CHP’nin İl başkanıyla başarı beklemek hayal ötesi..!

Sizlerinde bildiği gibi, Cumhuriyet Halk Partisi Kestel Belediye Başkan Adayını açıklamış, ardından “bizim desteklediğimiz aday gelmedi” diyerek, CHP yönetimi de emeklerinin boşa gittiğini, örgütün sesine kulak verilmediğini söyleyerek, yönetim kurulu, kadın kolları ve gençlik kolları komple istifa etmişti.

Bu istifalardan sonra Partinin kapısı yaklaşık 15 gün kadar açılmadı.

Burada, basiretsiz il başkanı bir kişiyi görevlendirip, partinin açık tutulmasını akıl edememiş, egosu yüzünden parti maalesef kapalı kaldı.

Asıl amacın bu olmadığı, CHP’nin adayı olan Cevat Asa’yı içlerine sindiremediklerini gördüm.

Bu il başkanı ve basiretsiz MYK bu görevde kaldığı sürece, CHP’nin başarılı olacağını da zannetmiyorum.

Verdiği kararın arkasında durmayan bir MYK.

Verdiği kararın arkasında duramayan bir Parti Meclisi.

Verdiği kararın arkasında duramayan bir Özgür Özel…

Naif ve kibar kişiliği ile tanıdığımız Cevat Asa, Anketlerden açık ara önde çıkmasına rağmen, hakkı bir avuç kişi tarafından gasp edilmiş, buna da genel merkez seyirci kalmıştır.

Kestel ilçesinde oluşturulan ve sadece belirli bir kesimi kapsayan yönetim kuruluna İl başkanı onay vererek, burada ard niyetli olduğunu zaten gözler önüne koymuştu.

Üzülerek söylüyorum ki, CHP yine Kestel’de hüsrana uğrayacaktır.

Bunun sorumluluğunu İl başkanı Nihat Yeşiltaş’ın üstlenmesi, ilçede seçim kaybedildiği taktirde derhal istifa etmesi gerekmektedir.

Her seçim döneminde ortaya çıkan ve sadece kendilerini düşünen 3-5 kişi yine sahneye çıkmış durumda.

Toplumda karşılığı dahi olmayan bu kişiler sadece ama sadece kendisini meclise taşıtmaktan başka da bir şey düşündüklerini zannetmiyorum.

Akan Ayaz, güzel, temiz ve toplumda karşılığı olan bir isim olabilir.

Umarım, bu süreci kazasız, başarılı bir şekilde atlatabilir demekten başka elimden bir şey gelmiyor.

Bugün bu partinin buralara gelmesinin tek sorumlusu da, istifa eden yönetimdir.

Son bir paragraf daha ekleyeyim:

Dün gece Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile yaklaşık yarım saat kadar bir görüşme yaptım. Yaşanan bu sürecin hiçbir tarafında yer almadığını, taraf olmadığını, kendisininde gelişmeleri uzaktan izlediğini söyledi.

Sarıbal’ın bu dediklerine ben inandım.

Sizleri bilemem..!