logo

Gelenler ve Gidenler…

Değerli Okuyucular,

Kadirşinas  Dostlar.

Bu hafta bir önemli konu başlığı ile tanıtımı yapılan bilgilendirme ve değerlendirme konferansına katıldım. Gerçekten benimde ilgiyle takip ettiğim,önemsediğim geleceğimizi ve ülkemizi tehdit eden bir bir konu.

Son seçimlerde de Zafer Partisi ve Ata ittifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Ogan’ın yüksek sesle dillendirdiği ve % 3 lük bir seçmen kitlesini yönlendiren gerçeklik GÖÇ ve MÜLTECİLER.

Bu konu yerelden kopuk, ancak genelde hepimizi, geleceğimizi tehdit eden önemli bir konu olduğu için sizlerle dinlediklerimi paylaşmak istedim.

Konferansı tertip eden Bursa İYİ Parti il başkanlığına teşekkür etmek gerekiyor.  Konuşmacı olan İYİ Parti Göç politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Av Mehmet Tolga Akalın ve ekibi  konuya çok iyi çalışmışlar. Çok kapsamlı bir şekilde bilgiler sundular.  Genel başkan yardımcısı Av. M.Tolga Akalın Partilerinin çok detaylandırılmış göçmen politikaları ve çözüm eylem planları olduğunu, bu konuda iktidarın sınıfta kaldığını belirtti.

Meseleye BOP ( Büyük Ortadoğu projesi ) dizaynı olarak bakmamızın eksik olacağını düşünüyorum. Göç ve mülteciler meselesi ülkemizin açıkça istilasına, işgaline dönmüştür. Bir beka meselesidir.

Göç idaresi ve devletin resmî kayıtlarında tanımlanan rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır. Resmi rakamlara göre yaklaşık 6,5 milyon Suriyeli, 650 bin civarında Afganistan, Pakistanlı kaçkını düzensiz sığınmacı, 350-500 bin arasında da Afrika’nın çeşitli ülkelerinden insan ülkemizde bulunmaktadır. Kayıt dışı düzensizlerin sayısı bilinmemektedir. Gerçek rakamın 10-12 milyon olduğu tahmin ediliyor. Sadece Bursa’mızda kayıtlı olan geçici sığınmacı sayısı 175 bin civarındadır. Kayıt dışı kalanlarla bu rakamın 250 bin dolayında olduğu tahmin edilmektedir.

Bu rakamlar doğal olarak iş gücü piyasasını, sağlık ve eğitimi, konut ve kira dengesini milletimiz aleyhine bozmuştur. Asayiş ve güvenlik ürkütücü hale gelmiştir. Uyuşturucu ve fuhuşun  önü alınamamaktadır. Ülkemiz iktidar eliyle açık işgal tehdidi altındadır.

Yapılan bir araştırmada ise, yaşamlarını burada sürdüren sığınmacıların %60 ı kesinlikle geri dönmeyi düşünmediklerini beyan etmiştir. Kalan %30 ise güvenlik ve teşviklerle geri dönmeyi düşünebileceklerini, %10 u ise fikir beyan etmemişlerdir.

Ülkemiz ilk ve Orta öğretiminde 850 binden fazla mülteci çocukları okullarımızda eğitim öğretim görmektedir. Bazı bölgelerde sınıflarında bizim çocuklarımız azınlıktadırlar. Ciddi olarak hem çocuklarımızın hem de mülteci çocuklarının eğitimi problem haline dönüşmüştür. Aileler psikolojik travmalar yaşamaktadırlar.

Bir diğer göç meselemiz ise içerdeki ülke içi göçtür. Son 50 yıldır yönetilemeyen bir başka ciddi problemdir. Sinop tan Karadeniz’den, Mersin’e Akdeniz’e bir hat çektiğinizde ülkemizin fiziki alan olarak üçte ikisi doğusunda kalır. Ancak bu bölgede nüfusumuzun üçte biri yaşamaktadır. Üçte ikisi ise batıda yaşamaktadır.  Sadece İstanbul, İzmir, ve Bursa da 25 milyon civarında insanımız yaşamaktadır.  Doğudan insanlarımız, daha iyi şartlarda yaşam arzusu ile, batıya akmaktadır.

İktidarın özellikle son yirmi yılda tarım ve hayvancılık alanında çiftçiliği ve hayvancılığı garip bırakmasıyla köylü yoksullaşmış ülke toprakları boşalmıştır.

Düzensiz kentleşme ve yapılaşma ile, diğer meseleler içinden çıkılmaz hale dönmüştür.

Behemehal Tarım ve Hayvancılık  planlaması yapılmalı, özel teşvik edilmeli, özendirilmeli içerideki göçün sağlık, eğitim, istihdama olumsuz baskısı yok edilmelidir. İnsanlarımız şehir varoşlarında, gayrı sıhhi yaşam koşullarından kurtarılmalı, kültürel yozlaşma engellenmelidir.

Esas geleceğimizi tehdit eden ise, umutları yitirilmiş, istihdam edilemeyen iyi yetişmiş eğitimli evlatlarımızın gelişmiş batı ülkelerine olan göçüdür.

Bu göç mutlaka durdurulmalı ve hatta gidenler çeşitli teşvikler yoluyla, geri dönüşleri sağlanarak, gelişme ve kalkınmanın lokomotifi haline getirilmelidir.

Onlar gitmek istemekte haklı olabilirler. Onları yetiştirmek için aileleri ve milletimiz tüm ellerindeki imkanları onları yetiştirmek için seferber etmiştir. Onların aradıkları ise mutlu huzurlu özgür bir yaşamdır. En az benim kadar bu ülkeyi, milleti sevmekte ve hizmet etmek istemektedirler. Ancak plansız eğitim, gelişmesi durdurulmuş bir ülke, liyakat ve kabiliyetin dikkate alınmadığı düzen onları umutsuzluğa itmiştir. Ülkeyi terk etmek için her yolu denemektedirler. Bilinmezliğe ve kaybolmaya hızla koşmaktadırlar.

Ülkemiz fiili olarak işgal altındadır. Milletimiz her yıl milyarlarca dolar vergilerinden masraf ve fedakarlık yapmaktadır

Özetle GELENLER GİTMEMEKTE, GİDENLERİMİZ GELMEMEKTEDİRLER.

Gününüz neşeli keyifli geçsin.

Sağlıcakla kalın, Huzurlu olun.

2 Ekim 2023 05:35:43Son Güncelleme:
Share
207 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+9 = ?