logo

DEMOKRASİ DEĞİL, KURNAZLIK KAZANDI

5 Şubat 2012 Pazar günü Güleçler düğün salonunda yapılmaya çalışılan ve hile ile kazanılan bir seçim, bize bir kez daha Demokrasiden ne kadar uzak olduğumuzu göstermeye yetti.
Sandığa gitmeye, sandıktan çıkmaya korkan bir insanın, kongrede bu kadar çirkeflik yapmasının altında acaba ne yatar.
25-30 yıldan beri yapıştıkları koltukları ölünceye kadar bırakmaya niyetleri olmayan insanların düştüğü bu acınası durum, kendilerine olan saygıyı da yitirmelerine neden olmaktadır.
Nusret Gülsevdi, Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet başkanlığını sizlerinde bildiği gibi uzun yıllardan beri yapmaktadır.
Yapılan bu kongrede, özellikle açık oyla başkanlık seçimini istemesi ve bunda ısrarcı olması, bu konuya daha önceden çalıştığı ve gerekli hazırlığı yaptığı anlamına gelmektedir.
Şöyle ki;
Benim, oturmuş olduğum masanın arka tarafında bulunan 2-3 masadaki insanları; ne benim, ne de bizim masada oturanların hiçbirinin tanımaması işin ilginç kısmıydı.
Bu da demek oluyor ki,
Nusret Gülsevdi, taşıma sistemi ile seçim kazandı.
Gülsevdi, belki bu seçimleri hile almış olabilir. Ama, Kestel esnafları gözünde küçük düşmüştür.
Şaibeler eşliğinde şuanda bulunduğu makamdadır.
Olağanüstü bir kongre kararı alarak veya seçimler yenilenirse bu şaibe üzerinden kalkar.
Kongre sonrası, esnaflar fişlenmiş olmaktan dolayı sıkıntı düşmüşler, Kimisi kredi korkusuna, kimisi borç korkusuna da olsa el kaldırdığı için, pişmanlıklarını gazetemize gelip dile getirmişlerdir.
Seçimlerin burada iptali söz konusu.
Mustafa Kemal Paşa da yaşananın aynısı, Kestel’de yaşanmıştır.
Mustafa Kemal Paşa adayı olan ve daha sonra aynı yaşananlardan dolayı adaylıktan çekilen Vahit Girgin ile konuyu telefonda görüştüğümde, “Bu olanların peşini asla bırakmaya niyetim yok” Mustafa Yeşilkaya ile beraber hareket edeceklerinin sinyalini verdi.
Her ne kadar seçim şaibeli olarak kazanılsa da, Gülsevdi’nin koltuğu sıkıntılı gözüküyor.
Salonda üye olmayanların el kaldırdığını savunan Yeşilkaya ve yönetimi, konuyu adli mercilere taşımaya hazırlanıyor.
Salonda, Yaşar ALP’in dediği, ama Nusret Gülsevdi’nin duymazdan geldiği, “Nusret abi bu seçimi kapalı yapalım, şaibelere yol açmayalım. Sen kendini madem ki bu kadar güçlü hissediyorsun, salonda sana el kaldırıyorsa, aynı salon sandıkta da oy verir, neden sandıktan kaçıyorsun bunu anlamıyorum” demesi ve Nusret Gülsevdi’nin sessiz kalması, salonda el kaldıranların üye olmadığına işaret ediyor aslında.
Ben, buradan Gülsevdi için “Gülsevdi güven tazeledi”, “Esnaf Gülsevdi dedi”, “Bir kez daha Gülsevdi başkan” gibi başlıklar atmak isterdim, bir gazeteci olarak.
Fakat, seçimin sonuna kadar bulunduğum bu kongrede, yaşananları görünce Hz. Ali’nin dediği gibi “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözü aklıma geldiğinden, Gülsevdi’nin yanına gidip, “Bak, Nusret abi, şu arkadaş üye değil, el kaldırıyor” diye uyarmama rağmen, Gülsevdi’nin bana cevabı “Sen ne karışıyorsun” olunca, işin boyutları tamamen ortaya çıkmış oldu.
Burada asıl suçlu, divan üyeleridir.
O kadar kargaşa rağmen, kongreyi kapalı usül yapmayarak veya ertelemeyerek bu kargaşaya ve dedikodulara neden olan divan üyelerinin tutumu ve üye olmadan oy el kaldırarak seçime etki yapanların görüntüleri kamera kayıtlarından net bir şekilde görülecektir.
Konunun ivedi şekilde incelenip sonuca bağlanması, geç kalmış olan demokrasinin belki ilk adımı olarakta görülebilir.
Umarım, Kazanan bu kez demokrasi ve hukuk olur.
Kalın Sağlıcakla…

Share
345 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+8 = ?