Son Dakika
Sığınmacı meselesi başından beri iyi idare edilememiş, ciddi bir sorun haline gelmiş bir mesele. Son günlerde sığınmacılardan suç işleyenlerle ilgili haberler arttıkça ve sınırların kontrolünün bulunmadığı gerçeği de herkes tarafından görünür hale gelince konu tehlikeli boyutlar kazanmaya başladı.
Suriye’de Türkiye istediğini elde edemediği gibi, şimdilerde “ben o davayı sattım” diye ortalarda dolaşan Davutoğlu’nun armağan ettiği AB anlaşmasıyla ciddi bir Suriyeli sığınmacıyı misafir ediyor. Durum elbette misafirliği geçti. Artık yerleştiler ve bazı illerde Türk nüfusunda üstündeler. Son dönemde de Afgan sığınmacılar gelmeye başladı. Bu durum ileride kaçınılmaz biçimde çatışmalara ve büyük sosyal sorunlara yol açacaktır. Halkta sığınmacılara ilişkin hoşgörünün çok da yüksek olmadığını söylemek mümkün. Hükümetin ekonomik yönden kötü sınav vermesini bir ölçüde pandemiye bağlamaya çalışanlar çıkıyor. Ancak sığınmacı konusunda hükümete destek de yüksek değil. Bu konunun çözülmesi için uzun vadeli ciddi bir plan geliştirilmesi elzem. Şimdiye kadar plansız ilerleyen süreç, yavaş yavaş toplumsal krize dönüşüyor. Sığınmacıların hukuki statüsü “geçici koruma” denen süresi belirsiz ve vatandaşlık içermeyen, ancak oturma izni gibi bir izne de ihtiyaç duymayan “mülteci” kavramından farklı bir statü. Ancak bu geçici korumanın ne zaman geçeceği belli değil. “Ülkemde mülteci istemiyorum” sloganı futbol stadlarında atılmaya başladı bile. Bu sloganlara ırkçı söylemler deyip geçmek meseleyi anlamamak olacaktır. Sığınmacıların ülkede yaşayanların işini aşını alması, onların sosyal hayatlarını etkilemesi, İstanbul’un bazı yerleri başta olmak üzere çeşitli şehirlerde kadınların rahat edememesi, taciz edilmeleri gibi örnekler arttığında insanlar kendilerini ve hayatlarını korumak için bu duruma tepki gösterirler. Bunun ırkçılıkla bir ilgisi yok. Siyasi iktidarın bu konuyu iyi idare etmesi ve bu tip sinyalleri doğru okuyarak sorunu çözmesi gerekli. Ülke insanlarına hakaret eden sığınmacılar, kadınları taciz eden, hırsızlık yapan, cinayet işleyen, topluma rahatsızlık veren sığınmacı haberleri çoğaldıkça kaçınılmaz olarak sığınmacılara tepki oluşacak ve ölümle sonuçlanabilecek kavgalar olacaktır.
Karşılığında para alarak Avrupa’yı sığınmacılardan korumak adına plansızca ülkeye doldurmak bir politika değil. Hem sığınmacılara hem de vatandaşlara haksızlıktan başka anlam taşımıyor bu durum. Kültürleri, yaşam tarzları, dilleri birbirinden farklı toplulukları aynı yere koyup uslu uslu yaşayın demek insanlık tarihini hiç anlamamak demektir. Bu konuda ısrarcı olmak mevcut iktidarı kaçınılmaz biçimde seçimi kaybetmeye götürür. Belediye seçimlerinde insanlar Suriyeli sığınmacılara tepkiden dolayı AKP’ye oy vermedi. İktidar bu mesajı anlamış görünmüyor. Seçimlere kadar etkili bir sığınmacı politikası geliştirilmezse ciddi oy kaybı yaşanacağı çok net görülüyor.
Not: Afganistan’da son yaşananları görünce bir kez daha Atatürk’e ve tüm Cumhuriyet kurucularına dua etmemek, minnet duymamak elde değil. İyi ki bu milletin başına gelmişler. Ruhları şad olsun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar