Son Dakika
Sevgili okurlarım; Anadolu, Kafkasya, Orta Asya, Mezopotamya ve Arabistan’ı kapsayan coğrafyada yaşayan toplumların iç içe geçmiş güçlü ekonomik, kültürel bağları vardır. Dolayısıyla, bu coğrafyada yaşanan maddi ve manevi sorunlar lokal değildir. Bütünün parçalarıdır, onun için lokal sorunları bütündeki realiteyi baz alarak çözüm bulunmalı.
Maalesef, bu coğrafyada bu gün çok karmaşık, derin ekonomik ve sosyal krizler mevcut, bir daha maalesef Türkiye de coğrafyanın diyalektiğine uygun halkların tarihsel gerçekliğine denk gelen bir siyasal önderlik yapacak her hangi bir siyasal parti bulunmaktadır.
Türkiye de siyaset iflas etmiş, en küçük bir soruna çözüm bulma becerisine sahip değil, zira siyaset yapan beyinleri sorunlara çözüm bulmaya, kendilerini kapatmış durumda, kulakları sağır duymuyorum, gözleri ama görmüyor.
Anlayacağınız, Türkiye de siyaset yapanların hepsi Türkiye ve dünya gerçekleriyle hiç ilgisi olmayan, boş konuşmanın dışında hiç bir şey yapmıyorlar. En bariz örneği dün Libya da ve Suriye de bu günde Azerbaycan ve Ermenistan olaylarında şahit olduğumuz gibi, Türkiye batı finans kapitalistlerinin figüranlığını yapmanın ötesinde ortaya çıkan sorunları çözmeye en ufak bir katkısı olmadığı gibi, adeta yangına benzin döker konumdadır. Türk siyaseti bu günkü siyaset anlayışıyla halklarımızı ortak çıkarlar etrafında birleştirip, coğrafyamızda tehlikeli gidişin önüne geçme kabiliyetine sahip değil.
Bakınız, Türk parasının değer kaybetmesini ve enflasyonun nedeni; faizin yüksek olması gösterildi ve nas referans alınarak faizin düşürülmesi savunuldu.
Şimdi sorayım size; sizin bozuk batıl cahiliye düzeniniz doğal olarak faiz düzeni ve rant düzeni değil mi, sömürü, yağma ve talan düzeni değil mi, siz bu batıl düzeni yok edip yerine hak düzeni getirmeden NAS’ı nasıl uygulayacaksınız. Siz, Suriye de yaptığınızın benzerini şimdide Ermenistan ve Azerbaycan olayında yapıyorsunuz. Bir düşünün, Ermenistan ve Azerbaycan krizinin daha ileri boyutlara gittiği zaman bu olgu kime yarayacak.
Şunu artık anlayın; ABD ve ekürüsü Avrupanın amacı Rusya’nın direncini kırıp devre ettikten sonra, ekonomik olarak kendilerini tehdit eden Çin ve Hindistan’la doğrudan mücadele etmektir. Anlayacağınız, Ermenistan ve Azerbaycan olayına bu perspektifle bakarsanız, sağlıklı bir bakış açısına sahip olursunuz.
Şunu iyi bilin, Ermeniler bizim coğrafyamızın kadim halkıdır, çok uzun zamandan beri bir arada yaşıyoruz, onlar kaybederse Azerilerde, Türklerde kaybeder, sadece kazanan finans kapitalizm olur.
Şimdilik bu konuya, bu sayıda nokta koyuyorum.
Türkiye siyasetinin en vahim tarafı Türkiye soludur. Türkiye iki akım kendini inkar eden konumdadır, solcuyum diyenler, birde Müslümanım diyenler.
Bir kesim solcuyum diyor faşistlik yapıyor
Diğer bir kesimde, Müslümanım diyor münafıklık yapıyor.
Ben, siyasilerin boş laflarından gına geldiği için konuşmalarını dinlemiyorum, dolayısıyla CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun ordu ilgili ne söylediğini bilmiyorum, bu olayla ilgili sayın Öztırak ve Kılıçdaroğlu’nun peş peşe “ordu bizim göz bebeğimizdir” açıklamaları beni hayrete düşürdü. Allah’ım sen benim aklıma mukayet ol, siz nasıl solcu ve sosyal demokratsınız anlamadım. Hiç bir kişi ve kurum eleştiriden azade değildir .
Evet beyler, Türkiye büyük millet meclisinin önderliğinde, Mustafa Kemal’in baş komutanlığında işgalcilere karşı muzaffer olan ordu benimde göz bebeğimdir.
TBBM’yi fesh eden, anayasayı askıya alan, bütün siyasi partileri, sendikaları, sivil toplum örgütlerini kapatan, önderlerini ve aydınları ceza evine dolduran, faşist anayasa yaparak faşizmin kurumlaşmasına zemin hazırlayan ordu, benim göz bebeğim değildir.
Bu konuda söylenecek çok şey var bence bu kadar kafi. Anlayana sivrisinek saz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözüyle yazımı bitiriyorum.
HAKİKATI KONUŞMAKTAN KORKMAYIN
BENZER HABERLER