O Kestel Halkının Sesidir

Mehmet Güler

mehmet@kestelyore.com

     Sevgili okurlarım. Kestel belediyesi 2021 yılının ilk belediye meclisi toplantısını yaptı.

     Sevgili başkanın yaptığı provokasyon yüzünden meclis salonu arenaya döndü.

     Sevgili kardeşim Önder Tanır, sahi senin belediyedeki görevin nedir?

     Kestel halkı seni niye seçti..?

     Söyler misin; sen nesin, Kestel belediye başkanı mı, yoksa taciz işleri genel müdürümü.?        

     Sen işine baksana, seni alakadar etmeyen işlere niye burnunu sokuyorsun. Çok istiyorsan Türkiye de ne kadar taciz ve tecavüz olayları olmuşsa, hepsinin bir listesini çıkarayım hangi partinin sicili daha bozuk Türkiye halkı görsün, bu tür hassas konuları kaşırsan senin partinin sicili çok kabarık olur, bundan hiç şüphem olmasın.

     Bak kardeşim, sen müslüman olduğunu iddia ediyorsun, bir tarikat mensubu olduğunu duydum, bir kişinin arkasından gıybet yapmak islama göre yasak. Sen, o mekanda olmayan kişi hakkında suçlamada bulunuyorsun yani gıybet yapıyorsun. Bir kişinin kusurunu toplum içinde ifşa edip o kişiyi rencide etmeyi Allah yasaklamış, sen meclis toplantısında bu günahı da işledin. Bu mudur senin tarikatının müslümanlığı.

     Sevgili kardeşim Önder. Boş ver başkasının ne yaptığını, gel seninle beraber senin mağdur ettiğin, emrindeki kadını ve çocuklarını konuşalım. Kestel belediyesindeki zabıta personeli içinde sadece Özden Alemdaroğlu Kestane, kadın olarak var, başka kadını zabıta yok. Bu kadıncağızın iki tanede ufak bebesi var, şu anda Kestel de çocukların mesai saatinde kalacakları kreş ve benzeri mekanda yok, şimdilik çocuklar idareten bir tanıdığının evinde kalıyorlar, annesi Kestel’in içinde görev yaptığı iki üç gün zarfında öğle paydosunda, çocuklarının ihtiyaçlarını giderme fırsatı buluyordu. Sen ne yaptın Önder kardeşim, bu bir tek kadın ve çocuklu Özden Alemdaroğlu Kestaneyi Barakfakiye tayin ettin, üstelik oradaki görev yeri de fiziki olarak bir kadının görev yapmasına müsait değil. Söyle bakalım, senin bu yaptığın bir kadını ve çocuklarını mağdur etmenin dik alası değil mi?

     Biliyorum; Ramazan Kestane’ye olan düşmanlığının intikamını eşinden ve çocuklarından alıyorsun. Sana söyleyeyim, bu yaptığın çok büyük zaaf ve düşkünlüktür, çok büyük günaha giriyorsun. Ne Allah katında ne de Kestel halkı nezdinde alnına sürdüğün bu kara lekeyi silemezsin, benden söylemesi demedi deme.

     Bir çift sözümde meclis üyelerine var.

     Hepinize yazıklar olsun, hepinizin ailesi çoluk çocuğu var. Özden Kestane ve çocuklarına yapılan bu zulmü nasıl içinize sindirdiniz. Biriniz çıkıp bu haksızlığın giderilmesi yönünde bir çaba göstermedi. Bir daha, Kestel belediyesinde bir Allah’ın kulu “ben kadınlar ve çocuklar konusunda duyarlıyım”

     Tanır, kardeşim sana son sözüm şudur. Ramazan Kestane muhalif bir gazetecidir. Onun yaptığı görev senin görevinden çok daha kıymetlidir. O Kestel halkının sesidir. Allah’ın izniyle sesi olmaya devam edecektir.

     Sen bu gün o makamda varsın, yarın olmayacaksın. Fakat, Ramazan kardeşim görevinin başında olacak. Karısına ve çocuklarına zulüm yapmakla Ramazan kardeşime boyun eğdiremezsin. Buda böyle biline.