Son Dakika
Sevgili okurlarım; Toplumlar arasındaki tarihi veya güncel sorunları toptancı bir şekilde ele almanın hiç bir yararı olmaz. Zira, sorunu çözümsüzleştirir ve giderek daha çok ağırlaştırır. Dolayısıyla, meseleyi ön yargısız duygusallıktan uzak, bilimsel olarak kendi gerçekliğine uygun değerlendirip, çözmek icap eder.
Çünkü, halklar arasındaki hayati önem arz eden sorunlara, iç siyasete alet edecek bir mihvalde yaklaşmak, kendi halkımıza ve muhataplarımıza yapılan en büyük kötülüktür. Bu anlamda, Türklerle Ermeniler kendi aralarındaki soruna, toptancı yaklaşmadan gerçekler neyse, olaylar nasıl gelişmişse, yaşanan mağduriyetler ne ise olduğu gibi ortaya konulmalı. Üçüncü bir devlet bu işe karıştırılmadan çözülmelidir. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti devleti Ermenilere karşı hatalı tutumundan vaz geçmelidir, siyasiler bu konuyu iç siyasete alet etmemelidir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Ermenistan devleti gayrı aralarındaki sorunu çözmenin çaresini ABD veya bir başka devlet vasıtasıyla çözmekten imtina etmeliler. Zira, onlar bizim dostlarımız değiller, kendi çıkarları için bize müdahil oluyorlar. Biz Türkler ve Ermeniler komşuyuz, her zaman birbirimize ihtiyacımız vardır, ne demiş atalarımız “komşu komşunun külüne muhtaçtır” izlenecek en doğru yol bu coğrafyada yaşayan bütün komşu halklar aralarındaki sorunlara toptancı yaklaşmadan, barışçıl araçlar kullanarak hal etmeliler.
Bu konuda biz Türkler yaşadığımız coğrafyada önderlik yapabiliriz. Komşu halkalarla aramızda adalete, eşitliğe dayalı barışı tesis edebiliriz. Bunu gerçekleştire bilmemiz için şu anki ırkçı, şoven zihniyeti terk edilmeli. Çünkü “ermeniler düşmandır” ön yargısıyla hiç bir şey elde edemeyiz ve hiç bir yere varamayız, uluslar arası alanda da devamlı kaybederiz.
Bizim Ermenilere karşı tavrımız bastan beri hatalı, son Azerbaycan’la Ermenistan arasıdaki çatışmada yanlış tavrımız işin tuzu biberi oldu.
Evet, Ermenistan’ın dağlık Karabağı işgal etmesi haksızlık. Evet, Azerbaycan’ın toprağını kurtarmaya çalışması haklı bir çaba. Evet, Türkiye bu duruma kayıtsız kalamaz, bir duruş sergilemesi normaldir. Fakat ölçüyü kaçırdık mal bulmuş mağribi işin içine bodoslama daldık ve savaşın aktif tarafı olduk.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, yaşadığı coğrafyadaki kargaşaların içine rast gele daldığı sürece, bölgedeki fonksiyonunu kaybeder.
Onun için hissiyattan uzak, son derece akılcı hareket edilmelidir. İçerde siyasi olarak bazı avantajlar sağlamak uğruna Türk halkının ve komşu halkların geleceği feda edilmemelidir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar