Başka çıkış yolu yok

Mehmet Güler

mehmet@kestelyore.com

     Sevgili okurlarım; 1964’ten  bu güne kadar ki süreçte, ülkemizde ve dünyada yaşanan maddi, manevi krizlere, bu krizlerin sebep olduğu savaşlara tanıklık ediyorum. Hayatım boyunca gördüğüm, algıladığım gerçek bütün krizlerin, savaşların ve yıkımların sebebi, kişilerin egosudur.

     İnsanlar daha fazla maddiyat sahibi olmak, daha fazla güç elde etmek için savaşıyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, kan döküyorlar. Yani, dünyadaki en acımasız canlı konumundalar. Yaptıkları bütün kötülükleri haklı gösterecek gerekçeleri vardır. Mesela, bir erkek eşini öldürür “namusumu temizledim” der. Amerika’nın, tıpkı Afganistan’a yaptığı gibi. Dünyanın onlarca ülkesine savaş açıp işgal etti, bu ülkelerde büyük yıkımlara sebep oldu “terörizmle savaşıyorum” dedi. Taliban’ı devirmek için Afganistan’ı işgal eden Amerika, Sovyet işgali döneminde Taliban’ı örgütleyen ve destekleyen bizzat kendisiydi, sonra deviren kendisi oldu, bu gün Afganistan’dan çekilip, meydanı tekrar Taliban’a bırakan yine kendisidir.

     Anlayacağınız, Afganistan da her şey sil baştan oldu. Madem böyle olacaktı, ülke tekrar Taliban’a teslim edilecekti neden işgal edildi, bunca yıkım yapıldı, yüz binlerce insanın canına kıyıldı, milyonlarca insan mağdur edildi. Bütün bu olayların mantıklı bir açıklamasını yapmak zor gibi görünse de, aslında bakarsanız hiçte zor olmadığını göreceğiz.

     Bize göre, çok karmaşık gözüken, izahı mümkün değilmiş gibi görünen bu hadiseleri aydınlatmanın olanağı vardır.  Yapılacak tek şey, insan türünün  amelinden dolayı ortaya çıkan sorunları ilmin ışığından faydalanarak, açığa çıkarmaktır.

     “Bu nasıl yapılacak” sorusuna gelince, bütün bu yaşananlara vesile olan temel çelişkinin  tespit edilmesi gerekir.

     O vakit temel çelişki nedir?

     Temel çelişki, yaratanın yarattığı doğal bir düzen var, bu düzenin işleyişi tam bir uyum  içindedir. Yerdeki ve gökteki bütün varlık belli düzene göre işliyorlar, onun için bu düzende  hiç bir aksaklık olmaz.

     İnsan türünün kurduğu düzen,  yaratının var ettiği hak düzeni dikkate almadan kurmuştur, İşte temel çelişki budur, insanların düzeni  doğal düzene aykırı bir düzen olduğu için, insan türü büyük bir bunalım içindedir, bundan dolayı anormal davranıyor, dolayısıyla kendi türüne ve doğadaki diğer türlere çok büyük zararlar veriyor.

     İnsan,  kendi düzeniyle doğal düzen arasındaki zıtlığı yok etmeli ve acilen hak düzene uyum sağlayacak süreci başlanmalı, kendi düzeniyle yaratanın düzeni arasındaki zıtlığı bertaraf etmelidir.

     Yani insan yaşadığı bunalımdan kurtulmak istiyorsa, kendi nefsini ıslah etmelidir. Başka çıkış yolu yok.

     Sevgili okurlarım, hepinize iyi bayramlar.