logo

GÖÇ DEĞİL BU BİR İSTİLA

Ülkemize yönelik bu göç durumu adeta istilayı andıran bir duruma dönüşmüş durumda, Tüm Amiral Cihat Yaycı Paşa bu konuda ilginç ve çokta önemli olduğunu düşündüğüm açıklamalarda bulundu, bu konuda kendi düşüncelerimle birlikte paşanın söylediklerine şöyle bir göz atalım.

Türkiye tarih boyunca farklı göç dalgalarına maruz kalmıştır, ülkemizde resmi rakamlara göre 3.7 milyondan fazla geçici koruma statüsüne sahip Suriye’li var bunlara ek olarak Afgan’lı, Irak’lı, Ukranyalı, Afrikalı, ve diğer ülkelerden gelen göçmenlerin toplam sayısı 6 milyonu aşıyor, bu rakam ülke nüfusunun % 8-10 una denk geliyor. Sayı aslında bu rakamdan çok fazla bence 10 milyonun üzerinde bu durumda dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülkeyiz yani birinciyiz.

ABD, İngitere, Avrupa birliği ülkeleri bu göç politikalarını kontrollü olarak uyguluyorlar bu ülkelerden sadece yüksek okul mezunu olanları alıyorlar en cahilleri ve en önemlisi ise sadece genç erkekler bize geliyor hatta bunları ülkemizde barındırmamız için bize para ödüyorlar ama bizim sınırlarımız kevgire dönmüş bu nedenle kaç kişi olduklarını bile bilmiyoruz, buda bir istilayı andırıyor.

Burada en büyük tehlike ülkemizin nüfus dengesi bozuluyor ve kimliğimiz tehdit altında bakın 10 yıl sonra bu mültecilerin nüfusumuza oranı % 15,  20 yıl sonra ise % 30 u rahatlıkla bulacaktır.

Kayıt dışı çalışan bu göçmenler bizim çalışanlarımızın aldığı ücretleri düşürüyor, bizim insanımızın işsizlik oranı her gün artıyor, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlara da önemli maliyet getiriyor. Bu sığınmacıların yoğun olduğu bölgelerde suç oranları ve sosyal gerginlikler artıyor bu durumda milli güvenliğimizi tehdit ediyor.

Bakın dostlar yıl 2010 Ülkemizdeki sığınmacı sayısı sadece 18 bin kişi çevremizdeki ülkelerde devamlı bir kaos yaşanıyor ve insanları Türkiye’ye göç etmeye zorluyorlar bir sonraki aşama ise ülkemizde bir iç karışıklık çıkarmak, hepiniz farkındasınız Türkiye’ye gelen bu sığınmacıların yerine pkk ve pyd’yi yerleştirdiler.

Bakın dostlar isimleri üzerinde bu insanlar sığınmacı olarak geldiler fakat şu anda ülkelerinde savaş falan da yok neden ülkelerine gönderilmiyorlar, iktidar ve ortağı dışında tüm partiler bu konuda görüşlerini çok açık ve net söylüyorlar geri göndereceğiz ama iktidardan bu konuda hiçbir açıklama gelmiyor.

Acilen yapılması gereken bir mağduriyet yaşatmadan bu insanları ülkelerine geri göndermek veya Suriye’nin kuzeyinde sığınmacı kampları kurarak oralarda toplamak, hatayı en başta yaptık bana göre Suriye ile ilişkilerimiz bozulmamalıydı, ABD yine o bölgede bizi istediği gibi kullandı ne yazık ki, umarım Suriye ile başlayacak bu görüşmelerde sorunlar çözülür, hatta Irak devletini’de bu görüşmelere dahil etmek gerekiyor.

Bu sığınmacılar belli bir süre sonra ülkemiz için Beka sorunu olacaktır böyle devam ederse, kimse hafife almasın gözünüz alıyorsa bir akşam biraz geç saatte Çarşamba pazarından  aileniz veya kız arkadaşınızla geçinde oranın nasıl Suriye’ye dönüştüğünü görün.

TARİFİ OLMAYAN SEVDA

Bizim gençlik yıllarımız ( 75-80) li yıllar Kestel’de de sağ, sol olayları bir hayli fazlaydı fakat bizim arkadaş grubumuz bu işlere hiç karışmadı diyebiliriz. Çünkü aklımız fikrimiz futbol oynamaktı, yıllar sonra sevdamız olan Çilekspor’umuza yönetici olarak ta hizmet etme şansımız oldu, o zor şartlarda, o sıkıntılı günlerde 12. oyuncumuz yok ken takımımızı Türkiye’de 480 takım arasında ilk üçe sokarak 3. Profesyonel lige çıkmıştık.

Bunu nasıl başardık derseniz yönetim kurulumuzda kimsenin bireysel hesabı yoktu hepsi görevlerini en iyi şekilde yerine getirdi yolunuza böyle devam ederseniz başarı geliyor gerçekten.

Gelelim esas konumuza Bursa’mızın markası Bursaspor’umuza  gerçekten nasıl bu hale geldi daha doğrusu getirildi, akıl alacak gibi değil. Rahmetli başkan İ. Yazıcı döneminde Türkiye şampiyonluğu ve bir sonraki yıl 2. Liği, iki yıl Avrupa Şampiyonlar ligi oynuyorsun borcun yok gibi çok daha iyi olman gerekirken geldiğin yere bak amatör ligin bir üstündesin neden mi iyi yönetilemedin de ondan.

Tribün liderinden yönetici başkan olmaz bunun bizden başka’da bir örneği yok yöneticilik önemli ve ciddi bir iştir. Hiç oynatmadıkları futbolculara milyonlarca lira para ödediler ve kulübümüzü bu hale getirdiler. Bizim dönemimizde böyle bol parada yoktu 3.lige çıktığımızda Levent Kızıl sayesinde federasyondan 35 bin TL. alabilmiştik hepsi o bu gün ise yayın kuruluşlarından ciddi paralar alabiliyorsun.

Bursaspor gerçekten şehrimizin markası ve Bursa’da hiçbir şehirde olmayan ciddi bir tekstil, otomotiv, makine sanayi var hepsi de çok güçlü ama güvenilir ve  irade sahibi şehir yöneticilerine ihtiyaç var bu kuruluşlarda bu yöneticilere güven duymalı bu noktada tüm sorunlar çözülür.

Bakın Renault- Tofaş- Karsan ve bu otomotiv devlerine parça üreten çok büyük yan sanayi firmaları var diğer sektörlerde de artık dünya firması olmuş şirketlerimiz var bu işlerin içinde olan biri olarak hepsini çok iyi tanırım iyide bizim Bursaspor’umuz neden bu olmaması gereken yerde çünkü öyle bir yöneticilerin eline kalmışki. Üç büyük otomobil devi Bursa’ kazanıyorlar ama bu şehri kirletiyorlar diğerleri de ayni Bursa’ya borçları var trilyonlar kazanıyorlar bu şehirden, o zaman borçlarını ödeyip bu takımı ait olduğu süper lige çıkarmalılar bu işin başkanlığını yapmış biri olarak söylüyorum hiç de zor değil imkanları sağlasınlar o günkü Kestel spor yönetimi olarak gelelim nasıl şampiyon olunurmuş gösterebiliriz şaka demiyorum.

Önce yönetim inanacak, sonra bunu gören futbolcu ve taraftar inanacak bunu gören katkı yapacak olanlar da inanacak başarı mutlak gelir.

Dostumuz, arkadaşımız güzel insan Süleyman Darcan’ı elim bir trafik kazası sonucu kaybettik ailesi ve yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum hepimizin başı sağ olsun, Allah rahmet eylesin, nurlar içinde kardeşim.

 

Kalın Sağlıcakla

Osman Fahri Ünal

Share
238 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+9 = ?