Son Dakika
Değerli Okuyucular,
Kadirşinas Dostlar.
Uzaktan yazabilmek kolay olmuyor. Hem de benim ısrarcı bölgesel bakış açım olunca, oldukça zor oluyor. Ben hiç bir zaman tam bilgilenmediğim, hatta teyit edemediğim bir şey yazmadım. En azından konu ile direkt ilgili veya muhataplarına sormadan dinlemeden yazmadım. Kalem oynatmadım. Oynatmayı da düşünmedim.
Biliyorsunuz yaklaşık iki aydır Amerika’dayım. Buralardan zaman farkına rağmen ilçemiz Kestel’i takip etmeye çalışıyorum. Takdir edersiniz ki her olguyu, her şeyi takip etmek mümkün olamıyor.
Buralardan bu seferlik, izninizle görsel olarak etkilendiğim birkaç konuya gireceğim. Meselenin kültürel, sosyal ve hatta felsefi boyutunu bilemem. Konu felsefi midir, sıhhı, tıbbi midir. O nu işin uzmanları bilir. MEZAR ve MEZARLIKLAR beni görsel ve fiziki açıdan hayli etkiledi,
düşündürdü. Bir kere müthiş derecede temiz ve düzenli idi. Görsel açıdan belli sınırlı ve isimlendirilmişti.
Hemen aklıma, gözümün önünden ilçemiz ve köylerimizden uygulamalar geldi. Ha keza Ümitalan rampası dediğimiz bölgedeki kaçak ve izinsiz yapılan defin alanları geldi.
Kıskandım, özendim. Kendi kendime söylendim. Bizim neden bir nizam intizama uymadığımızı düşündüm.
Biz herhangi bir köyümüzde mezarlık ziyareti yapsak veya bir defin merasimine katılsak, kıyafetlerimiz toz toprak çamur olur. Pabuçlarımıza muhakkak boya bakım yaptırtmak zorunda kalırız.
Oysa adamların önde yeni yapılmış defin yerleri, çiçekleri bile yerli yerinde. Etraf tertemiz çimenlik.
Acaba inanç değerlerimiz mi farklı? Sosyal kültürel değerlerimiz farkı mı mezarlıklarımızı farklılaştırmış? Yoksa ülke maddi zenginlik, kalkınmışlık farkımız mı? Eğitim anlayışımız mı farklı? Sizce hangisi ?
Belki de bizim ahiret anlayışımızda sonsuz olarak yaşam vaad ediliyor. Onun bize önerdiği mütevazı yaşam sürülmesidir. Onlarda ise hayatın sonlanması ile yok olma ürkütücülüğünün sonucu bir olgu mu? Bu yüzden mi mezarlıkları bir nizam intizam içinde bulunuyor. Bilemiyorum. Ben bir karşılaştırma yapamadım. Müthiş bir intizam, temizlik ve kıskanılasın bir düzen hakimiyeti mevcut.
Bir başka konu. Spor yapma hassasiyeti mevcut, çok güçlü. İnanmak bile zor. Oldukça yaşlı olanlar açık alanlarda koşuyorlar yürüyüş yapıyorlar. Doğa yürüyüşleri çok yaygın. Tenis ve golf sporu bizde zengin sporu olarak tanımlanırken, Amerika’da sıradanlaşmış. Her kesimin yaptığı bayanların çok ilgi duyduğu bir seçenek olmuş. Sanki ulu önder ATATURK’ün önerisini bizim yerimize özümsemişler
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur”. Sözü yerine getirilmiş. Spor yapmak yaşam tarzı olmuş.
Tabii olarak burada ülkenin ekonomik kalkınmışlığını, zenginliğini görmek gerekiyor. Biz ülkemiz insanının dertlerini, verdiği günlük mücadeleyi görüyoruz. Bizim insanımız ayakta kalma mücadelesine yenik düşmüş, ne yapacağını şaşırmış halde. Gençlerimizin umutları çalınmış, hedefleri yok edilmiş.
Birde etkilendiğim sigara zararlısından bahsetmem gerekiyor. Burada da çok etkin bir şekilde sigara zararlısı fark edilir oranda dışlanmış gördüm diyebilirim. Kapalı mekanlarda yasaklanmış olan bu zararlı, artık sigarasız alanlar olarak. Hastane, kamu kurumları bahçelerinde, spor sahaları açık alanları gibi birçok yerlerde yasaklanmış, dışlanmış olması etkilendiğim bir başka konudur. İnsanımız keyiften mi, kederden mi sigara kullanıyor bilemedim.
Ama ben buradan sigara kullanmayarak, neslimiz, geleceğimiz, çocuklarımıza olumsuz örnek olmayan öncelikle öğretmenlerimizi ve ebeveynleri kutluyorum, teşekkür ediyorum.
Çok yakın zamanda inşallah aranızda olacağım, yerelden gözlemlerimi sizlerle paylaşacağım.
Gününüz neşeli verimli geçsin.
Sağlıcakla kalın, Huzurlu olun. Etkilendim.
BENZER HABERLER