Son Dakika
Çiftçiye nefes aldıracak projede dağıtım için gün sayılıyor
İlçe Zabıta Müdürlükleri, Büyükşehir koordinasyonunda toplandı
Kestel Belediyesi karla mücadeleye hazır
Bursa İtfaiyesi’nden Ocak ayında 1234 olaya müdahale
Emeklilerin zam farkı bugün hesaplara yatırılıyor
Başkan Bozbey: Bursa’nın UNESCO üyeliğini ön plana çıkaracağız
Başkanlık sistemi uzun yıllardır konuşulan AKP öncesi merkez sağın bir zamanlar çok desteklediği, ancak şimdi o çizgiden gelenlerin şiddetle karşı çıktığı bir sistem. Gerçi bizdeki başkanlık sistemi değil. Dünyada hiçbir demokratik ülkede görülmeyecek olan Yasama ve Yürütmeyi tamamen Başkan’ın eline verip, yargıyı da atamaları yapan mekanizmayı seçme hakkını Başkan’a verip yargı üstünde de hakimiyet sağlayan bir sistem.
Üniversite yıllarında Anayasa Hukuku dersini bize anlatan, şimdilerde YÖK üyesi olan Prof. Dr. Yavuz Atar, o zamanlar öğretim üyelerinin 3 rektör seçip içinden Cumhurbaşkanı’nın birini atamasını çok eleştirirdi. Sonra kendisi yasal düzenlemeler içinde yer aldı ve seçimi tamamen kaldırıp, doğrudan Cumhurbaşkanı’nın atama yapmasını sağlayan bir düzenlemeye imza attı. Buna benzer eskiden eleştirdikleri şeylerin daha kötüsünü getirmekten geri durmadı birçok insan. Ben hocam adına üzülmüş, o dönem e posta ile tepkimi de dile getirmiştim. Ancak ülkenin istikrara kavuşacağını savunmuştu. Gelinen noktada istikrarın hükümet sisteminde değil, demokrasi ve hukukta aranması gerektiği anlaşıldı mı bilmem.
Şimdilerde daha seçime 3 yıl olmasına rağmen muhalefetin adayı kim olur tartışmaları başlayınca, muhalefetin seçimi kazanması halinde parlamenter sisteme döneceği kararlılığı da gündeme geldi. Açıkçası demokratik başkanlık sistemlerinden biri gelse, örneğin parlamenter sisteme göre çok daha demokratik olan ABD tipi başkanlık sistemi gelse, bu sorunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Çünkü ABD tipi başkanlıkta, başkanın yetkileri bize göre son derece kısıtlı. Başkan’ın tek başına atacağı adımlar açıkça antidemokratik ise buna engel olabilmek mümkün. Bu durumda ülkemizdeki muhalefet de rahat edecek, antidemokratik uygulamalara karşı etkin hareket edebilecekti. Ancak Cumhurbaşkanı’nın son derece geniş yetkilerle donatıldığı ülkemizdeki sistemde toplumsal bir bunalım ve bölünme yaşandı. Siyasi kriz bu nedenle önlenemiyor. Parlamenter siteme dönülür mü bilinmez… Ancak mevcut sistemde mutlaka değişikliklere gidilmesi gerektiği, aksi takdirde iktidarın yanında olmayan tüm kesimlere yönelik baskıların zamanla daha büyük siyasi ve hukuki krizlere yol açacağı, bunun da ekonomik krizi tetikleyeceği kesin.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar