Bence, Kestel Belediyesine Kayyum Atanmalı!

Ramazan Kestane

ramazan@kestelyore.com

     Cuma saati öncesi ve sonrasında, Kestel meydanında basın açıklamaları vardı.

     Öncesinde; CHP, sonrasında İyi Parti yaptı.

     Her iki basın açıklamasına farklı pencereden bakılsa da, hemen hemen konu aynıydı.

     Önder Tanır’ın İki ilçe başkanı hakkındaki iftira iddiaları…

     Basının karşısına ilk çıkan Hatice Doğan, Önder Tanır ile bugüne kadar bir bardak çay dahi içmediğini, odasına gitmediğini, herhangi bir kişi veya ailesi için bir ayrıcalık istemediğinin altını çizerek, “iddiasını ispatlamayan namussuzdur, yalancıdır, müfteridir Müfterihtir” dedi.

     Ayrıca, Yargıda hesaplaşacaklarını ifade ederek, Önder Tanır’ın, kendisi telefonla aradığını ve görevden aldığı belediye başkan yardımcısının üzerine fazla gitmememizi istedi diye devam eden açıklamasında, “Türk asıllı Almanya vatandaşı gurbetçi ile girdiği yakışıksız ahbap-çavuş ilişkisini reddedemiyor. Çünkü, ortada fotoğraflar var, paylaşımlar var… Ama utanmış filan da değil yani… İddialar-dekontlar ortaya saçılınca istifa ettirdiği yardımcısına gelen yüklü miktardaki paralardan dolayı da herhangi bir utanması yok. Bu işlerden haberim yoktu deyip, ellerini yıkayıp gidebileceğini zannediyor.”

     Hiçbir yere gidemez…

     Hatice Doğan, haklı konusunda Hodri Meydanını çekti.

     Önder Tanır, ortaya attığı yalan ve iftiralarını nasıl temizler, orasını bilemeyiz.

     Ama, Kestel belediyesine bir kayyumun atanması, ortada dönen usulsüzlüklerin gün yüzüne çıkarılması, şeffaf yöneticiliğin sergilenebilmesi için bunlar şart görünüyor.

     Yoksa ki, Kestel Belediyesi her yerde bu leke ile anılmaya devam edecektir.

      Öğleden sonraki açıklamaya, İyi Partililer ve köy kahvesi diye adlandırılan yerdeki vatandaşlar dikkat kesildi. Bazı meraklılar ise, Emin Elüstü’nü karşıdan dinledi.

     Emin Elüstü, kendisi hakkında ortaya atılan iddialara, “İftira attığın dayımın evi 2017 yılında yapılmıştır. Uydu görüntüleriyle birlikte elektrik ve su abonelik belgelerinin hepsini buyur, burada sana kamuoyunun ve basın huzurunda takdim ediyorum.”

     “Seni asıl rahatsız edip iftiraya sürükleyen şeyin, yandaşlara yapılan kıyakları gündeme getirmemiz ve sebep olduğun, haksızlıkları dile getirmemiz olduğunu herkes biliyor.
     İstediğin kadar çabala, uğraş dur, çevrene ne kadar çamur atarsan at; her şey açık ve net:

     YÖ-NE-TE-Mİ-YOR-SU-NUZZZ!..
     Halkımız da her şeyin farkında, kimseleri kandırmasın.
     Şunu bil ki, attığın çamurlar bizleri değil sizleri kirletiyor. Belediyeye gelen yardımların karşılığı nedir?

     Onca kamyon, minibüs verenlere ne peşkeş çektin, sen onları söyle!
     Mevlana’nın sözü senin durumunu bak ne çok güzel tarif ediyor: “Senin dünyaya bakan camın kirliyse, benim çiçeklerim sana çamur görünür…”
     Ey Önder Tanır, sen Almanya’ya, Amsterdam’a gittiğinde yaptıkların ortadayken, boy boy fotoğrafların çekilmişken, altına tahsis ettirdiğin lüks arabayla kırmızı fenerli, ışıltılı sokaklarda keyif çatarken, bizler burada halkımıza gerçekleri noktası virgülüne kadar anlatıyorduk.
     Sen, Avrupa’larda euro ve dolarlarla pazarlık yaparken, kaçak evini resmileştirme sözü verdiğin gurbetçi yatırımcıya, ‘Şu markete şu kadar yatır, bize bu kadar bağış yap, olmadı biraz daha yap, yine olmadı 100 bin Euro daha ver” diyerek utanmadan, sıkılmadan arsızlık yaparken, biz burada vatandaşın hakkını hukukunu sonuna kadar savunuyorduk.
     Bütün bu aşağılık pazarlıklara muhatap olan sensin. Kendini aklamak için korkuyla attığın iftiralar bize sökmez.” diyen Elüstü, AKP’li eski Belediye Meclis Üyesinin kullandığı kaçak elektrik konusuna da, “Burası bu arkadaşımızın değil, başkasınındır. Önce araştır sonra çık karşıma” diyerek cevap verdi.

     Tanır, hakkında hemen her gün farklı bir iddia çıkıyor ortaya…

     Bundan sonraki görev süresini, bu gidişle mahkeme salonlarında harcayacak gibi…

     Hem CHP, Hem de İyi Parti ilçe başkanları konuyu adli mercilere taşıyor.

     Gerisini, düşünmek de Önder Tanır’a kalıyor…

     En güzeli dediğim gibi; Bir kayyumun atanması, kimin haklı, kimin haksız olduğunun ortaya çıkmasıdır…