AYNAYA   BAKMALI

Osman Fahri Ünal

osmanfahri@kestelyore.com

     MHP lideri Bahçeli’nin yıllardır yaptıklarına bir anlam veremediğim için onun hakkında bir daha, bir kelime bile yazmayacağım diye kendime söz vermiştim. Ama, bu anlamsız açıklamalarına hala devam ettiği için, bizde hakkında yazmaya devam edeceğiz.

     Altılı masada bir anlaşmazlık oldu. Bahçeli. grup toplantısında bakın neler döktürdü, “Siyaseti çadır tiyatrosuna çeviren fırıldakların, U dönüşlerine itibar etmeyeceğiz” Akşener için ise “insanların yüzüne utanmadan, sıkılmadan nasıl bakacak” dedi. Türk siyaseti bu tip ilkesizliği ne görmüş, ne de muhatap olmuştur. Bir kere satan yine satar, satacaktır dedi.

     Bu sözleri bu ülkede sarf edecek en son kişidir sn. Bahçeli, kusura bakmasın, Ak parti ve Erdoğan hakkında ettiği hakaretleri küfür e varan söylemlerini unutmuş değiliz yıllar önce koalisyon hükümetini dağıtıp ekonomik krize neden olanda kendisiydi ne yazık ki, şu an Erdoğan’ın şemsiyesi altından çıkmıyor, çıkarsa asla barajı geçemeyecek ve % 18’lerden aldığı MHP gibi bir partiyi meclis dışında bırakacaktır eğer ittifak yapmazsa, söylemedi demeyin. 

     Üyelerini Erdoğan’ın seçtiği Anayasa mahkemesi ile de sorunu bitmedi, gitti geçmiş yıllarda da istediği kararlar çıkmadığı için kapatılmasını istemişti olmadı şimdi de HDP’nin bloke edilen hazine yardımını kaldırdı ve kapatma davasında sözlü savunma tarihini 11 nisan’a erteledi diye ahlakı düşük sözlerle eleştirip bütünüyle tasfiye edilmelidir dedi, bunu söylemek bu ülkede artık tam bir otoriter rejime geçiyoruz anlamı taşıyor, hukuk diye bir şey kalmayacak demektir bu, Demokratik hukuk devletlerinde olmazsa olmazdır Anayasa mahkemeleri, bunlar tehlikeli söylemler sn. Bahçeli, AYM buna direnip gerekli tepkiyi acilen koymalı gerçekten bu kadarı fazla.

     MHP Bursa Milletvekili İ. Ataman, Kılıçdaroğlu’nun HDP ziyaretinden sonra öyle bir laf etti ki, akıl alır gibi değil, “terör örgütünün siyasi acentasını ziyarete gitti” bebek katilleri falan dedi kabul edelim, bu dediklerini de tarih 3 kasım 2022 AKP’li Adalet bakanı B. Bozdağ ve beraberindeki heyet Anayasa değişikliğine destek için kime gitti. HDP’ye yani sizin ortağınız bu sözleri sarf ettiğiniz partiye gitti tıkınız çıkmadı, şimdi birde Hizbullah’ın partisi Hüdapar sizin de içinde olduğunuz ittifaka katılıyor ve bu parti Hizbullah için terör örgütü değildir diyor, Türklüğü, anadilimizi  ve bayrağımızı asla kabul etmediğini beyan etmiş durumda kürtlere ait özerk bölge istiyor yine tıkınız çıkmıyor, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ın yattığı yerde kemiklerini sızlatıyorsunuz.

    Son gelişme çok daha ilginç Bahçeli, PKK’dan daha tehlikeli Hizbullahın partisi Hüdaparı kabullendi. Hizbullahçı olup olmadığını zamanın içişleri bakanı Sadettin Tantan’a sorun dedi ama yanlış adrese gitti. Tantan’ın cevabı açık ve net, kendisi de başbakan yardımcısıydı yani cevabı o versin dedi nokta.

14  MAYIS

     7 Ocakta yazdığım yazıda, “seçim tarihi 14 mayıs olur “demiştim, öylede oldu. Kahin değiliz, öyle sallayalım ya tutarsa gibi gibide bir yapım yoktur. Erdoğan’ın bir sürü hesaplar yaparak bu tarihi seçeceğini düşünmüştüm, öylede oldu.

     14 Mayıs Adnan Menderes’in 1950’de çok partili hayata geçişte seçim kazandığı tarihtir, her ne kadar bu gün Menderesin partisinin devamı olan Demokrat parti siyasi hayatını devam ettiriyor ise de, ilginç olanda millet ittifakında altılı masanın bir ayağı olduğu halde Erdoğan, bu işi sahipleniyor, onlara bırakmıyor doğrumu asla değil, 2.si 18 Haziran da yapılsaydı, AKP’nin oy potansiyeli olan hacı adayları Türkiye dışında olacağından, oy kullanamayacaklardı. 3.sü ise seçim propaganda çalışmalarının büyük bölümü, din sömürüsü ve ticaretinin yapıldığı Ramazan ayının içine denk geliyor.  AKP tüm bu fırsatları iyi kullanmaya çalışacaktır. Muhalefet partilerinin işine yarayacak olan ise AKP’ye büyük bölümü oy vermeyen üniversite öğrencilerinin uzaktan eğitim nedeniyle evlerinde olduğundan oy kullanabilecek olmaları AKP bu belli olmaz, bu nedenle kısa bir süre sonra uzaktan eğitimi kaldırabilir. Birde başta CHP olmak üzere muhalefetin en çok oy aldığı vatandaşların tatil nedeniyle yazlıklarına gitmeden oy kullanacak olmaları bu ciddi bir avantaj sağlayacaktır.

     Bir iddiam daha var, bunu seçimlerden sonra göreceğiz tabi ki sn. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak bu artık HDP ve ittifakının aday çıkarmaması isim vermese de Millet ittifakının adayına destek verecek olması, neredeyse artık kesin gibi, mecliste de Millet ittifakı bir oy patlaması yapacak böylede olacak.

     Turgut Özal’ın çırakları onun izinden gitmeye devam ediyorlar. Sürekli Anayasa’yı ihlal ediyorlar umurlarında bile değil, bu kadar Anayasa profesörü Anayasaya göre asla aday olamaz diyorlar, büyük ihtimal aday olacak merak edilen YSK’nın vereceği karar gerçi İstanbul seçimlerinde bir zarfın içindeki dört oydan üçünü geçerli sayıp birini iptal edebilen , mühürsüz oyları geçerli sayan YSK’ dan bahsediyoruz, eski YSK başkanı da bu gün ortalığı karıştırabilecek bir açıklama yaptı, “Marmara üniversitesini bireysel olarak aradım okul kaydı ve diploması ile ilgili bir kayda rastlanmadı” dedi. İyide bu güne kadar neredeydin be adam, bir başka ihlalde başbakanlıktan istifa etmeden Cumhurbaşkanı adaylığını kabul etmişti. Erdoğan’ın umarım doğru bir iş yaparlar, kimse zannetmesin ki bu anayasa tanımazlığın hesabı sorulmaz hepsinin hesabı sorulacaktır, akıllara gelen bir başka ihtimalde anketlerde kesin seçilemeyeceğini anlarsa Erdoğan YSK tarafından aday gösterilmemesini isteyebilir bu da olasılıklardan biri yazın bir kenara, ülkemiz yeniden hukuk devleti olma özelliğine kavuşmalıdır, bu ülkeye dışarıdan yatırım gelmiyorsa, tek nedeni hukuksuzluktur bunu unutmayın.

     BURSASPOR

     Yaşanacak bu sıkıntılar, olaylar, bağıra bağıra geldi. Çok çirkin mi, evet çok çirkin. Asla yaşanmamalıydı. Bursa’ya yakışmadı bu olaylar iyide dönelim ilk maça Diyarbakır’a. Futbolcu ve yöneticilerimiz canını zor kurtarmıştı, hatırlayın ülkemizin toprağında tribünlerde yüzlerce PKK paçavraları, istiklal marşının yuhalanması, saha içine atılan taş sopa ve bıçak peki ceza 2 maç. Gelelim Bursa’ya tribünlerde bir zamanlar derin devletin simgeleri ve beyaz Toros’un pankartları nedir, bunlar biri çıkıp anlatsın bunları açanlar Bursaspor taraftarı olamaz, peki ne oldu 9 maç seyircisiz ceza zaten bu ligde de düşme potasında olan takımımızı yapılabilecek en büyük kötülüktü yazıklar olsun.

     Bursaspor’luluk bir sevdadır o sevdalılardan biriyim, oturup ağladığım günler olmuştur. Ama takımımıza verilen bu ceza, adaletsiz ve hukuksuzdur. O Amedspor yalnız değildir, gibilerden konuşan soytarılar ilk maçta da Bursa spor yalnız değildir, diyebilselerdi sorun yoktu, bakın dostlar bu maçta çıkan olaylar gündem değiştirebilmek için resmen organize edildi bu maçın kesinlikle seyircisiz oynatılması gerekirdi çünkü bu istenmeyen olayların çıkacağı kaçınılmazdı.

     BU ACELE NİYE

     Yine bilim adamlarını dinlemiyorlar, ihaleye çıkmadan kendi yandaşlarına deprem bölgelerindeki inşaatları hızlı bir şekilde veriyorlar kimseyi de dinlemiyorlar önümüzde bir seçim var o tarihe kadar ortaya bir şeyler çıkarıp kaybettikleri oyları geri kazanmaya çalışarak çok büyük hata yapıyorlar bu güne kadar bilimle hiç işleri olmadı, İstanbul’da binlerce sıkıntılı yıkılacak bina varken yine kimseyi dinlemeyip kanal İstanbul gibi saçma sapan bir projeye soyundular.  

     Yer bilimci çok değerli bir profesörümüz var bu güne kadar yaşanan felaketlerin nerdeyse gününü ve şiddetini bile söyleyecekti ve bundan sonra yaşanacakları da anlatırken dilinde tüy kalmadı. Ne yazık ki dinlemiyorlar gerçekten onlar için bilim falan hikâye, Naci Görür hoca bakın neler söylüyor.

     Artçılar sürerken deprem bölgelerinin yeniden inşasından acele edilmemelidir, özgün yeni teknolojilere önem verilmeli, depreme dirençli, hafif, elastikiyeti fazla deprem etkisini azaltacak donanımlarla yapılmalı binalar. Alışıla gelmiş ihale, müteahhit ve klasik inşaat yapımıyla sorunlarla baş edemeyiz.

     Bakın dostlar, Naci hocanın bu söylediklerini kimse dinlemiyor ve yaşananlardan asla ders çıkarılmıyor, kesinlikle akıllanmıyoruz, insan hayatının bu ülkede gerçekten hiçbir değeri yok.

     Bu afetin üzerine bazı deprem bölgeleri birde sel felaketi ile yıkıldılar, çok zor günler geçiriyorlar yardımlarda çok azaldı bu duygu yüklü Ramazan ayında kişi, dernek ve kuruluşlar şaşalı iftar sofraları düzenlemekten kaçınmalı depremzede kardeşlerimize yardımda bulunmalıdır.

     Bir de tarım bakanı var ki bizi kimler yönetiyor dedirtecek cinsten ard niyetle söylemediğini düşünüyorum ama tam bir kara cahil kusura bakmasın neymiş 15 vatandaşımızı kaybettik ama toprak’ta suya kavuştu, doydu diyor inanın 10 yaşında çocuk bunu söylemez.

     Cehalet her zaman köleliği getirir.

     Kalın sağlıcakla, Ramazan ayınız kutlu olsun