Son Dakika
Sevgili okurlarım;
Trump, Sayın cumhurbaşkanıyla alay eder gibi, bir açıklama yaptı. Hakaret niteliği taşıyan bu açıklamayı, kimileri pişkin pişkin övgü olarak Türkiye kamu oyuna servis ettiler.
Şahsi bir şey olsa “ne halleri varsa görsünler” diyeceğim. Ama, söz konusu olan Türkiye’yi uluslararası arenada en üst düzeyde temsil eden insan olunca, o zaman işin rengi değişiyor, değil Trump, hiç kimsenin böyle bir terbiyesizlik yapma hakkı yok.
Bildiğiniz gibi, Türkçe de aynı kelime kurduğumuz cümleye bağlı olarak olumlu veya olumsuz anlam taşıyabiliyor. Örneğin bir kişiye “çok zeki insan” derseniz, bu cümlede zeki kelimesini pozitif olarak kullanmış olursunuz. Eğer “kurnaz, sinsi, cin gibi çok zeki insan” derseniz, bu cümlede zeki kelimesini negatif olarak kullanmış olursunuz.
Bu bağlamda; Trump, sayın Erdoğan’la ilgili ne söylemiş bir bakalım.
“Erdoğan kurnaz cin gibi çok zeki bir insan, Suriye devletini HTŞ’ye yıktırdı. Suriye’nin üstüne çöktü, çok güzel bir iş yaptı” diyor, aynen öyle İsrail ile Amerika için çok güzel oldu.
Devam edelim.
“Ama bu işi dostane bir şekilde yapmadı” diyor.
Burada diplomatik bir dil kullanarak, hakaret etmiş. Zira, bir iş dostane bir şekilde yapılmamış ise o zaman sinsice, kalleşçe, haince ve düşmanca yapılmıştır demektir.
Devam edelim.
“Bundan sonra Suriye’nin anahtarı Erdoğan’ın elinde, bütün insiyatif ondadır, bizim açımızdan sorun teşkil etmez, Türkiye bizim NATO müttefikimiz” diyor
Yani, HTŞ ve lideri Ahmet el şara (colani) İsrail ve Amerika’nın Suriye’deki faaliyetlerini engelleyecek bir davranışta bulunurlarsa “teröristler” deyip, tepelerine binecekler kankası olduğu için faturayı da Türkiye’ye kesecekler.
Devam edelim.
“Erdoğan çok güçlü bir ordu kurdu” diyor.
Bu sözü doğru söylüyor, devletin ulusal kurtuluş savaşından muzaffer çıkmış güçlü bir ordusu var idi, sayın Erdoğan, devletin ordusunu tasfiye ett,i yerine kendi ordusunu kurdu.
Devam edelim.
“Bu ordu savaşa girmediği için yıpranmamıştır” diyor
Yani, yıpranıp zayıf düşmesi için savaşa girmesi lazım demek istiyor .
Şimdi biraz hafızamızı tazeleyelim.
Bildiğiniz gibi Saddam’ın çok güçlü bir ordusu vardı. Amerika’nın gazına gelip, önce İran’la yıllarca savaştı, sonra Amerika’nın teşvikiyle Kuveyt’i işgal etti, sonrası malum ortada. Ne Saddam, ne ordusu, ne de devleti kaldı, hepsi yerle yeksan oldu.
Onun için aklımızı başımıza devşirelim, Irak olayı kulağımıza küpe olsun. Haddimizi bilelim macera aramayalım.
BENZER HABERLER