“Kadına şiddet uygulamak erkeklik değil, acizliktir.”

Hafta sonunda ilçemizde yaşanan ve yaşanmasını istemediğimiz bir olayla çalkalandı Kestel. Trafik magandalarının işinden evine gitmekte olan bir bayanı araçlarıyla takip edip, evinin önünde darp etmesine tepkiler çığ gibi büyüdü. Evinin önünde saldırı sırasında aldıkları darbelerle yaralanan Nurcan Atlı Sezgin ve Filiz Atlı için, Kestel Meydanı’nda toplanan yüzlerce kadın basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, CHP’li milletvekilleri, partililer, STK temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Yaşanan olayın komşu kavgası olmadığını belirten Nurcan Atlı Sezgin şunları söyledi:
“Bu olay komşu kavgası değildir. Trafik yüzünden kavga oldu. Hayatta böyle bir şey yok. Boksör gibi yumruklarla vurdular. Ben çok hata yaptığımı düşünmüyorum. Ama bunun sebebi, beni takip etmek değildir. Devletin verdiği cezaya katlanırdım. Onların takip ettiklerini arabadan inince gördüm. Ben saniyeler sonra ölmüş olabilirdim. Onların silahı olabilirdi. Ben o esnada çocuğumu düşündüm. Anneler çocuklarına sahip çıksın. Bu hale gelinmesinin tek sebebi anneler. Ben hastaneden dönmeden bunlar tutuklanmalıydı.” diyerek tepkisini haykırdı.
CHP Kadın Kolları Bursa il Başkanı Vildan Özkula’nın okuduğu basın açıklaması aynen şöyle: “Kadına şiddet ülkemizde çok sık rastlanan bir durum haline gelmiştir. Hemen hemen her gün kadına yönelik bir şiddet olayı ile sarsılıyoruz. Ürkütücü olan ise, toplumun şiddet olaylarına karşı duyarlılığını yitirmiş olmasıdır.
Akşam işinden çıkıp evine gitmek üzere arabasına binen Nurcan Atlı Sezgin, adındaki kardeşimiz, bir grup trafik magandası tarafından “yanlış döndün” gibi komik bir gerekçe gösterilerek feci halde darp edilmiştir. Onun çığlıklarına koşup, kurtarmak isteyen kardeşi Filiz Atlı kardeşimiz de aynı şekilde darp edilmiştir. Yapıları gereği erkekler kadar güçlü olamayan kadınlar, her ne olursa olsun şiddeti kesinlikle hak etmemektedirler.
Kadın İNSAN’dır, erkekler de İNSAN EVLADI’dır. Yanı kadınlar aynı zamanda bir ANA’dır, o kişilerde bir anadan doğmuşlardır. Sevgi ve saygının, anlayış ve iletişimin eksik olduğu toplumumuzda, insanlar birbirini anlamaya çaba göstermek yerine, güç gösterisi yapmaya, üstünlük sağlamayı kaba kuvvetle çözmeye çalışmaktadırlar. Toplumumuzun geneline hakim olan korku ve baskı nedeni ile bu tür olaylara kimse müdahale etmiyor, herkes şiddet ve tacize seyirci kalmayı, sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Böylece magandalık ve kaba kuvvet rahat rahat cirit oynamaktadır. Korunması, sevilmesi, sayılması gereken kadına şiddet uygulamak çok alçakça bir eylemdir.
“Kadına şiddet uygulamak erkeklik değil, acizliktir.”
İşin en acı yanı bu acımasızlığı yapanlar şu anda dışarıda rahat rahat dolaşmaktadır. Bu da başka “kadına şiddete” cesaret vermektedir. Adalet yerini bulmamakta, suçlular hak ettikleri cezayı almamaktadır.
Kadına uygulanan şiddet konusunda mutlaka gerekli önlemler alınmalı ve kadınlara şiddet uygulayanlara caydırıcı cezalar verilmelidir.
Aslında bu yaşananlar, ülkemizdeki eğitim ve adalet sisteminin kadınlara yansımasıdır.
Eğitimden, Sanattan, bilimden, kültürden, adaletten, insan haklarından Bİ_HABER bir toplumda bu olayların son bulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bunun için bütün toplum kesimlerine, eğitimcilere ve her konudaki toplum sorumlularına EMPATi kültürünü yerleştirmeyi, kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına yapmaktan çekinmeyi, Adil ve sorumlu olmayı öğretmeliyiz. Susmamayı, hakkımızı savunmayı öğrenmeliyiz, Bizler bu vahşice saldırıyı yapanların gerekli cezayı alması için olayın takipçisi olacağız, elimizden geleni yapacağız. Kadınlara şiddetin son bulacağı güne kadar hiç susmayacağız.”
Saldırıyı protesto etmek için toplanan yaklaşık 600 kişi, basın açıklamasının ardından dağıldı.