Son Dakika
Kestel’in yıllardır en büyük hastalığıdır.
Özellikle de, her seçim döneminde gündeme getirilir.
Siyasi partiler, belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarını belirlerken, adayların mesleki tecrübesine, bilgi birikimine, kariyerine, insanlarla diyaloğuna bakmaksızın ilçede en fazla hangi bölgeden insan yaşıyor ise, o bölgenin insanları tercih ediliyordu.
Kestel’de en fazla Bulgaristan göçmeni, Kestel’in yerlisi ve Erzurum bölgesinden insan yaşadığı için de, birinci sıra genel olarak bakıldığında bunlardan oluşurdu.
Bu yüzden de Kestel’de yıllardır “yerli-yabancı” tartışmaları yapılmıştır.
Bu hastalığı, başka bir yerde göremezsiniz.
Burada yaşayan herkes, buranın insanıdır.
Yıllar önce “Yerli – Yabancı” kavramını ortaya atanlar, bu ayrımcılık üzerinden siyaset yapanlar, bu ayrımcılık üzerinden ticaretini yürütenler bunun ne kadar tehlikeli olabileceğini, ileride bu durumun insanları bölgeciliğe ayıracağını, bölgesel tartışmalar yaratılacağını hesaba katmadılar elbet.
Kestel, küçük bir Türkiye’dir.
İnsanlar, ülkemizin değişik yerlerinden amma sürülmüş, amma ekmek kavgası için fabrikaların bulundukları yerlere, daha iyi bir hayat, daha güzel bir yaşantı için akın etmişler, bu şehre yerleşmişler, bu şehirde ev yapmışlardır.
Dolayısıyla; Kestel, küçük bir Türkiye’dir….
Küçük bir Türkiye olmasını, her seçimde ülke siyasetiyle aynı oranda aldığı oya da bağlayabiliriz.
Gelinen noktada bu durum, farklı yorumlanmaya, farklı algılar yaratılmaya çalışılırken, “yerli-yabancı” diyerek insanları etnik kimliklerine göre ayrıştırmaya çalışanlar, Kestel’e zarar verdiklerini bile düşünemediler.
Onlar sadece bu kargaşayı yaratarak prim yapmaya, bu durumdan nemalanmaya çalıştılar.
Yıllar önce yapılmak istenen, bölgesel ayrımcılığı ortaya atıp insanları ötekileştirmeye, kutuplaştırmaya çalışanlar, tehlikeli bir oyun oynadıklarının farkına henüz varmadıkları gibi bu ilçeye zarar verdiklerini dahi düşünemiyorlar, belki de düşünmek istemiyorlar.
Ekmeğimizi Kestel’de kazanıyorsak, Kestel’in suyunu içiyor, temiz olmasa da havasını kokluyorsak, burada mal mülk sahibi olmuşsak, bu şehrin hak ve menfaatlerini korumakla yükümlüyüz.
Defalarca yazdık, konuyu mahkemelere taşıdık.
“İlçemizin suyunu çalıyorlar” diye.
Bu konuda ne bir siyasetçi ne de bir yetkili ağzını açıp, tek kelime bile laf etmezken, birileri, kaçak kaynak sularının üzerini örtmekle meşguldü maalesef…
Bunu yapanların da, siyasi olduklarını unutmayalım.
O yüzden diyoruz; bırakın memleket milliyetçiliği yapmayı, kendi çıkar ve menfaatlerinizi düşünmeyi de, biraz da ilçenin menfaatine bakın.
Doğası ile, kültürü ile, ekonomik yapısı ile Kestel güzel bir şehridir.
Bu şehirde yaşamak güzel olduğuna göre, herkes bu şehrin daha ileriye gitmesi için elini taşın altına koymalı.
Böyle “yerli-yabancı” kavgasını ortaya atıp da, nemalanmaya çalışanlara kimse prim yaptırmamalı.
Kestel’de yaşayan herkes Kestel’lidir…
Kalın Sağlıcakla…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar