Son Dakika
Geçtiğimiz hafta içerisinde İnegöl Emniyet Müdürü Okan Şen’i, CHP Kestel Belediye Başkan aday adayı Cevat Asa, birlikte ziyaret ettik.
Kestel’i konuştuk, İnegöl’ü konuştuk.
Kısaca, güzel bir fikir alışverişinde bulunduk.
Dönüş güzargahımızı, Babasultan köyünden yapalım diyerek, Köy meydanında bulunan kahvelere uğrayıp, çaylarımızı yudumladık.
Köyde girmiş olduğumuz bir kahvede, ihtiyar delikanlıların, gençlere taş çıkartacak şekilde bilardo oynadıklarını, birbirleriyle şakalaştıklarını, muhabbetimize ortak olmalarını görmek ve köylerimizde halen misafirperverliğin üst seviyelerde olması beni sevindirdi.
Son yıllarda yozlaşmaya inat, genç bir kızımızın çay servisi yapması, ihtiyar delikanlıların bilardo oynayarak, siyaset konuşarak kış mevsimini değerlendirmeleri umut verici.
Önümüzde, 3 aylık bir süreç yeni başlıyor.
Daha çok köylerimize ziyaretlerde bulunacağız.
Fakat, bu kısa bir köy ziyaretimizde bile, insanların dertlerinin, sıkıntılarının maalesef ki, hep aynı olduğunu görüyoruz.
Ekonominin kötü gidişatından dolayı, gübreye gelen zammı ve neredeyse 40 liraya dayanan mazot konumuz olunca, bende dayanamayıp, “Traktörlerle EVET yazarken düşünecektiniz” demem üzerine, orada bulunan bir abimiz, “Ramazan onu yazanların içinde bende vardım. Hata etmişiz kardeşim” demesi, pişmanlıkları da ortaya koyuyor.
Bu kez, ben kendi adıma umutluyum.
Yerel seçimlerde, lidere bakılmaz.
Bundan böyle; halkı için çalışacak, ehliyetli, liyakatlı ve toplum tarafından kabul görmüş kişilerin göreve geleceğinden şüphem yok.
Çünkü, Babasultan köyündeki kısa ziyarette bunları gördüm.
Belediye Başkanı ve yardımcılarından köylü şikayetçi.
Bir köylü, bir seçmen, belediye başkanına veya yardımcısına derdini anlatamıyorsa, anlattığında da çözüm bulunamıyorsa, o koltukları işgal ve meşgul etmenin anlamı yok.
İktidarda bulunanlar köylüyü dinlemiyorlar, umursamıyorlar.
Tek gayeleri, kendi koltuklarını sağlamlaştırmak.
“O sıkı sıkı sarıldıkları koltukları biz altlarından almasını biliriz” dedi gencin birisi yanıma yaklaşarak.
“Bu konuda size güveniyorum” deyince,
Beklemediğim bir kelime ile uğurladı beni:
“Abi, bu ülkede Atatürk’ü sevmeyenler vatan hainidir. Onların kanı bozuktur.”
“Haklısın kardeşim” diyerek ve kendisine büyük bir Atatürk portresi hediye edeceğimi söyleyerek ayrıldım yanından.
Ne demiş Konfüçyüs, “Kazanma isteği ve başarıya ulaşma arzusu birleşirse, kişisel mükemmelliğin kapısını açar.”
BENZER HABERLER