ALEVİLER İYİ NİYETLERİNİN KURBANI

Sevgili okurlarım;
Bir kişi, nasıl bir yaşam tarzı benimsemişse, neyi iyi biliyorsa onu yapar.
Bu anlamda, katil colani ve itleri kadın, çocuk, yaşlı demeden canice alevîleri katletmelerinin asıl nedeni, bildikleri tek şey insan öldürmek olduğu içindir. Yani, hayatı boyunca insan katletmekten başka hiç bir şey yapmamışlar ve başka bir şey bildikleri yok.
Bu vahşi yaratıklara anlayacağı dilden cevap vermekten başka çare yoktur.
Aleviler, silahlarını bu katiller sürüsüne teslim etmekle çok büyük hata yaptılar. Şimdi de yaptıkları hatanın bedelini, canlarıyla ve mallarıyla ödüyorlar.
Suriye de selefi sunniler dışında kalan, Aleviler hariç diğer toplumlar ülkeyi ele geçiren canilere karşı bir şekilde kendi canlarını ve mallarını güvenceye alacak tedbirler almışlar. Örneğin Kürtler, Dürziler ve Hıristiyanlar kendileri savunacak örgütlenmeyi yapmışlar.
Geçmiş Tarihten beri olduğu gibi, Aleviler yine iyi niyetlerinin kurbanı oluyor.
Gerçekten ben alevileri anlamakta güçlük çekiyorum, yahu kardeşim insan az bir şey tarihten ders alır insan. Hiç alevilerin katlini vacip sayan yaratıklara güvenip, silahını teslim eder mi?.
Saflığın bu kadarına da pes diyorum .
Eğer, bu günden sonra daha büyük vahşi soykırıma maruz kalmak istenmiyorsa, acilen katliamı durduracak tedbirler alınmalı, bunun bir tek çaresi var sizi katleden, malınızı yağmalayan çeteleri öldürün veya savaşarak şerefinizle ölün. Ayrıca, hem İslam hukukunda hem de dünya insanlığının evrensel hukukunda, canını malını savunmak en meşru haktır.
Zira şu anda Suriye de yasa yok, kanun yok, hukuk yok, düzen yok. Yani insanların canını, malını koruyacak devlet oluşumu yok.
Colani ve itlerinin canı istediği şekilde katliam yapma düzeni var.
DAİŞ artıkları çeteler ne Suriye’yi yerle bir eden İsrail’e, ne Amerika’ya ne de Suriye’nin bu hale gelmesine sebep olan başka güçlere ağzını açıp bir kelime bile söyleyecek yürekleri yok iken, alevileri dünyanın gözü önünde vahşice öldürmeleri, akılla mantıkla izah etmek mümkün değil.
21.ci yüz yılda böyle bir vahşetin hepimizin gözü önünde işlenmesi ve herkesin bu felaketi vicdanı rahat bir şekilde seyretmesi, hatta bazı çevrelerin olayın iç yüzünü çarpıtarak, başka anlamlar yükleyip, katliamı meşrulaştırma çabalarını insan ahlakıyla izahı olmayacak felaket bir olaydır.
Türkiye Cumhuriyeti devletine yazıklar olsun diyorum. başkada bir şey demiyorum. Çünkü, daha önce DAİŞ Kobanide Kürtlere saldırdığı vakit, burnunun dibindeki bu vahşete seyirci kalmanın Türkiye’ye çok zararı oldu. Şimdi de NEO DAİŞ, HTŞ alevilere katliam yapmasına seyirci kalması hatta HTŞ’nin bu katliamını destekler bir tavır sergilemesini hayretler içinde seyrediyorum.
Katillerin döktüğü kana ortaklık edenler, katillerle birlikte dökülen kanın bedelini ödeyecekler, buda böyle biline.
Bu coğrafyada alevilerin kendilerinden başka dostları olmadığının hakikatı ile yüz yüzeyiz.
Eğer alevîler canını, malını, namusunu korumak istiyorlarsa, bundan sonra hiç kimseye güvenmeden, kendi öz örgütlenmesini çok güçlü bir şekilde yapmalılar ve kim hangi dilden anlıyorsa, anlayacağı dilden cevap vermeliler. Bu bağlamda DAİŞ artığı HTŞ çetelerine anlayacağını dilden cevap vermek için gereken acilen yapılmalı, aksi takdirde dünya insanlığı çok daha vahim katliamlara şahit olacaktır.
Not:
Köşe yazısını yazarken önemli bir gelişme ilgimi çekti.
Haber kanalları mazlum ABDile katil Colani’nin her konuda anlaştıklarını ve bir anlaşma imzaladıklarını duyurdu. Bu anlaşmanın alevi katliamına denk gelmesi tesadüf mü, yoksa katliama dolaylı destek mi. Bana göre destek için yapılan bir eylemdir, amaç Colani’yi aklamaktır .
Gerçek şu ki, herkes birbiriyle ne kadar savaşırsa savaşın, son tahlilde barışırlar. Alevilere düşmanlık baki kalır.