Son Dakika
Geçtiğimiz Pazar günü, Erdoğan köyü sınırlarında bir eylem vardı.
Bu eyleme, Erdoğan, Seymen, Turan, Soğuksu ve Yağmurlu köylerimiz destek vermişti.
Çok da güzel oldu, eylem ülke genelinde ses getirmese bile, adından bahsedildi.
Bu köylüler neden bu eylemi yapmıştı peki..?
Köylerinde katı atık tesisi ve hemen sonrasında önü açılacak olan Hurdacılar sitesini istemiyorlardı.
Basın açıklaması yaptılar, istemediklerini defalarca dile getirdiler, ama dinleyen kim.!
Bakın, Atık tesisinin yapılacağı alanda köylüler adına konuşan Erdoğanköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Bülent İmren ne diyor; “Bugün sağ olsun Büyükşehir Belediyesi, tarımdan ve hayvancılıktan bahsediyor. Ama baktığımız zaman orman katlediyorlar, tarım alanı için hurdacılar sitesi kurmaya çalışıyorlar. Bundan bir yıl önce de bu projenin yanlış olduğuna dair burada açıklama yapmıştık. Ama bu yanlıştan dönülmedi. Kendilerine biz yer gösterdik, yine bizim kendi meralarımız içerisinde, ‘Gelin, buraya yapın’ dedik. Uzak olduğu ve mali açıdan uygun bulmadıkları için reddettiler. Bugün baktığınız zaman, bu yüzyıllık meşeler içerisinde 17 dönümlük alana katı atık projesi gerçekleştirmek istiyorlar. Buradan köyümüze yaklaşık 300 metrelik bir mesafe var. Bilirkişi raporunda buraya o projenin yapılamayacağı söylendi. Şu anda dava süreci devam ediyor. Bu dava süreci bitene kadar bu ağaçları kesmeyin. Biz, bu ağaçları kestirmemek için sonuna kadar direneceğiz.”
Asıl mesele burada ağaçların kesilmesi felan değil. Asıl mesele buraya böyle bir tesis istenmemesinde.
Her platformda dile getirdiler, peki kim dinliyor.
Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, her zaman ki, vurdumduymaz tavrını sergileyerek, kulağın üstüne yatıyor.
Peki, Önder Tanır Kestel Belediye Başkanı olarak bu konuya karşı çıksa, bu tesis buraya yapılır mı, mümkün değil yapılmaz, yapılamaz…
O bakımdan bu tesisin buraya yapılacak olmasının başlıca sebeplerinden birisi de, Kestel Belediye başkanı Önder Tanır’dır…
Şimdi burada, görüştüğüm bazı köylüler ve basın açıklaması esnasında, “Bu şekilde devam ederse bizim köyümüzden AKP’ye oy yok” veya “Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik” gibi ucuz siyaset yapmasını da hoş karşılamıyorum.
“Bana dokunmayan bin yılan bin yaşasın” anlayışı çoktan bitmiştir.
Bu böyle biline..!
Bursa’nın bütün pis projelerinin adresi maalesef Doğu yakasıdır.
Bunun da başlıca sebepleri, Doğu tarafının sessiz, cahil, itaatkar ve büyüklerim iyi bilir anlayışının yerleşmesidir.
Bu tesislerin hiç birisini Batı tarafına yapamazlar.
Çünkü, orada yaşayanlar okumuş, bilgili, kültürlü ve hayata dair bakış açıları zengin insanlardır.
Kaldı ki, orada Önder Tanır gibilerine şans bile vermezler, belediye başkanı olması için.
Cemaatçilik, Gericilik ve Yobazlık o taraflarda hüküm süremez.
Ama, doğu tarafında adam bas bas bağırır; “Ben Menzilciyim”, “Ben İsmailağacıyım”diye.
Kimseden ses çıkmaz.
Şimdi demem şudur ki;
Erdoğanköy halkı boşuna ah edip vah edip dizlerini dövmeye çalışmasın.
Referandumda “Evet”
Seçimlerde Cumhur ittifakına oy atmayı yetiştiremediğiniz günlere sayın, şimdiki yapılanları.
Bir umut; “belki her şeyin farkına varılmıştır” bir daha bu tür yanlışlar köylülerimiz tarafından tekrarlanmaz diye düşünerek, Kalbin sol’dan atığını hatırlatmak isterim.
Unutmayalım ki, Sol varsa umut var…
Eğer yoksa, ne kadar yer gösterirseniz gösterin, bunlardan görmezden gelir….
Bilin istedim.
““Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığı bitmiştir” için 1 yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar
Ben bahsettiğiniz köylüyüm verdiğimiz oylar için hayıflanmadık biz bundan sonrasını anlatmaya çalıştık zamanında dsp çıktı o köyden yanlız sizin bir basın mensubu olarak adres göstermeniz işi kalbe bağlamanız ne kadar doğru tartışılır unutmayınki vücut bir bütündür sağı solu olmaz mezarada girince sağına yatırırlar bunuda unutmamak gerek