NEDEN ESENYURT

Esenyurt bir milyonu aşan nüfusu ve 10 milyar TL.lik bütçesi ile Türkiye’nin en büyük ilçesi, bunda ne var diyeceksiniz tabi ki çok şey var.
AKP, 2024 yerel seçimlerinde yüzlerce belediyeyi kaybetti, bilhassa İstanbul’da tam bir bozgun yaşadı, iyide sadece belediyelerimi kaybetti, tabi ki hayır ayni zamanda çok büyük bir rantı da kaybetti. Buralardan kendisine oy ve destek veren medya kuruluşları, vakıflar, cemaatler, tarikatlar ve derneklerin bir anda muslukları kesildi eğer onlara aktarılan milyonlarca TL. para akışı durursa sıkıntı büyüyecek bir çoğu kapanacak bir çoğu da kendine başka kaynak arayıp AKP’den kopacak, o nedenle en büyük bütçeye sahip olan Esenyurt ile başlandı.
Daha önce HDP ve devamı olan partilerde sıkça yaşanan kayyum olayı şimdide CHP’li belediyeye sıçradı, bir başka deyişle seçimle gelmiş olanlar görevden alındı atanmış kayyumlar göreve getirildi. Diktatörlükle yönetilen Kuzey Kore, İran gibi ülkelerin dışında dünyanın hiçbir yerinde bir örneği olmayan bu Kayyum sisteminin, Demokrasi ile uzak yakın alakası yoktur, seçilmişleri atanmışlar temsil edemez, bu yapılan Demokrasiye vurulmuş bir darbedir, halkın iradesi gasp edilmiştir.
Diyelim ki, başkan bir suç işleyip görevden alındı. Örnekleri olduğu gibi meclis üyeleri aralarında yeni başkanı seçer, ama burada sıkıntı var Esenyurt’un 45 meclis üyesinden 28 i CHP’li, 14 ü AKP’li, 3 tanesi de MHP’li kayyum atamayıp seçim yapsa, yine CHP’li birisi başkan olacak, o zaman hiçbir anlamı olmayacaktı bu müdahalenin, birde kayyum atanınca 45 belediye meclis üyesinin görevleri askıya alındı yani hiçbir komisyon çalışamayacak.
Diyelim ki, bir suç var iyide bu başkanlar 7 ay önce yapılan seçimler için Yüksek Seçim kuruluna başvuru yaptılar ve onay alıp aday oldular o zaman neden engel olunmadı mutlaka sorgulanması gerekmiyor mu, bu suçun 10 yıl önceki bir telefon görüşmesinden kaynaklandığı söyleniyor, hukuken bir insana 10 yıl önceki konuşması için soruşturma açılamaz. Feto’da terör örgütü olarak tanımlanıyor ve öyle o zaman 10 yıl geriye gidersek AKP’de terör üyesi olmayan 10- 15 kişi bile kalmaz hatta onlar telefon görüşmesi ile değil çıkıp binlerce insanın önünde neler söylemediler ki onları niye sorgulamıyorsunuz.
Esenyurt belediye başkanı Prf. Dr. Ahmet Özer üniversitelerde üst düzey yöneticilik yapmış bir öğretim üyesi, bir kanaat önderi bu kalitede bir insanı emniyete davet etseniz hiç sorun çıkarmadan gelir ama itibarsızlaştırmak için sabahın 05.30 unda şafak operasyonu ile bazı kapıları da koç başı denen aletle kırıp eve giriyorsunuz eşi kapıyı açıyor uyuyor kaldırayım diyor kadını duvara dayayıp biz kaldırırız diyorlar ve yatak odasına giriyorlar bu tip uygulamaların sadece evde canlı bomba olduğu zaman yapıldığı söyleniyor emniyetçiler tarafından, daha sonrada ifadesi alınmamış, sorgulaması, yargılaması yapılmamış, mahkemesi görülmemiş bu kişiyi direkt tutukluyorsun hiçbir açıklama’da yapmıyorsun, ben yaptım oldu, dostlar böyle bir hukuk devleti olmaz.
Biz bunları yazmaya çalışırken DEM partili üç belediyeye de Kayyum ataması yapıldı, Mardin, Batman, Halfeti !!!!
DEVLET BEY
Devlet Bahçeli, kendinden hiç beklenmeyen bir çıkış yaptı, Apo İmralı’dan çıkarılsın gelip mecliste örgütünü tasfiye ettiğini söylesin, bütün Türkiye şaşkınlık içinde kaldı derken, bu haftada ayni şeyi tekrarladı bakın bu sözleri bizlerden biri söylesek sorgusuz, sualsiz direk içeri gireriz, hatta tutuklanırız.
Bahçeli, son açıklamasında bu Öcalan çıkışını neden istediğini de açıkça söyledi ve alkışlar yükseldi iyimi, geçmişte senden Cumhurbaşkanı olmaz dediği, ip attığı Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi gerektiğini bunu destekleyeceklerini söyledi, ama bunun için Anayasa değişikliği gerekiyor destek verseler de yetmiyor o nedenle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış bir terör örgütü lideri, gerçek bir bebek katilini muhatap almaktan ondan destek istemekten bile çekinmiyor.
Sn. Bahçeli, bunu yaparken evlatları, torunları, eşleri, babaları, kardeşleri, yakınları bu terör örgütü tarafından şehit edilmiş binlerce insanımızın, gazilerimizin gözlerinin içine nasıl bakabileceksin hiç düşündün mü bunu, yazıklar olsun.
İlginç olan bir şeyde Erdoğan, bu konularda sessizliğe bürünmüş durumda Bahçeli’de iktidarın sözcülüğünü yapıyor, kendisinin iktidar olmak gibi bir hedefi kalmamış ben kime hizmet ediyorum diye hiç mi düşünmüyor, devlette de hiçbir sıfatı yok.
KISA KISA
• Gazetelerde baş sayfada manşet Ekonomiye tam not, S.Poors adlı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin kredi notunu B+ dan BB- ye yükseltmiş böyle bir şeyden mutlu olmamak için vatan haini olmak lazım iyide bakın nereye yükselmişiz, Özbekistan, Ermenistan, Jamaika, Honduras, Ürdün, Kosta Rika, Benin, Makedonya, Honduras’ın olduğu gruba yükselmişiz, bizi buralardan da aşşağı düşürenlere bunun nedenini sormak gerekiyor, bir cevabı ve açıklaması olmalı bu kötü gidişatın.

• Yine ihracatta rekor diye bir başlık var, dostlar Bursa Sanayi ve Ticaret odasında 5.5 yıl meclis üyeliği ve üst düzey yöneticilik yaptım kimse bana hikaye anlatmasın ihracatımızın bu düzeye gelmesi tabi ki çok sevindirici ama esas önemli olan ithalat rakamları birde onu yazsanıza, eğer ihracat ithalatın önüne geçmezse bu rekorun da hiçbir anlamı yok, yani cari açık azalmadığı sürece hiç kıymeti yok, bakın şöyle söyleyebilirsiniz evet yanlış politikalar uyguladık, uyarıları dikkate almadık şimdi bunun farkına vardık ve olması gereken politikalara geri döndük bunu anlarım, lütfen dürüst olalım.
• Teğmenlerin mezuniyet töreninde M.Kemal’in askerleriyiz diye slogan atıp askerlik andı okumaları nedeniyle yüksek disiplin kuruluna sevk edildiler ve askerlikle ilişkilerinin kesilme durumu söz konusu şimdi olayı buraya kadar taşımaya ortalığı germeye ne gerek var diyeceğim, kurallara uymayıp disiplin suçu işlemişlerse bunun bir sürü cezalandırma yöntemi var, askeriyeden ihraç edilmeleri verilecek son karardır. Uyarı, ikaz, maaştan kesme, görev yerini terk etmeme, oda hapsi gibi cezalar niye düşünülmüyor da direk ihraç, yazık bu çocukların emeklerine hem de çok yazık.

Kalın sağlıcakla
Osman Fahri Ünal