Son Dakika
Kıymetli Okuyucular
Değerli Can Dostlar
Biliyorsunuz aslında ben yerel yazmayı tercih ediyorum. Esasen yerel yaklaşımla bu yazının konusu cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında dönüşüm olmalıydı. Çünkü İktidardakiler ve muhalefetin karşılıklı atıştığı Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimine az kaldı. Uzun zamandır tartışılan bu seçim, ikinci yüzyıla girerken bir dönüşüme veya kabullenmeye evrilecek. Her birimizin geleceğimiz adına ciddi ve büyük sorumluluğu var.
Görünen o ki seçime kadar bir hayli gergin ve bir o kadar da heyecanlı zaman geçireceğiz. İktidarın sahiplendiği “Cumhurbaşkanlığı yönetim biçimi” test edilmiş, sınanmış olarak kantara çıkacak. Geçen seçimde % 50 den fazla oy oranı ile kabul gören Başkan R.T. Erdoğan ve yönetimi tartılacak.
Uçtuk mu? Kaçtık mı? Battık mı? Dağıldık mı? göreceğiz. Geçen seçimde denenmemiş vaadlere inanan halkımız oy verdi. Siyaseten istikrar beklentisi ile konsolide edilmek istenen halkın önüne nihayet 14 Mayısta sandık gelecek.
Bir sonraki yazımda ilçemizi yakından ilgilendiren 2 Nisan ve 14 Mayıs seçimlerini işleyeceğim.
“El mi yaman bey mi yaman” göreceğiz. Az kaldı. Her şey çok güzel olacak.
Ülkemiz her birimizi derinden etkileyen DAF (Doğu Anadolu Fay) hattı hareketlenmesini 6 Şubat ta yaşadı. 40 gün önce eşi benzeri görülmedik bir doğal afetle karşılaştı. Ülkemizin önemli bir bölgesi aynı gün içinde iki kez ard arda şiddetli depremlerle sarsıldı. Yaklaşık 15 milyon bölge insanlarımız ağır bir fiili travma yaşadı. Şehirler, kasabalar yerle bir oldu. Maddi hasar çok büyük. Mevzuata uygun olmayan binlerce bina yıkıldı, yada tekrar kullanılamaz hale geldi. İşlerimiz, üretim kabiliyetimiz kayboldu. Ağır kış şartlarında bölge ile birlikte milletçe bu travmanın psikolojik etkilerini göğüslemek zorunda kaldık. Daha uzun süre etkilerini yaşayacağız. Her şeye rağmen milletçe birbirimize yardımcı olduk. Olmaya da devam etmek durumundayız.
Demek ki, mal, mülk, para, pul, makam, şan, şöhret hikaye imiş. Bir anda elimizden, hakimiyetimizden kaçabilir kaybedilebilirmiş.
Demek ki, İktidar, Muhalefet, Askeriye, Polis, Basın, Sosyal medya, Haberleşme, İnternet önemli imiş. Hiç beklemediğimiz, öngöremediğimiz bir musibette, afette çok gerekliymiş. Mutlak aranırmış.
Demekki Kızılay, Sivil toplum ve Gönüllü kuruluşlar, Afat, Akut, Sivil savunma teşkilatı, Tatbikat öğretileri, Koordinasyon kurumları her an için hazır bulunmalıymış. Otomatikman devreye girmeli, görev ve sorumluluklarını yapmalıymış.
Demek ki, ihtiyaç olduğunda ailemiz komşumuz,dostumuz, arkadaşımız, akrabamız, insanlık çok kıymetli, çok değerliymiş. Çok canlı, dinamik tutulmalı, asla ihmal edilmemeliymiş.
Demek ki, DASK sigortası, jeolojik etüdü yapılmış lokasyon, mevzuata uygun inşa edilmiş yapı, yatay mimari, en boy orantısı, az katlı yapı mimarisi de çok değerliymiş.
Hasılı deprem oluncaya kadar fark etmediğimiz bir sürü ayrıntının ne kadar değerli, önemli olduğunu anladık.
Devlet aygıtının güçlü olmasının gerektiği, planlı şehir yapılaşmasının, yaşantısının elzem olduğunu anladık.
Deprem vesilesi ile hami olmanın sosyal yanımıza değer kattığını anladık.
Ben tarafımıza bakarak güçsüzlüğümüzün yok olmayacağını, aksine artacağını kavradık, anladık.
Ezcümle insan olarak ne kadar aciz olduğumuzu, yalnız kaldığımızı anladık. Yakarışımız odur ki yaratan kudret, biz garipleri, acizleri , çaresizleri yalnız bırakmasın, sınamasın dilerim.
Gününüz neşeli bereketli geçsin.
Sağlıcakla kalın Mutlu huzurlu olun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar