Son Dakika
Çiftçiye nefes aldıracak projede dağıtım için gün sayılıyor
İlçe Zabıta Müdürlükleri, Büyükşehir koordinasyonunda toplandı
Kestel Belediyesi karla mücadeleye hazır
Bursa İtfaiyesi’nden Ocak ayında 1234 olaya müdahale
Emeklilerin zam farkı bugün hesaplara yatırılıyor
Başkan Bozbey: Bursa’nın UNESCO üyeliğini ön plana çıkaracağız
Sevgili okurlarım.
Dünyadaki bütün insanların kusurları vardır. Yani mükemmel insan yoktur.
Kusursuz sandığımız ve kendimize idol seçtiğimiz kişilerin bir çok hata ve kusurları vardır, zira hata yapmak insanın fıtratında vardır.
Fakat kişinin kusurlu davranışı konusunda bilmemiz icap eden çok önemli bir durum var.
Kişi yanlış davranışı; bile isteye, kasten mi yapıyor, yoksa istemediği halde bilinçsizliğinden veya gafletinden dolayımı yanlış veya hatalı işler yapıyor.
İşin püf noktası budur.
Şayet kişi kötü ameli bile isteyerek yapıyorsa doğru yoldan çıkmış, sapık yola girmiştir, haktan çıkmış, batıla düşmüştür. Bu yolu gönüllü olarak seçmiştir.
Eğer kişi, istemediği halde kötü bir amel yaparsa sonra yaptığı yanlışın farkına vardığı zaman onunla yüzleşip öz eleştirisini yaparak, bir daha tekrarlamaz ise ve hatasını telafi ederse, o kişinin tercihi hak yoldadır .
Yukarda kişiyi baz alarak, Kötü ve iyi amel tespitimin birde toplumsal boyutu var. Yani bir toplumun kollektif olarak bile isteye iyi veya kötü davranış sergileme olgusu vardır.
Size bir örnek vererek konuya açıklık getireyim.
12 Eylül1980 zulüm ve zorbalık askeri darbesinin hukukunu meşrulaştıran 1982 anayasasına toplum olarak %95 oy vermiştik. Yani Türkiye toplumu olarak zalimlerin bize zulüm yapmasını, kendi elimizle onayladık.
Ülkemizi sömürücü zalimler için dikensiz gül bahçesi yaptık
“Bizi istediğiniz gibi ezin sömürün” dedik.
Avrupa da iç karışıklık çıkıp sosyal olaylar olduğu vakit adalete, eşitliğe ve barışa katkı sağlayan demokratik düzeni geliştirdiler.
Onlar sorunlarını demokrasiyi geliştirerek çözdüler.
Çünkü onlar devlet, millet, din, iman demagojisi yerine “önce insan” dediler, insanın mutluluğunu ve refahını esas alan anayasa yaptılar ve ona göre bir düzen kurdular.
Daha doğru bir ifadeyle onlar tercihini adaletten, eşitlikten yana koydular. Biz, zulüm ve zorbalıktan yana koyduk.
Bilmiyorum fazla söze hacet var mı. Gerekçesi ne olursa olsun Avrupa insanından %01 bile oy alma olasılığı olmayan 1982 anayasasına biz %95 oy vermiştik ve hala o anayasa ile Türkiye yönetiliyor. Gelişmemize, ilerlememize vurulan bu zinciri bir türlü söküp atmıyoruz. Ne iktidar partisinin ne de muhalefet partilerinin bu doğrultuda bir çabaları var. Hepsi durumundan memnun görünüyor. Biraz kendimizi Avrupalılarla kıyaslayalım .
Ne dersiniz, bizim yaptığımız mı doğru? Yoksa onların yaptığımı doğru? Biz mi doğru yoldayız? Yoksa onlar mı yolda?
Biz mi hakka daha yakınız?
Yoksa onlar mı hakka daha yakın?
Size önerim bu soruları kendinize sorun ve cevabı kediniz bulun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar