Son Dakika
Merhaba sevgili okurlarım,
Bu hafta karmaşık zihinsellerden bahsedeceğiz. Karmaşık zihin derken, yerli yersiz yapılan gereksiz işlerden ve işlemlerden söz ediyorum. Diyelim ki, böyle bir durumla karşılaşırsınız; kimi, nasıl, neden ve nerede arayacağınıza dair bilginiz var mı, veya danışabileceğiniz bir kuruluş varmı, olmaz çünkü kurumlar işlevsiz bir halde.
Biz, Ortadoğu ile Avrupa ve Balkanlar arasında sıkışmış bir ülkeyiz. Aslında, yapı ve birimlerin tamamını bir arada tutuyoruz. Dünyaya ürün pazarlamak küresel veya geçiş rotası olmak büyük bir avantajdır. Ancak nedense bu bütçemizi yeterince değerlendiremiyoruz.
Vay canına
Bir zamanlar tarıma bağlı hayvancılık da çok güçlüydü. ülkesinde, kendi kendine yetebilen, hayvan yetiştiren ve üretilen insanlar doluydu. Ancak bugün, tekelleşmenin de değiştirildiği ithal hayvanlar haline geliyor. Küresel ticarette “kazan-kazan” (kazan-kazan) anlayışı vardır. Yani siz birilerine bir şey satarsınız, onlardan da sizden bir şey alır. Ancak karşılıklı bir ticari diyalogdur ve bozulmaması gerekir. Bununla birlikte, tarım gibi temel bir konuda demokrasi, gelecekte gelecek bakış açısının genişletilmesi
Bir diğer önemli konu da ekilmeyen tarım arazileri. Bugün pek çok arazi kullanılmadığı için orman vasfına dönmüş durumda. Benim önerim, bu arazileri işleyebilecek insanlara uzun ya da kısa vadeli kiralama yöntemiyle dağıtım yapılması. Öncesinde toprak analizi yapılmalı, hangisinin yetiştirilebileceği belirlenmeli ve buna uygun projeler geliştirilmelidir. Böylece hem köyün kalkınması sağlanmış hem de insanlar için yeni iş olanakları yaratılmış olur.
Ülkemizde nüfus giderek yaşlanıyor, doğurganlık oranı düşüyor. Yarın bir gün şehirler bize dar gelecek. Köyden kente göçü durdurmak gerek bunun tek reçetesi tarımdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Köylü milletin efendisidir.” demiştir. Çünkü köylü, doğanın sunduğu açık kaynakları kullanarak üretim yapabilen kişidir. Bu nedenle insanlarımızı tekrar köylere yönlendirecek projeye ihtiyaç vardır.
Unutmayalım ki biz bir tarım ülkesiyiz. “Yiğit düşüyor yerden kalkıyor.” Biz de ancak bacasız sanayi dediğimiz tarımla yeniden kalkınabiliriz.
BENZER HABERLER