Kötülük mikrobu

Mehmet Güler

mehmet@kestelyore.com

     Sevgili okurlarım;  Matematik çok güzel bilim dalıdır, insanlar yaptıkları bütün işlerin hesabını onun sayesinde yaparlar, yaptıkları işlerde matematiksel olarak hesap hatası yapılırsa,  sonunda o hatanın bedeli ödeniyor.

     Mesela konut yapıldığı zaman depremin, selin, çığın hesabı yapılmazsa gün gelir bedeli ödenir. Kişinin kedisiyle yüzleşmesi ne anlama gelir, bu olgunun çok iyi bilinmesi icap eder.

     Kendimizle yüzleşmemiz demek, aynada yüzümüze bakmak olmadığına göre, çok daha büyük bir manası vardır.

     İnsanın kendiyle yüzleşmesi demek, bireysel veya kollektif olarak yaptıklarının hesabını yaptıktan sonra, neyi yanlış, neyi doğru, neyi iyi, neyi kötü yaptığının sonucuna bakması kendisiyle yüzleşmesi demektir.

     Daha doğrusu, kişi kendi davranışlarını masaya yatırıp gözden geçirirse, bir sonuç çıkarsa, neyi doğru, neyi yanlış yaptığını tespit ederse, kendisiyle yüzleşmiş olur. Eğer, bu yöntemi kullanarak davranırsak, doğru yolda olma avantajımızı artırmış oluruz.

      Kötü şeyler yapmaktan sakınmamız kolaylaşır.

     Özellikle kollektif suçlarda “benim bu yapılan kötü işte dahlim yok” diyoruz halbuki, yapılan kötü şeye seyirci kalmak o kötülüğe ortak olmaktır. Bu gün ülkemizde insanların ezici çoğunluğu kendileri yararlandığı veya kendilerine zararı olmadığı sürece yapılan kötülüklere ya taraf oluyorlar yada kayıtsız kalıyorlar. Yani yapılan kötülüklerin bir şekilde ortağı oluyorlar.

     Sonunda depremi dikkate almadan ev yapan, yada karının, zararının hesabını yapmayan dükkan sahibinin düştüğü duruma düşüyorlar.

     Yani kötülük mikrobu bütün insanlığı sarıyor, insanlık dünya çapında maddi ve manevi olarak büyük krizlere giriyor. Tek çare kötü amelden arınıp salih amel yapmaktır.

     Ama, ilk önce kötülüklerden sakınan muttakiler olmak zorundayız ki, iyi amelimizin bir anlamı olsun.