logo

19 Mayıs Gençlik Bayramını gereği gibi kutlayabilecek miyiz..?

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yaklaşıyor. Yaklaşıyor ama gereği gibi kutlayabilecek miyiz, ülke genelinde bilmiyorum. Ama, ilçemizde görkemli bir şekilde kutlanacağına, Çarşamba günü tanık oldum.

Kestel Belediye Başkan yardımcısı Necmettin Ekinci’yi geçtiğimiz gün odasında, 19 Mayıs programını ilçe halkına yoğun bir programla kutlatabilmek için çalışmalar yaptığını görünce, biraz şaşırmadım desem yeridir. Kent meydanında düzenlenecek olan Taekwan-do gösterilerinden tutun da, Gölbaşında yapılacak olan cirit müsabakalarına kadar yoğun bir program yaşayacağımızı müjdeledi, Necmettin Ekinci.

Malumunuz, son yıllarda 19 Mayıs gösterileri anlamına yakışır bir şekilde kutlanmamakta ve çeşitli bahaneler üretilerek içi her geçen gün boşaltılmakta. İlçemizde daha görkemli kutlanması için yapılan çalışmaları  olumlu görüyorum.

Genç nüfusun yoğun olduğu ülkemizde, özellikle bu bayramın daha anlamlı ve daha görkemli kutlanması gerekiyor. Ancak, son yıllarda milli bayramların anlamına uygun kutlanması yerine, yeni çıkartılan yönetmeliklerle milli duygulardan uzak, törpülenmiş programlarla kutlanabiliyor. Bayramın asıl gövdesini oluşturan ve o güne büyük anlam katan gençlerimiz, sadece ve sadece görsel görüntüleri sergilemekten öteye gidemiyor.

Ayrıca, gençlik için yapılan çeşitli faaliyetlerde de en öne çıkanlar maalesef çok yaşlılarımız oluyor. Bundan sonra orta yaş üzeri yaşlılarımız organizasyonların deneyimlerini mutfağına vererek buna benzer ulusal günlerin daha anlamlı kutlanmasını sağlayabileceğine inanıyorum.

Ülke nüfusumuzun büyük bir bölümünün genç nüfustan oluşması, ülkemizin bulunduğu coğrafyada geleceğimiz açısından hem siyasi, hem ekonomik yönden olumlu sinyaller vermesi gerekiyor. Ancak bu sinyallerin olumlu hale gelmesi için gençliğimizin geleceğe ülkemize ve bölgemize özgü milli geleneklerle yetiştirilmesi, üretken ve yaratıcı ruhu verilen eğitimlerle verilmesiyle olacaktır.

Gençliğimiz, ana sınıfından başlayarak sistemin gereği olarak adeta yarışan bir nesne haline getirilmekte ve bu hız orta öğretimde en üst seviyelere çıkmaktadır. Verilmesi gereken eğitimleri gençlerimiz ister istemez yarış psikolojisi ön plana çıktığından tam algılayamamaktadırlar. Sisteminin sık sık değiştirilmesi, ders kitaplarının acele basılmasından ve tam denetlenememesinden dolayı kalitesi öğretmenlerimiz tüm çabalarına rağmen istenilen seviyeye gelememektedir. Üniversiteye giriş sınavlarında adayların önemsenecek bir kısmının “0” çekmesi  sisteminin sorgulanması gerektiğini göstermektedir. Bana göre eğitim sadece sistemi sorgularken eğitimcilerimizi dışarıda tutmak en doğal olanıdır. Sistemin gereği gerek gençliğimiz gerekse öğretmenlerimiz üzerinden ülkenin en büyük sektörü haline gelen Dershanelerin adeta eğitim kurumlarımızın önüne geçmiş ve gündemi istediği zaman değiştirebilme gücünü de elinde tutmaktadır. Artık Üniversiteye giden yol önce liseden ve en son dershanelerden geçtiğine, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu bürokratlarının bile şüphesi yoktur.

Gençliğimiz geleceğimizin teminatıdır. Çünkü belirli yaşa gelindiğinde bu ülkeyi onlar yöneteceklerdir. Hep aynı şeyleri söylesek de gençlerimiz artık sorumluluktan kaçan, ülkemizin temel değerleri olan örf ve adetlerimizi unutan, sırf daha görsel olduğuna inandığı batı kültürünün ülkemizin sosyal yapısına zarar verecek yönlerini algılamaya meyilli hale gelmişlerdir.

Kısacası, gençliğimiz öncelikle ciddi bir eğitime, sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerin içinde yer almaları sağlanmalıdır. Kesinlikle gençliğin kendileri ile ilgili faaliyetlerde kendilerinin odak noktasını oluşturmaları sağlanmalıdır. Gelecekte potansiyel suçlu olmalarını önlemek, toplumun ve ailelerin istediği iyi evlat, iyi vatandaş profilinden uzaklaşması istenmiyorsa maalesef gençlikle ilgilenilmeli, yapılan hataları görmemezlikten gelinmemelidir.

Tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramına sahip çıkmalarını, kendilerinin Cumhuriyetimizin şimdi ve gelecekte bekçisi olduklarını unutmamalarını tavsiye ederim. Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde yer alan kelimeleri sadece görmek yerine anlamak ve kendilerine verilen görevlerin zamanı geldiğinde kullanılacağının bilincine varmaları gerekmektedir.

Ülkemiz geçmiş tarihlerin bazı evrelerinde olduğu gibi, gerek çevremizde gerekse uzağımızda bütünlümüzü ve varlığımızı yok etmek isteyen ülkelerin halen var olduğunu unutmamalıyız. İçinde bulunduğumuz süreçte sindire sindire tüm temel varlıklarımızın temel harçlarına dinamit konulurken ve bazı emperyalist ülkelerin masasında paylaşılamayan bir cevher olarak görülürken; bu ülke güzel Türkiye, siz gençlerden çok büyük görev beklemektedir.

“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”   Mustafa Kemal Atatürk.

KalınSağlıcakla…

Share
404 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

4+4 = ?