Narin, niye öldürüldü..?

Sevgili okurlarım; Narin Güran, cinayetiyle alakalı herkes bir şeyler söylüyor, bir sürü senaryolar üretiliyor, her gün bir son dakika haberi veriliyor, bir önceki gün yazılan senaryo fos çıkıyor sil baştan yeni senaryolar yazılıyor, sonuç olarak yazılan senaryoların maddi temeli olmadığı için, dönüp dolaşıp başladıkları noktaya geri  geliyorlar. Anlayacağınız, çıkmaz sokağa girmişler çaresiz bir şekilde tırmalayıp duruyorlar. Halbu ki ayrıntılarda boğulmadan büyük resme baksalar gerçeği rahatlıkla görebilirler.

Türkler, kürtlerin sosyolojik yapısını kendileriyle aynı olduğunu sandıkları için Narin’in neden öldürüldüğünü soruyorlar. Çünkü, Türkler de bu türden bir cinayetin işleme olasılığı hiç olmadığı için hafsaları almıyor. Kürtler cinayetin nasıl bir zihniyettin marifeti olduğunu bildikleri için susuyorlar.

Narin, niye öldürüldü sorusunu soran Türklerin sorusuna soruyla cevap veriyorum, Osmanlı padişahı 3.cü Mehmet niye 19 kardeşini katlettirdi ?

Bu sorunun cevabını bulursak Narin’in niye katledildiğin cevabını da buluruz.

Bilimsel yollara baş vurarak elimden geldiğince, olaya açıklık getirmeye gayret edeceğim.

Türkler tarih sahnesine çıktığı günden bu güne kadar, sosyolojinin oluşmasında devletin belirleyici rolü olmuştur ve olmaya devam ediyor, bu sebepten dolayı Türkler açısından devlet için ölmek ve öldürmek meşru ve doğaldır.  Bu durum Türk tarihi incelenerek detaylandırılabilinir. Ben kısaca şöyle ifade edeyim, Türkler kendi bekasıyla, devletin bekasına aynı şekilde bakar.

Kürtler 2574 yıldan beri bu yaşadıkları coğrafyada, devletsiz halk olarak yaşıyorlar, varlığını bunca yıl devlet olmadan sürdürmeyi başarmalarının temel faktörü,  devlet örgütlenmesinin bir alt örgütlenme biçimi olan feodal aşiret örgütlenmesidir .

Topraklarını egemenliği altına alan imparatorlukların,  kendilerini asimile edip yok etmesine engel olmak ve aşireti bir arada tutmak için son derece katı kurallarla feodal aşiret aile  yönetim biçimi oluşturmuşlar. Yani, Türkler için devlet ne anlam ifade ediyorsa, kürtler içinde feodal aşiret aile yapısı aynı anlamı ifade ediyor. Dolayısıyla, bu yapının varlığını korumak ve sürdürmek için ölmekte öldürmekte meşrudur ve doğaldır. Şimdi size yukarda yazı konusu ettiğim gerçekler ışığında kendi fikirlerimi sunacağım.

Bence Narin cinayeti spontane gelişen anlık bir olay değil.

NEDEN ?.

Çünkü anlık bir olay olsaydı 100 kişilik bir aile devletin onlarca uzman kadrosunun çabasını boşa çıkaran, hedef şaşırtıcı taktikler geliştirip, sağlam bir duruş sergileyemezlerdi.

O zaman geriye ne kalıyor, Narin’in infazı hangi saikle gerçekleştiği kalıyor.

Bu bağlamda Narin’in infaz  kararı aile meclisi tarafından alma olasılığı akla mantığa en uygun  olasılık oluyor ve devamında ailenin bütün fertleri  infazın nasıl gerçekleştiğini biliyorlar, biliyorlar ama Galip efendinin ifade ettiği gibi  bilipte söylemiyorlar.

Bir diğer soru; Narin neden infaz edildi. Bu konuda akla en uygun olanı başkaları tarafından duyulduğu takdirde, aileyi en ağır şekilde rencide edecek ahlak dışı şeyler gördü,  böylece bu çocuk ailedeki ahlaksızlığın açığa çıkmamasına kurban edildi. Dikkat edersiniz, ilk başlarda bu aileden kim ağzını açsa  “bizim aile çok iyi bir aile, herkes bizim aileyi biliyor” diyorlardı.  100 kişilik bir ailenin hepsinin tornadan çıkmış gibi, iyi olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Kişilerin iyi veya kötü olmasını kan bağı belirliyorsa, Habil ile Kabil kardeş idi, İbrahim ile babası baba oğul idi, Nuh ile oğluda baba oğul idi, Muhammed ile Ebu Leheb amca yeğen idi. Bu duruma bir cevap vereceksiniz. İslam tarihinde vuku bulmuş olaylardan anlaşılıyor ki, iyi insan olmanın kan bağıyla hiç bir ilgisi yok .

Bilmem hiç dikkat ettiniz mi, cinayet açığa çıktığı andan itibaren, bu aileyle bağlantısı olanlarda dahil hepsi  panik halinde aile yapısının korunmasından dem vuruyorlar. Çünkü, aile meclisinin infaz kararı açığa çıkarsa, hepsinin hali harap olur. Olayı yöneten bir üst akıl var,   bu üst akıl, devletin asıl suç örgütüne ulaşmasını engellemek için sürekli taktik üretiyor, gördüğüm kadarıyla şu ana kadar başarılı olduğu görüntüsü veriyor.

Salih Güran’ın kendisini yakalatmasıyla başlayıp, Nevzat, Ramazan , o , bu ,falan, filanın yaralanmaları ve sorgulamaları üst aklın planlaması doğrultusunda  yürütülüyor, gayeleri devlet istediği insan yakalayıp cezalandırsın, önemli değil yeter ki, feodal aşiret aile yapısı aklansın.  İçeridekilerin de dışarıdakilerin de hepsinin amacı budur.

Benim görüşüme göre, devletin üst aklıda devrede, devletin savcıları, hakimleri 8 yaşındaki masum bir çocuğa kıyanlara müsamaha göstermeyecekler, suç yapılanmasının hepsini ortaya çıkacaklar ve hak ettikleri cezayı verecekler.

Tavşantepe köyünde, en gelişmiş teknik cihazları ve iyi yetişmiş uzman kadrosu olan kalekol var.  O köyde sinek vızıldasa dahi, jandarmanın haberi olur. Benim tahminim devlet her şeyi biliyor. Ama, muğlakta olan bazı noktalar var, onları aydınlatma peşinde. Önümüzdeki günler ne getirip ne götürecek, bakıp göreceğiz.

Narin’i infaz edenlerin üst aklı ustaca bir manevra yaparak, Diyarbakır barosunu kekledi, ben kekledi diyorum, belkide nemalandı günahı  vebali onların boynuna.  Narin’in neden ve kim tarafından infaz edildiğini Güran, ailesinin bütün fertlerinin bildiği konusunda kamuoyunda ortak bir kanı varken,  Narin’in abisi Baran’ın müşteki olarak baş vurusunu kabul edip, vekalet almasına aklım ermedi.

Baran’ın cinayet olayını bilmediğine inanmak ahmaklıktan başka bir şey değildir. Artık herkes şu gerçeği kabul etsin, bütün bu taktikler cinayet sorumlusu feodal aşiret aile yapısını aklamak içindir.   Eğer asıl suçlu olan feodal aile yapısı aklanırsa, kişisel bazda verilen cezaların hiç bir kıymeti harbiyesi olmaz.

Son olarak sayın cumhurbaşkanı, “aile yapısı, kürt kardeşlerim,kuran kursu” dedi  ya, bu sözlere Allahın ayetiyle cevap versin.

Süre maide. Ayet  32.

Masum bir insana kıymak  bütün insanlığı öldürmekle eş değerdir.