logo

10 OCAK BİZİM GÜNÜMÜZ!

Günümüzde gazetecilik hem kolay, hem de çok zor bir meslek olduğundan, Gazetecilik sürekli tartışma konusu olmuştur.
Eğer doğruları yazarsan vay haline, ya mahkeme salonlarındasın ya da ekonomik olarak zora girersin. O nedenle mutlaka ya kuvvetliden yana olup gemini yüzdüreceksin ya da bizim gibi zor koşullarda mesleği sürdüreceksin.
Gazeteci kime denir?
Ancak ne var ki son dönemde, göreceli bir konuma gelmiştir. Teoride ve pratikte mesleğe bakış açısı değişmektedir. Bu yaklaşıma karşın kuşkusuz her eline kâğıt kalem alan gazeteci değildir, her web sayfası kuran da gazeteci değildir, ya da gazetecilik mesleği yolgeçen hanı hiç değildir. Mektepli ya da alaylı olsun gazeteciliğe giden yol bilgi, birikim, yetenek, özveri, tutku, istek, aşk ve şevkle doludur. Bilgi birikimi olmayan, gazetecilik tutkusu bulunmayan gazetecilik denizinde yüzemez, yüzmeye kalksa bile boğulur, gider. Bunun örneklerini de, ilçemizde her seçim döneminde karşımıza çıkarılan, sonrasında sonuçları hüsran olanları defalarca gördük, yaşadık.
Şimdikilerde, haber koşturma, araştırma, düşünce yazma yok.
Sorsan 5N 1K nedir “duymadım” derler.
Kalemi çok keskin olmasına karşın, karakteri gayet zayıf kişilere gazeteci-yazar denemez.
İşte böyle karakteri sıfır adamlar, kalemleri ne denli güçlü olsa da, gazeteci-yazar sayılamaz.
Her devrin adamı fırdöndülere basın emekçisi demek caiz değildir.
Kalemlerini satan, kiralayan kişiler kuşkusuz mesleklerinin yüz karalarıdır.
Kalemi kuvvetli mesleğindeki çalışması, kıdemi yüksek sayılmasına karşın kapağı iktidarın yanına atanlar da mesleğin çirkin yüzleridir, sayfalarıdır. Bunlar gazetecilikten çok, yönetimin şaklabanlığını, dalkavukluğunu yapmayı yeğlerler.
Mesleği amaç değil, varacakları yerde çabucak inebilecekleri bir araç olarak görüp kullananlar, sömürenler gazeteci mazeteci olamazlar.
Gazeteci güçlüden değil, haklıdan doğrulardan yana taraftır!
Güçlüye direnemezse özünü yitirir.
Bir avuç kalsa da “palto değil kafa tutan” cesur gazetecileri saygıyla selamlıyorum.

10 Ocak: Çalışan Gazeteciler Günü
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, 1961 yılında gazeteciler açısından çok önemli olan 212 sayılı Basın İş Kanunu’nun yürürlüğe girmesine ithafen 1962 yılından itibaren kutlanmaya başladı Bu kanun gazetecilere çeşitli haklar ve güvenceler sağlamıştı. 1971 yılına kadar bu gün Çalışan Gazeteciler Bayramı adıyla anılmıştı. Ancak 1971’den itibaren yasada yapılan değişiklikler nedeniyle gazetecilere sağlanan haklarda geriye gidişler yaşanmaya başladı. Bu yüzden de bayram yerine Çalışan Gazeteciler Günü denmesinin daha uygun olacağı kararlaştırıldı. Elbette her yılki anma mesajlarında çalışamayan, işsiz kalan, kovulan gazeteciler de olduğu hatırlatılıyor.
Tabii bu yasanın yürürlüğe girmesine itiraz eden dokuz gazete patronunun ortak bir bildiri yayımlayarak 11 Ocak 1961 tarihinden itibaren 3 gün süreyle gazetelerini kapatmalarını da unutmamak lazım. 10 Ocak 1961 tarihli gazetelerde yayımlanan bildiride patronların değil sadece gazetelerin ismi vardı. Ancak bu bildiri yayımlandığı tarihteki bu dokuz gazete patronunu isim olarak da analım ki arşivlerde kalsın: Akşam (Malik Yolaç), Cumhuriyet (Nadir Nadi), Dünya (Falih Rıfkı Atay), Hürriyet (Erol Simavi), Milliyet (Ali Naci Karacan), Tercüman (Kemal Ilıcak), Vatan (Ahmet Emin Yalman), Yeni İstanbul (Habip Edip Törehan), Yeni Sabah (Sefa Kılıçlıoğlu).

Share
135 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+8 = ?