Son Dakika
Cancağızım, kelimesi saygı belirtir. Ömer Seyfettin, çevresindekilere seslenmek için kullanır. Bu kelime, Anton Çehov’un Martı isimli tiyatro eserinde, geçer. Kadın kahraman Arkadina, “cancağızım” kelimesi ile çevresindekilere seslenir. Ben, bu başlık altında düşüncemi açıklayacağım.
İnsanın insanlığı, kurallara uygun düşünmesi ve hareket etmesi ile anlaşılır. Ahlak, vicdan, şeref kavramları, kurallara göre düşünme ve davranmanın adıdır. Kurallara uymak, eşitlik, adalet kavramlarını da kapsar.
Kurallar, toplumdaki uzlaşma sonucu oluşur. Herkes, toplum kurallarına uyar. Evrensel kurallar, dünya ölçeğinde bir uzlaşma sonucu oluşur. İnsan Hakları Bildirgesi, evrensel kuraldır.
Toplumda oluşan değişim isteği, toplum tarafından kabul edildiği zaman, toplum değişir. Toplumun değişmesi, düşünce özgürlüğü ile olur. Seçimlerde, seçmenin tercihinin değişmesi, demokrasinin gereğidir.
Eğitim, öğretim, kurallara göre yapılır. Birincisi, yaşayan bilgi, üreten okul, anlayışıdır. İkincisi, iş için, iş içinde, işle eğitim, anlayışıdır. Eğitim sonucu, her insan, toplumuna ve kendisine faydalı bir vatandaş olur.
Eğitim, hem hak, hem görevdir. Sorumluluk duygusu hissederiz. Eğitim ile kişilerin yaşantılarını değiştirme gücü kazanmaları sağlanır. Parasız eğitim, toplumun ve bireylerin yaşantısını olumlu yönde etkiler. Eğitimin giderlerinin vergi gelirlerinden sağlanması gerekir.
Toplumsal olaylar, korku sembollerinin değişmesine sebep olur. Toplumdaki olaylar, sinemayı, filmleri etkiler. Sinema perdesine hayaletler, canavarlar olarak yansıtılır. Toplumdaki devam eden olaylar daha sonra, korkunun “vampir” sembolleri ile anlatılmasına sebep olur. Moda akımları da toplumsal olaylardan etkilenir. Moda akımları da bu korku sembollerini kullanır. Sinema perdesindeki korku kahramanlarının görüntüleri, moda gösterisinin yapıldığı podyumda, mankenlerin üzerindeki elbiseler üzerinde görünmeye başlar.
Hayali filmlerdeki hayali sahneler, olağanüstü özellikler taşır. Masallar da olağanüstü olayları ve kahramanları anlatır. Gerçeklerin baskısından kurtulmak isteyenler, sinemanın, filmlerin hayal dünyasına sığınırlar.
Vizyon kelimesi, günlük hayatta, bütün-parça kuralına göre düşünmeyi anlatır. Bir hafta içindeki, sanat etkinlikleri, “vizyondakiler” diye tanıtılır. Bir hafta içindeki, sinemalarda oynayan filmler, tiyatrolarda oynanan oyunlar, spor karşılaşmaları belirtilir. Kişi başına düşen milli gelir de bütün-parça ilişkisidir. Milli gelirin dünya ölçeğindeki bütün-parça ilişkisi, bir devletler sıralamasıdır. Kişilerin gelirlerini belirtmez. Gelir adaletsizliğini gizlemek için kullanılır. Büyük Türkiye olmak için, kişi başına düşen geliri artırmak gerekir.
Vizyon eksikliği, bütün-parça ilişkisi ile düşünemeyenler için söz konusudur. Bütün-parça ilişkisini düşünerek yaşamak gerekir.
Kuran’da, Peygamber çevresinde oluşan olaylar anlatılır. Peygamber, Müslüman Araplar, Müşrik Araplar, Yahudiler anlatılır. Dünyanın diğer yerleri anlatılmaz. Arapların cahiliye dönemi, eleştirilir. Arapların dününü, bugününü belirterek anlatmak gerekir.
Hıristiyanlar, Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu’nun bir dönemi olan çok tanrılı inançları eleştirirler. Hıristiyan toplumları, Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu dönemleri ile anlatmak gerekir.
Hıristiyanlık ve Müslümanlık, bir milat ile başlar. Geçmiş eleştirilir.
Türk-İslam Sentezi de bir milat ile başlar. Türkler, Müslüman olduktan sonra İslam’ın Askeri oldular, denir. Türklerin İslam dini ve Müslümanlık ile anıldıkları belirtilir. Türklerin İslamlık öncesinin de belirtilerek, anlatılması gerekir. Ayrıca Hıristiyan olan Türkler de var. Türkleri, dünü ve bugünü ile anlatmak gerekir. İslam Milleti, Müslüman Millet, sözleri milletin ve ümmetin tanımına uymaz. Hayali bir kavramdır. Gerçekleri gizlemek için kullanılır.
Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu’da Beylikler, Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti birbirinin devamıdır. Bir bütünün parçalarıdır.
Dini bilgide parça anlatılır. Tarih bilgisinde, bütün ve parçaları anlatılır. Bütün toplumlar, dünyanın parçasıdır. Bütün toplumlar, dünya kültürünün parçasıdır. Bütün insanlar, doğanın-dünyanın parçasıdır. Bütün diller, dünyanın parçasıdır.
Doğa-dünya- bilgisi, bütün insanlara aittir. Kültür, insanın ürettiği her şeydir. Kültür, her şeyi kapsar. İnsan, bütün-parça ilişkisine göre düşünerek başarılı olur.
BENZER HABERLER