PES ARTIK

Osman Fahri Ünal

osmanfahri@kestelyore.com

     AKP hukuki işler başkan yardımcısı Bursa eski milletvekili Mehmet Tunçak, Tarım sektörüne gübre sağlayan Gübretaş’ın yönetim kurulu üyesi idi görev süresi sona erdi. Boşta kalmamalıydı bu arkadaş, hemen Türk Şeker’in yönetim kuruluna atandı, aynı zamanda serbest avukatlıkta yapan Tunçak, Golf federasyonunda da denetim kurulu başkanlığı da yapıyor. Şimdi bu yetenekli arkadaş ne gübreden anlar, nede şekerden. Merak ediyorum golf topunu hiç eline almış mı? ama bu üç kurumdan da maaş alabiliyor. Ayrıca, Milletvekilliği maaşı ve AKP’den aldığı ücret de cabası, biz AK partide bunları çok gördük. Dünya şampiyonu güreşçiyi kamu bankasına yönetim kurulu üyesi yapmadılar mı ve daha böyle yüzlerce örnek verebiliriz.

     Dostlar, insanda biraz vicdan olmalı bu kadar olmaz gerçekten pes diyorum, binlerce gencimiz insanımız işsiz, açlıkla mücadele ediyor sen bu kadar kurumdan maaş alabiliyorsun ve çoluğuna çocuğuna bu paraları yedirebiliyorsun gerçekten PES, artık yeter.

     LİYAKAT – SADAKAT

     Bakın dostlar, bu anlayışla ülkeyi yönetmeye devam etmeye çalışıyorlar ama yönetemiyorlar. Bu çok açık ve net, neyi tutsalar ellerinde kalıyor, yıllardır olduğu gibi bu günde ayni kafa işin başında, işi iyi bilen değil, konusunda yeterli olmayan eş, dost, akraba, dayı, enişte veya partiye yakınlığı olan kişiler hala birçok göreve atanmaya devam ediyorlar, bu nedenle de sorunlar bitmediği gibi artarak devam ediyor.

     Bir önceki orman bakanı Pakdemirli’nin yardımcılarını hatırlayalım, dördü de orman işleri ile alakası olmayan kişilerdi. Hatta sabıkalı olanlar vardı içlerind,e birde yeni bakana bakalım hiçbir şey değişmemiş beş yardımcısının ikisi veteriner, diğerleri işletmeci, kamucu ve avukat orman yangınları olmaz demiyorum tabi ki olacaktır, ama işi bilen kişiler başta olursa ne yapacağını bilir hasar daha az olabilir. 

     Sadece burada değil tabi bir ülkenin en önemli işlerinden biri dış işleridir işi çok iyi bilen kişileri burada görevlendireceksin, öyle bakara makaracı rüşvetçileri hiç deneyimi olmayan Kavakçı’ları değil,  işi bilen o kadar liyakat sahibi insan varken  Bir diplomatın yetişmesi en az 25 yıl alır o kadar basit değil, ülkemiz adına çok yazık çok. 

     İKİ SAAT SÜRMEDİ

     Bizim insanımızı yalana inandırmak çok kolaydır, çarpıtan, abartan haklıdır hep. Aylardır AKP Genel Başkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkında söylemedik şey bırakmadı, sadece bu değil tabi. Rahip Branson ve Türk asıllı Alman gazeteci, Suudilerin Kaşıkçı cinayeti hakkında da mangalda kül bırakmamıştı, adamlar ikisini de bir gecede alıp gittiler, bir cinayet dosyası da katiline iade edildi, bizim hukuk ve adalet sistemi dünyanın en hızlısıdır, bu konularda ne yazık ki, bazıları da yıllardır yatıyor demek ki herkes için geçerli değil bu hız.

    Neyse biz dönelim konumuza, NATO’ya bu kadar söylediği lafı yaladı yuttu, ne olduysa iki saat bile sürmeyen bir toplantıda sorun çözüldü ve imzayı bastı asrın lideri. Bu iki ülke terörle mücadelede bu terör lafına dikkat Türkiye ile dayanışma sergileyeceklermiş. Allah aşkına NATO, PKK’nın terör örgütü olduğunu zaten kabul ediyor, bu iki ülkede üye olunca zaten otomatik olarak kabul etmiş olacaklar, İsveç bir AB üyesi olarakta kabul ediyor zaten peki bu durumda nasıl bir zafer kazanılmış gibi naralar atılıyor.

     Yandaş saray medyası “Bu iki ülkenin PKK-PYD-YPG ve FETO terör örgütlerine destek vermeyecekleri taahhüdünde bulundular” diyor. Böyle bir şey yok, çocuk kandırıyorlar tabi ki yalan haber, mutabakatta YPG- PYD ve Türkiye de FETO olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır diyor, dikkat dedik ya TERÖR kelimesi yok küçük düşürücü şeyler, bunlar aslında önemli olan bir kelimeyi oraya koyduramıyorsun, yazık,çok değil iki gün sonra iki ülkede Stokholm’de yaptıkları açıklamadan çark ettiler, iade edecekler dedikleri 73 PKK’lı için buna biz karar veremeyiz, kararı bağımsız yargı verecektir dediler, göz boyama bunlar iç siyasete malzeme yapılıyor, asla ikna olmadık bu böyle biline.

     Madrid’de Erdoğan’a neyin sözünü desteğini verdiler bilmiyoruz, zamanla anlaşılır bekleyeceğiz.

Aslında bu konu gereksiz zaman kaybı, gereksiz konuşmalar bunlar. Şimdi, NATO üyesi ülkelere bir bakalım ABD ,FETO’yu veriyor mu Hayır, Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya ,Hollanda, İngiltere ve diğerleri bir tane PKK terör örgütü üyesi katilleri sana teslim etti mi HAYIR. Peki bu ülkelerin hemen hepsinde yapılanmaları, örgütleri resmen var mı var, sen bana neyi anlatıyorsun kardeşim İsveç ve Finlandiya ile mi kurtaracaksın memleketi, kimse bizi sallamıyor görmüyor musun parasını ödediğin uçakları alamıyorsun, söyle bir silkelen kendine gel, merdivenin hangi basamağında duruyorsun bir bak haaa hangi basamağında durman gerektiğine de bir karar ver. Ama, iki saatte olmasın biraz iyi düşün.

     SON KEZ YAZIYORUM

     Konumuz tabi ki MHP Genel Başkanı sn. Devlet Bahçeli, bu yaşımıza kadar yüzlerce siyasetçi tanıdım ,takip ettim ama hiç birisi sn. Bahçeli, gibi olamaz. 1997 yılında Tuğrul Türkeş’e karşı seçimi kazanıp genel başkan olmuştu. MHP’nin yapısı gelenekleri bellidir. Milliyetçi muhafazakar yapısı her kes tarafından biliniyor. AKP ile ittifak yapana kadar ciddi muhalefet yapmaya çalıştı ve MHP’nin oy oranı % 18-20 civarlarına kadar taşıdı. AKP ve Erdoğan hakkında ağza alınmayacak çok ağır sözler sarf etti ve ne olduysa bir anda oldu. Erdoğan’ın kanatları altına girince ikinci bir kimliğe büründü ve ortaya bambaşka bir Bahçeli çıktı, yaptıklarına ve söylediklerine akıl fikir ermiyor partiyi resmen bitirdi oy oranı % 20 ler den % 5 lere geldiğini görüyoruz, benim fikrim AKP ile seçime girmesin asla barajı geçemez, İYİ parti Akşener’le sürekli çıkışta. MHP’yi bu yanlış politikaları nedeniyle sildi süpürdü.

     Ülkenin ekonomik durumu, işsizlik, enflasyon, döviz kuru uçmuş, akaryakıtın fiyatı almış başını gidiyor insanlar marşa basmaya korkuyor çay, şeker, peynir, zeytin, kıyma gibi temel gıdalara ulaşmak nerdeyse imkânsız hale gelmiş ya Allah aşkına çık bunlarla ilgili bir kelime söyle hiç mi farkında değilsiniz bu yaşananların bir eleştiri yapın ne yazık ki, sn. Bahçeli’nin sorunu bunlar değil sorun Osmanlı ocakları toplantısına Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu nasıl çağrılırmış kıyameti kopardı. Eyy Bahçeli bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı eminim sizden fazla milliyetçi ve ülkesini seven insanlar böyle bir toplantıya çağrılmaları veya katılımlarından daha doğal ne olabilir, gerçekten seni anlamak mümkün değil benim sinir sistemim bundan sonra bu kişi hakkında yazı yazmaya imkan vermiyor bu nedenle bir daha sn. Bahçeli hakkında en ufak bir şey daha yazmayacağım kendisini Allaha havale ediyorum Allah ıslah etsin.

     Kurban bayramınızı kutluyor sağlıklı mutlu günler diliyorum.