Son Dakika
Alpaslan Türkeş, “Başbuğ” oldu. Başbuğ kelimesi tarihten, geçmişten günümüze gelen, toplumda olumlu ve etkili anlamı olan kelimedir. Başbuğ unvanı ile halk etkilenip oy alınmak istendi.
Başbuğ, eski Türklerde baş, başkan, komutan demektir.
Süleyman Demirel, baba oldu. Tansu Çiller, ana-bacı oldu. Tayyip Erdoğan, reis oldu. Ümmetin lideri oldu.
Başbuğ, baba, ana-bacı, reis kelimeleri, toplumda olumlu, etkili anlamı olan kelimeler, kavramlardır. Vatandaşın oyunu almak için bu unvanlar kullanılıyor.
“Bir soru”nun cevabı, bu kavramların “hangi kavramların yerine” konulduğunu bilmektir.
Kapitalizmde, serbest piyasada, demokraside “emek-sermaye, sol-sağ, siyasi partiler yelpazesi” bir bütündür. Her şey bir bütünün parçasıdır. Vatan-millet payda, vatandaş pay, herkes vatandaş ve pay’dır. Devlet, vatanı ve milleti ile bir bütündür. Devlet, millet “vatandaşların” örgütlenmesini anlatır. İşsizlik, fakirlik “devlet” örgütlenmesinin dışında kalmaktır.
Milli irade, bütün vatandaşların ortak iradesini anlatır. Milli irade, Meclis’e milletvekilleri ile yansır. Meclis’te uzlaşma ile alınan kararlar milli iradedir. Çoğunluk oyu, azınlık oyu milli iradenin parçasıdır.
“Emek-sermaye, sol-sağ, siyasi partiler yelpazesi” ve milli irade, uzlaşma kavramlarını arka plana çekmek için, ön plana “başbuğ, baba, ana-bacı, reis” kavramları çıkarıldı.
Kapitalizmin, demokrasinin kuralları görmezliğe gelindi.
Bir tarafta “açlık, işsizlik, fakirlik” var. Bir tarafta sefa sürenler var. Gelir adaletsizliği var.
İş, meslek olarak “işçiler, köylüler, memurlar” toplumun çoğunluğunu oluşturur. Oyları bir partide toplasalar, Meclis’te çoğunluğu sağlarlar. Emek-sermaye, sol-sağ bütünlüğü dikkate alınırsa, emekçi olan “işçiler, köylüler, memurlar” oylarını bir partide toplar. Ama işçiler, köylüler, memurlar, sermaye partilerine oy verdiği için Meclis’te sermaye-sağ partiler çoğunluk oluşturuyor. Emek-sol partiler azınlık oluşturuyor.
Partilerin ve parti yöneticilerinin sözleri ile davranışlarının birbirini tamamlaması gerekir. Pragmatizme göre teori ve pratik bir bütündür. Birbirini tamamlar. Pratiğe dönüşmeyen teori faydasızdır. Yalan, pratiği olmayan teoridir.
İşsizliği, fakirliği, açlığı sona erdirmek için “işçi, köylü, memur” vatandaşların oylarını emek-sol partilere vermesi gerekir.
İsveç’te Sosyal Demokrat Parti, “Halkın Evi” sloganını kullanıyor. “İşçiler, köylüler, memurlar” bu slogana oy veriyor. Hak, hukuk, adalet gerçekleşiyor, uygulanıyor.
Bursa’da, Nilüfer Belediyesi’nin hizmet merkezi olan binanın adı “Halk Evi” adını taşıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
05 Mart 2021 Yazarlar
28 Şubat 2021 Yazarlar
28 Şubat 2021 Yazarlar
27 Şubat 2021 Yazarlar