ULUSAL YAS

Osman Fahri Ünal

osmanfahri@kestelyore.com

     İzmir’de yaşanan depremde, 114 insanımızı yitirdik şu ana kadar. Bütün ülke yasta, fakat anlayamadığımız bir türlü yas ilan edilmiyor ülkede ne hikmetse. Bu AKP,  91 yaşında ecelinden ölen Suudi kralı için yas ilan edip, bayrakları yarıya indirdi hatırlayın. İsrail 2014 ve 2018’de Gazze’yi vurdu, üçer  gün yas ilan ettiler. Pakistan ve Mısırda terör olayları yaşandı, AKP yas ilan etti. Japonya’da deprem oldu, yas ilan ettiler. Hepsini geçtim, 84 yaşında papa eceliyle öldü, yine bayraklar yarıya indirilip yas ilan ettiler iyimi. Kafam iyice karıştı, hadi diğerleri Müslüman da İzmir’imiz,  gavur mu, eğer İzmir gavursa papa kim beyler. Güzel İzmir’imizin bunlar tarafından ilan edilecek bir yasa, hiç mi hiç ihtiyaçları yok tabi. Ama, bunun bir açıklaması olmalı. Avusturya’da terör saldırısı 4 kişi ölüyor, adamlar üç gün ulusal yas ilan ediyorlar. Yunanistan’da orman yangınında 90’ın üzerinde insan öldü adamlar üç gün ulusal yas ilan ettiler. Portekiz’de, İspanya’da böyle durumlarda ulusal yas ilan ediliyor. Elazığ ve İzmir’de meydana gelen depremlerde 155 insanımızı kaybediyoruz yas falan yok. Ama, papa ile Suudi kralına yas var öylemi, inanın çok üzücü açıklaması bile olamaz yazıklar olsun diyorum o kadar!!!!

     Birde ilginç olan 2020 yılında dünyada yaşanan 6 şiddetin üzerindeki depremlerde toplam ölen sayısı 168 kişi, bunların 155’i ülkemizde kaybettiğimiz vatandaşlarımız, diğer ülkelerde ise sadece 13 kişi. Deprem öldürmüyor dostlar, yoksulluk ve binalar öldürüyor.

     NE OLACAK ŞİMDİ

     ABD Seçimleri önemli tabi, ama bu kadarda değil İzmir’deki acımızın bile önüne geçti ne yazık ki. Biden bir söyleşide Türkiye’de muhalefeti destekleyerek “iktidarı değiştireceğiz”, darbeyle değil seçimle dediği için AKP tabanı Trump’çı oldu, bundan hoşlananlarda Biden’ci.  Fakat işin kötüsü seçimi de bu adam kazandı. Soru şu “Ne olacak şimdi” artık Trump, denen bu manyak yok artık, sanki bizi çok korumaya almış kurtarıcı gibi baktığımız, bir geriye dönüp bakın şu kurtarıcı gözüyle bakılan Trump’a başımıza ne işler açtı. Suriye ve K.Irak’ta,  binlerce insanımızı katleden PKK’ya yaptığı silah ve mühimmat yardımına bir bakın, yazdığı bir mektupla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve 83 milyon insanımıza yaptığı hakarete bakın, bu mu dost.

     Kısaca bu mektuptan bahsetmeden de geçemeyeceğim. Her ne kadar Erdoğan’dan en ufak bir tepki sesi çıkmasa da bir Türk insanı olarak içime oturmuştur, şöyle diyor Trump; Türk ekonomisini yok etmek istemem, ki bunu yaparım. Yapabileceklerimin küçük bir örneğini rahip Brunson, konusunda zaten size göstermiştim. Dünyayı hayal kırıklığına uğratmayın PKK’lı General Mazlumla anlaşma yapabilirsiniz. Yani Türk devletini bir terör örgütü ile ayni masaya oturmaya zorluyor eğer bunu yapmazsak, herkes bizi sonsuza kadar şeytan olarak görecekmiş, katı adam olmayın, aptal olmayın diyebiliyor mektubunda bu manyak ve bizde bu Trump’un kazanmasını isteyenler vardı öylemi. Şunu çok açık ve net beklerdim AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan sn. Erdoğan’dan; Ey yy  Trump, ey yy ABD kendine gel kimsin sen, bize bu hakaretleri yapacak gücü nereden buluyorsun, kendine gel diyebilseydi o zaman söylediği gibi büyük devletiz diyebilirdim ama ne yazık ki yanıt bile veremedi…

     İSTİFAMI—AFMI !!!

     Hazine ve Maliye bakanı damat Berat Albayrak, 8 Kasım’da instagram hesabında görevine devam edememe kararı aldığını açıkladı. Bu açıklamadan 27 saat sonra Erdoğan, Albayrak’ın affını kabul ettiğini açıkladı, lütfen dikkat istifasını değil affını. Çünkü, istifada başarısızlık söz konusu, eğer önemli bir sağlık sorunu yoksa.

     İstifa etmek Erdoğan’a karşı saygısızlıktır, reisin iradesini hiçe saymaktır, kimin ne zaman istifa edeceğine ve hangi görevlere getirileceğine sadece reis karar verebilir. Davutoğlu ve altı Büyükşehir belediye başkanlarında olduğu gibi. Herkes istifa ettirileceği günü beklemelidir, aynen öyle bu sistemi isteyenler buna katlanacak yapacak bir şey yok.

     Albayrak’ta bir süre önce Süleyman Soylu, gibi sosyal medya üzerinden alışılmadık bir şekilde istifa ettiğini açıkladı. Aslında, affını falan istediğine dair bir kelime yok, ilginç cümleler kurmuş bir ilkokul çocuğunun bile yapmayacağı imla hatalarıyla dolu açıklamasında, Allah sonumuzu hayır etsin (bu ifade islam kültüründe olumsuz bir söylemdir), at izi it izine karıştı(doğru veya yanlışı ayırt etmenin zorlaştığı anlarda söylenir) gibi söylemler kolay yutulacak cinsten değil, mutlaka bir yerlere mesaj niteliğinde bana göre.  Anlaşılır gibi değil kendine gazeteciyim diyebilen yazılı ve görsel basın saatlerce bu istifa haberini veremedi iyimi, yemedi tabi saraydan gelecek talimatı beklediler haklı olarak, Halk TV, TELE1, Fatih Altaylı ve bir iki kanal daha verebildi haberi. Çünkü onlar işlerini yapıyor, halkı bilgilendirmektir basının, gazetecinin görevi.

     KAZANAN FAİZ LOBİSİ

     Ne diyordu AKP Genel Başkanı sn. Erdoğan; faiz sebeptir, enflasyon sonuç, faiz netice değildir, faiz sömürüdür nokta. İyide niye faizi arttırıyorsun o zaman, daha önce faizi arttıralım diyen Merkez Bankası başkanını laf dinlemiyor kovdum demişti. Şimdi yerine gelen faizleri arttırdı, anlaşılır gibi değil, tutarlılık bunun neresinde veya nasıl açıklanabilir.

     Bakın dostlar, sonuçta faiz lobisi kazandı, ülkemiz resmen soyuluyor, bir puanlık faiz artışı demek ülkemizin sırtından 2,5 milyar doların bu yabancı para babalarının yani faiz lobisinin cebine girmesi demektir, bunu sakın unutmayın. Sn. Erdoğan, kendi söylediklerinin doğru olduğunu ispatlamak ve kanıtlamak uğruna Merkez Bankasının 125 dolar rezervini eritip, bitirdi. Buna rağmen dolarda yükseldi, cari açıkta arttı, faiz arttı, işsizlik, yoksulluk maalesef her şey arttı refahın dışında, bir kez daha çok net bir şekilde görüldü ki, bu sistem işlemiyor iflas etti.

     Bu konuda son olarak mutlak araştırılması gereken bir şey var çokta önemli bence, 8.60 tl.yi gören dolar, damat Berat’ın istifasıyla iki günde nasıl 7.50 tl.ye indi. Bu arada kimler doldur boşalt yapıp, ceplerini doldurdu savcılarımız bunu mutlaka araştırmalıdır.