Eğitim-İş”Eğitim Sistemi Ağır Bir Travma Yaşadı”

                Yarın ülke genelinde 18 milyon , Bursa’da ise 650 bin öğrencimiz, yıl boyunca ortaya koydukları çalışmaların değerlendirildiği karnelerini alacaklar. Bursa’da 650 bin öğrencinin bulunduğu eğitim ortamlarının değerlendirmesini, ortaya çıkan sorunları ve çözüme yönelik önerilerimizi her yıl İl Milli Eğitim Müdürlerine hazırladığımız karne ile ortaya koymaküzere, her yıl İl Milli Eğitim Müdürlerine verdiğimiz karneyi Sayın Serkan Gür’e bu yıl vermiyoruz.

Göreve başladığı tarihten bugüne kadar geçen 9 aylık süre içinde ilimizde eğitim hedeflerini azaltan, Bursa’nın çocuklarını geleceğe hazırlamak yerine sanayinin eleman ihtiyacını karşılamayı amaç edinen Sayın Serkan Gür, Bursa’da eğitimi, en temel yaşamsal öğeleri olan laik ve bilimsel eğitim anlayışından hızlıca uzaklaştıracak uygulamalara imza atmıştır.

Sayın Serkan Gür, Türk Milli Eğitimi’nin temeli olan laiklik ilkesini derinden sarsan uygulamalarla ortaya çıkan mektep-medrese tartışmalarında, çağdaş eğitimden yana tavır alamamıştır. Mithatpaşa Ortaokulu’nda kız ve erkek öğrencilerin sırasını ayırma talimatı veren Okul Müdürü Haydar Akın’ın bu girişimine destek vermiş, görevden uzaklaştırılan okul müdürünü 5 gün içinde görevine döndürerek tarafını açıkça göstermiştir. Baskıcı, adaletsiz ve huzursuz eğitim ortamlarını sağlıklı ve üretken eğitim ortamlarına dönüştürmekle sorumlu olduğu halde, okulların kaynak yaratmak için dansözlü eğlenceler yapmak zorunda kaldığı bir manzara karşısında bile kamuoyunu “imam hatipte değil yakınındaki bir ilkokulda oldu” diyerek yanıltmaya çalışan Sayın Serkan Gür, yalnızca bu davranışında bile eğitime hangi pencereden baktığını ortaya koymuştur.  Sorumluluğu altındaki 650 bin öğrenciyi, okulları medreseye dönüştürmeyi amaçlayan, tarikat ve cemaatlerin laik ve bilimsel eğitim karşıtı uygulamalarına mahkum etmiş, bu yolla eğitim sisteminin en hayati organlarını işlevsiz bırakarak eğitimi bilimsellikten uzaklaştırmıştır. Dolayısıyla, çağdaş eğitim anlayışının temellerini ortadan kaldırmaya yönelik karar ve çalışmalarıyla 9 aylık görev süresince Bursa’yı eğitimde skandallar kentine dönüştüren Sayın Serkan Gür’ün diğer çalışmalarını da notla ölçmeye ve bir karne vermeye bu yıl değer bulmuyoruz.

Eğitim Sistemi Ağır Bir Travma Yaşadı

 MEB’in uzaktan eğitim sürecinde eğitime yeterli bütçe ayırmaması ve gereken önlemleri almaması nedeniyle yaklaşık iki yıl boyunca eğitimden uzak kalan milyonlarca öğrenci, 2021- 2022 eğitim öğretim yılında travmalarla dolu bir yıl geçirmiştir. Uzaktan eğitimde bozulan okul kültürünü yeniden kazandırmaya yönelik önlemleri almayan, bilimsel bir geçiş sürecini hazırlamayan, müfredatta ortaya çıkan kayıpların telafisini yapmayan, gereken eğitim altyapısını oluşturamayan, kısacası; birçok işlevini yitirmiş derin bir koma halini yaşayan eğitim sistemini, hiçbir önlem almadan yüz yüze eğitime başlatmanın yarattığı travmaları, öğrencilerimiz, velilerimiz ve öğretmenlerimiz derinden yaşamıştır. Tüm bu sorunların yanına Bursa’ya özgü; derslik açığı, öğretmen ihtiyacı, okulların bütçe ihtiyacı, idari yönetim başarısızlıkları, eğitime ulaşmada eşitsizlikler, okullar arası ayrımcı tutum gibi sorunlar da eklendiğinde, İlimizde eğitim tablosunun daha da ağırlaştığı görülmektedir.

Bursa Kronikleşmiş Sorunlarını Çözemiyor, Acilen 10 Bin Derslik 10 Bin Öğretmen

                Bursa’nın derslik açığı en fazla olan iller arasında yer aldığı gerçekliğine rağmen yıllardır devam eden bu soruna, deprem dayanıksızlığı nedeniyle yıkılan ve yapılmayan, güçlendirme çalışmaları nedeniyle boşaltılan okullar da eklenince ilimizin derslik ihtiyacı sorunu daha da büyüyerek kronikleşmiştir. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü verilerine göre öğretmen norm kadrolarında yaklaşık 4000 öğretmen açığı bulunmaktadır. Kent merkezinde ilkokullarda 50’ye yaklaşan, Anadolu Liselerinde 40’ı aşan kalabalık sınıf mevcutlarının olduğu bir gerçekliği verimli eğitim ortamlarına dönüştürebilmek için Bursa’ya acilen 10 bin derslik yapılmalı ve 10 Bin öğretmen atanmalıdır. MEB’e ait okul tabelası asılan binalara laboratuvar, kütüphane, sanat atölyeleri, spor salonları gibi eğitim ortamları kazandırılmalı ve bu binalar acilen gerçek birer okula dönüştürülmelidir. Bu nedenle 10 bin derslik 10 Bin öğretmen, Bursa’nın eğitimde öncelikli ihtiyacıdır.

Bursa’da Eğitim ŞÖK’e Kaldı

Uzaktan eğitim sürecinin yarattığı eğitsel yetersizlikler halının altına süpürülse de, okulların sene sonu değerlendirmelerinde gün yüzüne çıkmıştır. Sınav notları ve devamsızlık nedeniyle sınıf tekrarına kalan öğrenci oranı ortaokul ve liselerde %30’u aşmış, Bursa merkezinde kimi okullarda öğrencilerin ancak yarısı sınıfını doğrudan geçebilmiştir. Bursa’da Şube Öğretmenler Kurulu (ŞÖK) kararıyla sınıf geçirilen ve sayısının yüz bine ulaştığını ön gördüğümüz öğrencilerin, karnesi tam olarak Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün karnesidir.

                Öğrenciler Sağlıksız, Öğretmenler Mutsuz

                Yaşadığımız derin ekonomik kriz ve büyüyen yoksulluk öncelikle çocuklarımızın sağlıklı gelişimini tehlikeye düşürmüş, çocukların temel besin maddelerine ulaşmakta güçlük çektiği bir sürece dönüşmüştür. Şubemizin Mayıs ayında kamuoyuna açıkladığı Öğrencilerde Sağlıklı Beslenme Düzeyi Araştırması, her 4 çocuktan birinin okulda aç kaldığını, öğrencilerin ancak %10’unun düzenli olarak süt içebildiğini, %13’ünün yumurta yiyebildiğini, öğrenci başına düşen harçlık miktarının 82 kuruş olduğunu ortaya koymuştur. Bu haliyle sağlıklı beslenme olanaklarından uzak yaşayan çocuklarımızın verimli bir eğitim süreci geçirmesi beklenemez.               

Sorunlar yumağına dönüşmüş bir eğitim sisteminde yönetim başarısızlıkları, kaynak yetersizlikleri, kalabalık sınıf ortamları, idari baskılar ve ekonomik kayıplar öğretmenlerin mesleki motivasyonunu olumsuz etkilemiştir.  Öğretmenler mutsuzluğa itilmiş, saygınlığı ayaklar altına alınmış, mesleki yeterlilikleri kamuoyunda tartışmaya açılarak günah keçisi ilan edilmiştir. Tüm bunların yanı sıra, okulda çalışma barışını ortadan kaldıracak, öğretmenler arasındaki işbirliği ve dayanışmayı sarsacak bir kariyer sistemini yürürlüğe koyan MEB, öğretmenlerin gerçek ihtiyaçlarına yer vermeyen, sorunlarına çözüm üretmeyen bir meslek kanunu ile öğretmenleri daha da mutsuz kılmıştır.

Sayın Serkan Gür Bursa’ya Gerçeği Açıklamalıdır

Eğitim – öğretim yılının tamamlanması nedeniyle basın metinleri ve açıklamalarla pembe bir tablo çizerek toplumu gerçeklikten uzaklaştıran Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Serkan Gür’e çağrımızdır: Bursa’ya gerçekleri açıklayınız.

Sayın Serkan Gür;

Bursa’da kaç öğrenci ŞÖK ile geçmiştir?

İdeal bir sınıf mevcudu hesabına göre Bursa’nın gerçek derslik ihtiyacı kaçtır?

İdeal bir sınıf mevcudu hesabına göre Bursa’nın gerçek öğretmen açığı kaçtır?

Bursa’da okul türlerine göre ayrımcılık son bulacak mıdır?

Okulların temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçları ne zaman karşılanacaktır?

Velinin parasıyla düşe kalka ilerleyen bu kervana daha ne kadar seyirci kalacaksınız?

Örgün eğitimden koparılarak Mesleki Eğitim Merkezleri eliyle sanayiye çırak olarak verilerek erken yönlendirme ile gelecekleri ziyan edilen öğrenci sayısı kaçtır?

Tüm bu sorulara ek olarak; Bursalı ailelere, tarikat ve cemaatlerin de cirit attığı okullarda “çocuklarınız güvendedir” diyebilecek misiniz?

Eğitim-İş olarak, koşulların güçlüğüne rağmen çocuklarını özveriyle yetiştirmek için emek harcayan öğretmenlerimize, eğitime destek olan velilerimize ve yıl boyunca alın teri döken çocuklarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Koşullar ne kadar ağır olursa olsun, çocuklarımıza laik, bilimsel, parasız bir eğitim sistemi kurmak için mücadele edeceğiz.

Kamuoyuna Saygılarımızla.

                                                                                                                             Yeliz TOY

                                                                                                                        Şube Başkanı