Son Dakika
Sevgili okurlar; Kestel’de doğup büyüdük, çocukluk ve gençlik yıllarım o güzel kasabada geçti, arkadaşlarım, akrabalarım ve beni tanıyan her kes şunu çok iyi bilir, asla çizgimi bozmam, menfaatim için kimseye eğilip bükülmem, yalan söylemem, paylaşmayı severim, gizli saklı hiçbir işim olmaz, bunları neden yazıyorum bu yazımda da doğru bildiklerimi, aklımdan geçenleri yazacağım, aklına yatmayan işine gelmeyen olabilir, kimse kusura bakmasın, benim için doğru olan bu. CHP üyesiyim yıllardır, Kestel’de bir dönem belediye meclis üyeliği, İkamet ettiğim Nilüfer ilçesinde iki dönem ilçe başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum benim için çok değerliydi, bu yazacaklarım partime bile ters düşse yazarım, yapacağımız eleştiriler doğru yolu bulmamıza yardımcı olacaktır, bu hepimiz için geçerli.
Eğer erkene alınmazsa, seçimlere yaklaşık 1,5 yıl gibi bir süre kaldı bu seçimler öyle sıradan bir seçim gibi olmayacak, bu seçimin bir özelliği Demokrasi ve parlamenter sisteme dönüş mü, yoksa partili Cumhurbaşkanlığı yani tek adam sistemine devam mı, vatandaşlar buna karar verecek. Yoksa, AKP- CHP veya İYİ Parti – MHP seçimi değil bu, bir başka tarafı da bu seçimin en önemli partisi, anahtar parti de denebilir artık MHP değil, HDP’dir, ne tarafa göz kırparsa seçimi o tarafın kazanma şansı çok yüksek. Fakat; AKP, MHP yüzünden CHP de İYİ Parti yüzünden yaklaşamıyor HDP’ye. Ama, zaman yaklaştıkça ciddi çatırtılar çıkacak gibi, oyları hiç hafife alınmayacak cinsten % 11-12 bandında geziyor hani derler ya iştah kabartıyor.
Anketlere göre, AKP ve MHP ciddi oy kaybettiler ve kaybetmeye devam ediyorlar, vatandaşlarda bunun farkında ikisinin birlikte bu seçimleri kazanma şansı kalmadı. İyide muhalefette neler oluyor, altı parti bir araya geldi gibi, seçime beraber ittifak içinde gireceklerde seçim sonrası neler olacak, beş benzemez bunlar ne ideolojileri ne fikirleri uyar bir birine, bakanlıklar, vekillikler nasıl paylaşılacak ve en önemlisi millet ittifakının adayı kim olacak. Akşener, parlamenter sisteme geçildiğinde başbakanlığı istediğini açıkça söyledi zaten. Cumhurbaşkanlığı bir formaliteye dönüşeceği için, CHP bu işe nasıl bakacak, ne diyecek, nasıl kabullenecek, diğer partilerin tutumu ne olacak.
Burada asıl önemli olan AKP’den ve MHP’den kopan bu kadar insan, hangi adaya oy verecek. Şimdi onlar partilerinden ayrıldılar, araçlarını bir kenara çekip dörtlüleri yaktılar bekliyorlar, nereye gideceğiz kararsızlar, kime oy vereceğiz diye, eğer millet ittifakının adayı sn. Kılıçdaroğlu, olursa ki en güçlü aday gibi gözüküyor, son günlerde Erdoğan’a çık karşıma demesi artık adayım der gibi, bu seçim o zaman Erdoğan- Kılıçdaroğlu seçimine dönüşür, AKP –MHP’den ayrılıp, beklemede olanların hiç biri Kılıçdaroğlu’na oy vermez, elleri gitmez. Neden mi, çok basit tek neden Alevi olması. Ne yazık ki, 100. yılına girmek üzere olan Cumhuriyetimiz ve Laiklik maalesef bir türlü rayına oturamadı gitti, daha doğrusu oturtulmadı bazı güçler tarafından. Sn.Kılıçdaroğlu, dürüst, saygılı, pırıl pırıl bir insan Avrupa’nın her ülkesinde başkanlık yapabilir, ama ülkemizde olmuyor. Neden mi çünkü Alevi. Ülkemizde bana bir tane Kaymakam, Emniyet Müdürü, Vali, Kuvvet komutanı veya devlette üst düzey yönetici olmuş Alevi vatandaşımızı gösterebilir misiniz tabiki hayır. İlginç olan Alevi vatandaşlarımız sayesinde Cumhuriyetimiz ve CHP ayakta kalmıştır ve ülkemizde eğitim düzeyi en yüksek olanlarda onlar, ibadethaneleri olan Cem evleri sanki ticarethane elektriği, suyu, gazı devlet karşılamıyor faturaları kendi ceplerinden ödüyorlar. Kestel belediye Meclis üyesi iken, bu faturaların belediye tarafından karşılanması için önerge vermiştim, sanırım daha sonra bu sorun çözülmüş. Mesela, AKP’de Kürt milletvekili çoktur, ama bir tane Alevi milletvekili yoktur. Yani bu mezhep savaşı ülkeye çok şeyler kaybettirmiştir, çok yazık. Neticede rahat kazanılacak bir seçimi riske sokabilir sn. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, belki HDP’nin desteğiyle kazanılabilir, ama kaybetme riskini de bir kenara yazalım. HDP’nin tutumuna bağlı her şey, neler olur neler bekleyip göreceğiz.
Bana göre bu kadar fedakârlık yapmış olan sn. Kılıçdaroğlu’nun mesele ülke meselesi deyip, aday olmamasıdır. Öyle bir aday çıkmalı ki, sağdan da, soldan da, aşırı solcudan da, en muhafazakarından da oy alabilecek kapasiteye sahip biri olmalı, inanın o zaman seçim sonuçlarını bile beklemeye gerek kalmaz, sandıklar kapandığı an sonuç belli olmuştur. Özgür Özel “Cumhurbaşkanı adayını anketlerle belirleyeceğiz” dedi, “inşallah öyle olur” diyeceğim ama inanın zannetmiyorum. Başta, CHP olmak üzere bu altı partinin düşünceleri farklı ama birlikte hareket ettikleri bir şey var parti içi Demokrasileri yok. Bizim partimiz CHP’de sn. Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olduğunda milletvekilleri, meclis üyeleri ön seçim ile seçilmişti, “işte Demokrasi bu” dedik peki sonuç bir daha hiç yapılmadı ön seçim, şimdi bu altı parti Demokrasiye geçiş için bir masada toplanıyor, hiç biride ön seçim yapmıyor yani milletvekilleri genel başkanlar tarafından atanacaksa, ki öyle olacak sizin AKP den ne farkınız olacak ve güçlü bir Parlamento nasıl oluşacak, siyasi geleceği genel başkanın elinde olan vekil fikrini söyleyebilecek mi, dostlar tek çözüm üyeye dayalı ön seçimdir, eğer yapılmıyorsa, kimse bana Demokrasiden falan bahsetmesin.
Gelelim kim aday olmalı. Aday çok ama kim, tek tek bakalım, adı çok geçenlerden biri Mansur Yavaş, dürüstlüğüne diyecek yok. Ama, MHP kökenli olması CHP’de büyük bir kesim için sıkıntı yaratır. HDP’den de oy alamaz, kimse Ankara’yı Melih Gökçek’ten ve AKP’den yıllar sonra söküp aldığını o müthiş başarıyı aklına bile getirmez, aday yapılsa Erdoğan’a ciddi fark atacaklardan biridir.
Bir başka isim Yılmaz Büyükerşen, hocamız Eskişehir’i Anadolu’nun bozkırında bir dünya şehri yaptı, sevilip sayılıyor ama yaşı çok ileri(84) yoksa müthiş yakışırdı o nedenle olamaz.
Daha çok isimler var. Ama, her kesin aklında tek bir isim var adaylık için İBB Belediye Baikanı Ekrem İmamoğlu, bakın bu isim önemli neden mi CHP’nin büyük bölümü onun isminin açıklanacağını düşünüyor, eğer aday yapılmazsa büyük gürültü kopar ve ilk kurultayda da en güçlü genel naşkan adayı olur, buna hazırlıklı olalım. Sn. Kılıçdaroğlu, İBB’ye onun adını açıkladığında “eyvah” dedik “kim bu” bir Ekmeleddin faciası daha yaşayacağız her halde, hepimizi yanılttı o kısa sürede kurduğu iletişim ve verdiği güvenle mega şehrin başkanı oldu dinlemesini, paylaşmasını bilen birisi, müthiş bir başarıydı. Ne dersiniz o gün geldiğinde sn. Kılıçdaroğlu, elinden tutup “benim Cumhurbaşkanı adayım İmamoğlu” der mi, en doğrusunu yapar bana göre (ama Muharrem İnce’ye yapılan gibi değil, arkasında dimdik durmak şartıyla) ve bu iş orda biter Kılıçdaroğlu da tarihe geçer, ben şuna inanıyorum yukarıda yazdığım gibi her kesimden oy alabilecek, ender adaylardan bir tanesi ve en güçlüsü İmamoğlu’dur nokta.
Kalın sağlıcakla.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar