Son Dakika
Değerli Okuyucular
Kadirşinas Dostlar
Hep gözden kaçırdığımız veya fark edemediğimiz bazı sosyal, kültürel, insani, fiziksel özellikler vardır. Çoğunlukla bu değerler yaşadığımız toplumlarda, yaratılışla birlikte ailede öğrendiğimiz aktivitelerdir. Eğitimle beraber kalıcı hale dönüştürülürler. Hayatla birlikte görerek, yaşayarak, yönlendirilerek bu nitelikler pekişir.
İşte burada, aile, ebeveynler, aile büyüklerimiz, elleri öpülesi Öğretmenlerimiz, mahalle komşularımız hasılı çevremizdekiler ve içinde yaşadığımız toplum esas sorumludur. Yaşantımızda onların her birimize olumlu olumsuz katkıları, şekil vermeleri, öğrettikleri vardır.
İşte bütün güzellikler, iyilikler veya negatif düşünürsek olumsuzluklar bizim huzur veya huzursuzluk kaynağımız olarak hayatımızın içindedir. Toplum olarak kalitemizin göstergesinin beyanıdır.
Gerçekten millet olarak çok güçlü bağlarımız, niteliklerimiz var. Her türden senaryo veya oynanmak istenen komplo teorilerini bozmak gibi sorumluluğumuz var. Ancak yinede bireysel yaşam şeklimiz burada bahsedilen sorumluluğumuzu unutturuyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye düşünüyoruz. Gösterilmesi gereken tepkimizi göstermiyoruz. Yapılması gerekeni yapmıyor, boş veriyoruz. Menfaatimiz zedelenirse, sesimizi çıkarıyoruz. Bu seferde maalesef bireysel olunca gücümüz, nefesimiz yetmiyor. Sonuca gidemiyoruz.
Oysa örgütlü olabilsek, birlikte hareket edebilsek/edebiliriz. Sesimiz daha gür çıkar, yaptırım gücümüz olur. Varsa taleplerimizi daha kolay çözebiliriz.
Başlıktan da anladığınız gibi bu yazımızın konusu KALDIRIMLAR olacaktır. Benim uzun zamandan beri değinmek istediğim bir konudur. Çeşitli vesilelerle yaptığım özellikle yurt dışı seyahatlerimde özendim, kıskandım. Gelişmiş batı ülkelerinde gördüğüm ve insana hizmet olarak değerlendirdiğim kaldırımların önemli olduğunu düşünüyorum. Siyaseten çok suistimal edildiğini biliyorum. Sanırım sizde benim gibisinizdir. Söyleseniz (maalesef) kaale alan yok, söylemeseniz gönlünüz rahat değil.
Kaldırımlar ve yollar kamuya aittirler. Vatandaşın rahatı için yapılmıştır. Hiç bir şekilde önünde bulundukları mekana ait değildir. İdaresi, bakımı vs, ilgili Belediye sorumluluğundadır. Hemşehrilerimiz ilçemizde belediyemizin vurdum duymazlığından muzdarip olduğuna inanıyorum. Esnafımızın da suistimalinin kontrol edilmesi gerekiyor. Bu bir kul hakkı ihlalidir.
Bazı esnafımızın bırakın kaldırımları, yolları bile işgal ettikleri görülüyor. Olağan vakıadır. De facto bir durumdur.
Zaten nizami uygunlukta olmayan kaldırmalar kullanılamaz durumdadır. Mekan önlerine konulmuş masa ve sandalyelerden çocuklu annelerimiz çok şikayetçi olmaktadır. Yavrularımız yola inerek tehlike ile yüzleşmektedirler. Behemehal ilgili belediyemiz gereken çözümleri üretmeli ve Kestel’li hemşehrilerimizin yaşamlarını kolaylaştırmalıdır.
Yazıyı yazmama vesile oldu. Size şu an bulunduğum Washington’dan bir örnek göstereyim. Ağaçlara bakarsanız
en az elli yıl önce düzenlenmiş bir kaldırım. İnsana verilen değeri gösteriyor, galiba gelişmiş demokrasi bu işte.
Burası da karşı kaldırım. Caddenin genişliği de aynı bizim Bursa caddesi kadar.
Seçimlerden sonraki günlerde, Bursa caddemizde yürüyorum. İsim vermeyeceğim, bir çorbacı esnafımız çalışanı akşam temizliği yapıyor. Elindeki deterjanlı pis suyu kaldırıma boca etti. Tabii benim pantolonuma da kimyasallı pis su ciddi zarar verdi. İtirazım ve tepkim üzerine esnafımız zararımı telafi etti. Bir daha olmayacağını, elemanın yeni çalışanı olduğunu beyanla özür diledi. Kendisinin hoşgörüsü ve hassasiyeti için teşekkürü bir borç biliyorum. Belediyemizin işyeri açma ruhsat düzenlemesini ve kontrollerini takip etmesinin gerektiğini hatırlatıyorum.
Uzaklardan, Amerika’dan Siz değerli okurlarıma selam ve saygılar sunuyorum.
Gününüz neşeli verimli geçsin.
Sağlıcakla kalın, Huzurlu kalın.
4 Haziran 2024 06:17:44Son Güncelleme:BENZER HABERLER