Son Dakika
Hepimizin de bildiği gibi, AKP “Gönül belediyeciliği?” diyerek yola çıktı. Reklamlar, söylemler oldukça etkileyici oldu ki, İlçemizde bir kez daha az farkla da olsa seçimi kazandı.
Tüm yurtta afişlerde görünen tek resim nasıldı?
Tebessüm eden bir yüz ve sağ elini kalbinin üzerine koyan bir el figürü…
Samimi bir yönetim, başarılı bir blediye başkanı görüntüsünü şimdiye kadar gösteremeyen Önder Tanır da aynı figürle karşımıza çıkmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Öyle isimler bulun ki, o ilin, ilçenin Ömer´i olsun…” demişti.
Eski il başkanı Ayhan Salman, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Menzil Tarikatı “Ömer” bulamayınca, Önder’i “Ömer” diye AKP’ye kakaladılar.
Tabii bu iş, hepsi içinde iyi oldu.
Hem il başkanı, hem Bursa Büyükşehir Belediye başkanı, hem de Tarikattan oluşan bu üçlü sac ayağı, bizim Kestel belediye başkanına kukla gibi istediğini yaptırıyor ve yaptırmaya da devam edecektir.
Şöyle ki, Büyükşehir Belediyesinden o kadar alacağımız olmasına rağmen, işe yaramayan atıl arsaları Kestel belediyesine vererek, Büyükşehir borcunu ödüyormuş gibi gözüküyor.
“Kasamız da para yok arsa verelim” mantığı…
“MasterChef’e geldi mi nakit, Kestel’e geldi mi, “Para yok”
Peki, bu rahatlık nereden kaynaklanıyor?
Tanır’a verdikleri desteğin, bedelinin bu olmasından…
Diğer konu, Başkanın Jöleli Özel kalem müdürü…
Kimdir bu jöleli…
Tarikatın adamı…
Hatta, Menzil cemaatinin patronlar kulübü olarak bilinen TÜMSİAD’ın web sayfasında, boy boy resimleri vardı bir zamanlar, şimdilerde var mı bilmiyorum. Yok ise, müdür olduktan sonra kaldırılmıştır.
Bu şahsın, bu makama nasıl geldiğini, getirildiğini varın siz düşünün..!
Aslına bakarsanız, her tarafı sarılmış bir Önder Tanır, düşünürseniz, gerçekten düştüğü durumun içler acısı ve acınacak bir halde olduğunu görürsünüz.
Hakimiyetin kendisinde olmadığını, İnsiyatifin kendisinde olduğunu, 3 – 5 personelin yerini değiştirmeyle bunu kanıtladığını görebiliriz.
Göreve geldiğinde Önder’in bir şeyler yapması gerekiyordu.
Üç-beş personelin yerini değiştirerek, göz dağı vermeye çalıştı.
“Kendisiyle çalışmak istemiyorum” dediği mühendisi keyfi olarak işten attı.
Mahkeme “Bunu yapmaya hakkın yok” dedi.
Atılan mühendis göreve yeniden başladı. Bu kez de, Şimdilerde sürgün yeri olarak gözüken, Barakfaki Kamyon garajına gönderdi.
Hiç düşünmez misin, Önder Tanır, mühendis – mimar adam, kamyon garajında ne iş yapacak…
Acaba, buna “mesleki bir kıskançlık” diyebilir miyiz…
Benim en sevdiğim atasözlerinden birisi de, “Çingeneye yetki vermişler, önce babasını kesmiş”tir.
Bu sözle anlatılmak istenen, işinin ehli olmayan insana taşıyabileceğinden fazla yetki ve sorumluluk verirsen ne yapacağını şaşırır düşüncesidir.
Aynen de öyle olduğunu görüyoruz.
Üzülerek söylemeliyim ki, Kestel’de bu tip yönetici profiliyle sayamayacağım kadar karşılaşmışlığım vardır. Çapsızlıkları, beceriksizlikleri, sebep oldukları kişisel ve kurumsal yanlışlıkları ibretle, hayretler içerisinde izlemek zorunda kaldık.
Ne yazık ki, halen daha izliyoruz.
“Adam iş başında belli olur” sözü de, şimdiki belediye başkanına “cuk” diye oturuyor.
İşgal ettikleri makamı, Kestel’e hizmet için değil de, kendi ego ve hırsları için kullanan, lafa geldi mi, kul hakkından bahseden, fakat kul hakkını domuz gibi her zaman yemekten de geri kalmayan yöneticilere diyeceğimiz tek şey;
“Sizlere yazıklar olsun”dur…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
27 Şubat 2021 Yazarlar
26 Şubat 2021 Yazarlar
21 Şubat 2021 Yazarlar
21 Şubat 2021 Yazarlar