“Elinizi, gözünüzü çiftçinin üzerinden, toprağından çekin artık”.

     Zeytin alanlarının madencilik sektörüne açılacak olmasını eleştiren Kestel Ziraat Odası Başkanı Eyüp Kılıç, yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi:

     “Türkiye’de 1 Martta Resmi Gazetede yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale geldi.

     Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te,’ elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin’ zeytinlik alanlarına denk gelmesi durumunda’ zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına’ Bakanlık tarafından izin verilebileceği belirtiliyor.

Bu proje mümkün hale geldi de!

1000 yılık tarihi kültürü zedelemek niye?

Zeytin; tarlamızda emektir, alın terimizdir, soframızda katıktır. Milli ekonomidir zeytin.

Bir ton zeytinyağı 3220 $

Bir ton maden 550 $

Bir ton kömür 220 $

    Var mı hiç 1000 yıllık fabrika. Ama, zeytin tarlaları 1000 yıldır bizi doyuruyor. Böyle bir projeye niyet etmek bile zeytine, zeytinciye zarar vermektedir.

     Biz dedelerimizden miras kalan zeytinleri koruduk, onlarla doyduk, doyurduk. Bu tarihi mirası bizden sonraki nesillere aynı hassasiyetle bırakmak istiyoruz.

     Zeytinimize dokunmayın..

     Böyle bir girişimle ne amaçlanıyor. Dünya gıda krizine girmişken, aynı durum burada da tarlada yaşanıyor.

     Dün çiftçimizin elinden o kadar sezlenişimize rağmen, 1900 ve 2200 TL. ye alınan tahıl şu an 6500 TL ye ithal etmemizden demi  ibret almıyorsunuz. Buğday ve yağ olmazsa olmazlarımızdan. Bunlarsız hayatın devam etmeyeceğini, ne zaman anlayacağız.

     Asırlardır kendini bu milletin karnını doyurmaya vakfetmiş, çiftçiyle ne alıp veremediğiniz var?

     Hoyratça bu tarım alanlarının tahrip edildiğini görüyoruz,bununla ne amaçlanıyor soruyoruz?

     Bu girişimin durdurulması gerekli, aksi halde ayçiçeği ve yağda başımıza gelenin yakında zeytinyağında da başımıza gelmeyeceğini kimse garanti edemez.

    Mazotun 22 ve gübrenin 550 TL olduğu şartlarda tarlada durmakta zorlanan çiftçiye  ne yapılmak isteniyor, onu  tarladan tamamen koparmak mı?

     Elinizi, gözünüzü çiftçinin üzerinden, toprağından  çekin artık. Aslında çiftçiyi yok etmek demek kendi geleceğini, çocuğunun geleceğini yarınını yok etmek demektir.

     Unutmayalım ki, bizim gidecek başka bir ülkemiz de yok.

     Bizimde suskunluğumuz almış olduğumuz Devlet terbiyesindendir.

     Korkaklığımızdan pısırıklığımızdan değildir!!!

     Bu size cesaret vermesin bunun bedelini hep beraber öderiz.”dedi.