Son Dakika
Böyle demişti, AKP Genel Başkanı Erdoğan yıllar önce. “itibardan tasarruf olmaz” Ama, vatandaşa sürekli tasarruf etmeleri için tavsiyede bulundular. Hatta son günlerde bir şehircilik bakanımız var 2+1 eve sahip olabilmek için, bakın neler dedi hatırlayın. “Fazla mesai yapın” dedi, “yakınlarınızdan ödünç alın” ve “dişinizi sıkın” dedi. Dalga geçer gibi. Bakın dostlar, bunları hiç utanmadan söyleyenlerin bir yaşantısına ve altındaki bindikleri araçlara bir bakın en başta sn.Erdoğan ve bakanlar biraz örnek olmalı insanlarımıza, Sayıştay raporlarına göre sadece sarayın günlük harcaması 10 milyon TL. 18 milyon diyende var. Yanlış duymadınız 10 milyon veya 18 milyon TL. günlük gideri, son üç Cumhurbaşkanına bakıyoruz, görev süreleri içinde A. Necdet Sezer (7 yıl) 167 milyon TL., Abdullah Gül döneminde( 7 yıl) 916 milyon TL. Harcama yapılmış sn. Erdoğan döneminde ise (8 yıl) lütfen geriye yaslanın 18 milyar TL. Şaka gibi ve inanılır gibi değil.
Bu tarihten itibaren çalışan insanlarımızın ev ve araba alma şansı kalmadı. 20 yıldır yapmayıp, seçime az bir süre kala başlattıkları konut kampanyası bence tam bir hayal satışı, bu günkü asgari ücretle hiç harcamadan yarısı ile ödeme yapsanız, bir eve sahip olmanız için 41 yıl ödeme yapmanız gerekiyor, tabi ayrıca % 10 da peşinat vereceksiniz bu taksitlerin dışında ödemelerde ev teslim edildiğinde değil, hemen başlayacak, kimse kusura bakmasın hiç bir dar gelirli bu ödemeleri yapamaz ve onlara birde tasarruf etmeleri tavsiye ediliyor.
Sn. Erdoğan itibardan tasarruf edilmez diye bir şey yok, itibardan tasarruf olur, yazmıştım Almanya başbakanı 16 yıl görev süresince babasından kalma iki katlı evin ikinci katında yaşadı, giriş katında da kiracısı vardı, bir koruma ile gezdi alış verişini kendi yaptı, hatta çamaşırını ve ütüsünü de eşi yapıyordu, Almanya başbakanından bahsediyoruz bir dünya devi, sn. Erdoğan’da hatırlayın bir yüzük ile gelmişti, peki sonuç.
KADER NEDİR
Maalesef yine bir maden kazası ve 41 vatandaşımız hayatını kaybetti, bizleri yönetenler işi yine kadere bağladılar. Bakın dostlar; Kader kaçınılmaz olan kötü bir talihtir, yazgıdır, alın yazısı da diyebiliriz, Kuran’da ölçü ya da kapasite anlamında bir Kader ibaresi bulunmaktadır, ancak İslam da Kadere iman diye bir hüküm bulunmamaktadır. Asırlardır bizlere öğretilen kader Bakara suresi 104. Ayetin tam tersine sürüleşmiş bir toplum yaratmak isteyen saltanat sahiplerinin kitleyi uyuşturmak için oluşturdukları Kuran dışı bir anlayıştır, zaten Anayasa ve yasalar, kader diye bir şey olmadığı için var.
Bu yaşanan felaketler asla kader değildir, Yaradanın işi yokta o masum işçilerin ölümünü mü planlıyor, böyle saçma sapan bir şey olabilir mi. Grizu patlamaları işin fıtratında var diyerek, bu işten kurtulamazsınız iyide bu fıtrat niye Almanya’da ve Amerika’da yok sormazlar mı insana, suçu Allah’a atarak vicdanlarınızı rahatlatmaya mı çalışıyorsunuz. Bakınız ABD’de 1 milyon ton taş kömürü üretimi başına düşen işçi ölüm sayısı 0,02.., Çin’de 1,27.., Türkiye de ise 7,22.. yani ABD’nin 7, Çin’in ise altı katı fazla olay bu kadar basit.
Aslında bu faciaların gerçek sebepleri ortada liyakatsiz kadrolar ve işi ehline vermemekten kaynaklanıyor, işçiye fazla üretim için yapılan baskı, denetimsizlik, taşeron mantığı, ihmal edilen gaz sensörlerinin şüpheli durumu yıllardır yaşanan bu faciaların tek nedenleri bunlarken işi kadere ve fıtrata yüklemek olacak iş değildir. Rahmetli Yaşar Nuri bir kitabında şöyle diyor Kuran, Allah ile aldatmayın! İhtarında bulunmasına rağmen Türk halkı, dinine olan derin saygısı yüzünden Allah ile aldatılıyor diyor haksız mı.
Kimi yeni baba olmuş eşleri hamile olan ve bir sürü hayalleri olan bu 41 emekçi güzel insan nurlar içinde yatın, mekanınız cennet olsun kederli ailelerine sabırlar diliyoruz ama şu asla unutulmasın bu işin fıtratında böyle bir ölüm yok ve sizin başınıza gelen bu acı olayda asla kaderiniz değildir.
DEZENFORMASYON YASASI
Çıkarılan bu yasa ülkemize hiç yabancı değil, Abdülhamit zamanında çıkarılmış Osmanlı döneminde yani. Cumhuriyet döneminde ise, Adnan Menderes hükümeti nerdeyse kelimesi kelimesine aynı yasayı çıkarmıştı. Seçimler yaklaşırken kaybetme riski fazlaysa bağımsız medyayı ve internetteki aykırı sesleri susturmak için başvurulan bir yöntem, daha doğrusu halkın haber almasını engellemek, bu yasa bu modern çağda Türkiye’yi çok gerilere Demokrasinin olmadığı ülkeler arasına götürmektir, ne yazık ki Avrupalılar bizden hukukun olmadığı ülke diye söz ediyor ne acı değil mi..?
Kalın sağlıcakla…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar