Son Dakika
Sevgili okurlarım; Toprak olmayınca hiç bir canlının yaşama şansı yoktur, dolayısıyla dünyada yaşayan canlı türlerine baktığımızda, her türün kendi fiziksel yapısına göre mutlaka bir yeri yaşam alanı olarak seçmiş ve o yeri kendisine yurt edinmiştir.
Bu durum insan türü içinde geçerli olan bir olgudur.
İnsanlık tarihinde sınıfların ortaya çıkışıyla beraber, insan türü devlet olarak örgütlenmeye geçiş yaptı ve bu tarihi olayla beraber bütün dünyayı ele geçirmek isteyen imparatorluklarla vatanı korumak isteyen halkların savaşı, bütün tarih boyunca sürdü ve bizim yaşadığımız çağda da devam ediyor.
Sömürgeci devletlerle vatanını savunan halkların savaşı, tarihin her evresinde değişik mücadele biçimde devam etmiştir ve devam ediyor.
Şekil olarak değişiklik arz etse de öz itibarıyla değişen bir şey yok.
Bir tarafta, Sömürgeci finans kapitalist devlet imparatorluğunun bütün ülkelerin kaynaklarını talan etmek için sürdürdüğü savaşlar. Diğer tarafta ülkelerini ve emeğini korumak için savaşan halklar.
Savaş derken, bu zalim emperyalistler güruhu savaşı sadece silahla yapmıyorlar, bir yandan kitle imha silahlarını kullanırken, diğer taraftan ekonomik, sosyal, kültürel ve dinsel anlayışını empoze etme savaşını sürdürüyorlar.
Günümüzde emperyalistler, insanlanlık tarihinin en vahşi en yıkıcı savaşını insanlara ve doğaya karşı sürdürüyorlar , bu gözü dönmüş vahşiler, dünyayı toptan yok etme sapkınlığı yapacak derecede azmışlar.
Batı finans kapitalizm imparatorluğunun Sömürgeciligine karşı, dünyadaki bütün insanlar birleşerek karşı koyma refklesi göstermeye başladı. Halklar, ülkesini ve emeğini savunmak için sadece ülkesinde değil, bölgesel ve evrensel anlamda bütün insanlarla beraber davranma gayreti gösteriyorlar, artık boyun eğmenin çözüm olmadığı algısı oluşuyor.
Dünyadaki gelişmelere fazla ilgi göstermeyenlerin, haberdar etmek için sadece Afrika da küçük bir ülke olan Burkina Faso’daki gelişmeye dikkatinizi çekeceğim .
BURKİNA FASO
Yüz ölçümü. 274200 .
Nüfusu. 8,714000.
Bu ülke, Fransa’ya karşı savaşarak bağımsızlık elde etti. Fakat, ülkenin zenginlik kaynaklarını yine Fransa finans kapitalistleri talan edip görüyordu.
Geçen sene İbrahim Traore adında 34 yaşında bir genç subay, askeri müdahaleyle yönetime el koydu, ilk etapta yabancıların elindeki doğal kaynakları onlardan aldı.
“eğer ülkemizin doğal kaynaklarını halkımızın refahı için kullanırsak, ülkemizde fakirlik biter” diyor İbrahim Traore.
Bu fikirsel dönüşüm özelde bütün Afrika da genel olarak emperyalistler tarafından mağdur edilen bütün dünya insanlarında oluşuyor .
“Yerel bir gazetede bunları yazmanın ne anlamı var” diyenler olabilir.
Çok anlamı var. Eğer bizim kendimize yurt edindiğimiz ülkemizin kaynakları talan edilmese ve emeğimiz emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından sömürülmese, bu gün yaşadığımız hiç bir maddi ve manevi sıkıntıyı çekmezdik.
Evet, İbrahim Traore, 35 yaşında bu yaşta ülkesinin halkını etrafında birleştirip, sorunlarını çözmek için halkına önderlik yapıyor.
“Ey Türk gençliği birinci vazifen” diyeceğim amma diyemiyorum.
Ne diyelim “darısı bizim başımıza” diyelim.
Umarım çok geç olmadan, emek yanlısı yurtsever gençler sahaya iner, ülkeyi bu çıkmazdan kurtarır.
Ne yapayım insan umut etmeden yaşamıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar