Mahalli seçimler

Değerli okuyucular,

Saygıdeğer dostlar.

İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediye başkanlıkları seçimleri, Cumhurbaşkanın yüklendiği sorumluluk gereği, diğer şehirlerin gölgede kalmasına sebep oldu.

Cumhurbaşkanının sevdası İstanbul da Ekrem İmamoğlu’nu ve Başkent Ankara’da Mansur Yavaş’ı iktidar gücüne rağmen kazanma ihtimali az olan Ak parti aday bulmakta zorlandı. Ak parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan zamanı azaltarak heyecanı geciktiren, bir metodla muhtemel adaylarının yıpratılmasını engellemek istiyor sanıyorum. Ancak bilinmelidir ki, “Gelecek bir gün mutlaka gelecektir”

Göreceksiniz; her türlü iktidar gücü ve imkanları seferber edilecek, havuz medyası üzerinden seçmen yönetilecektir. Her türden gerçekler manipüle edilerek, seçim kazanma hesapları yapılacaktır. Milli ve dini duygular marifetiyle seçmen yönlendirilmeye çalışılacaktır.

Cumhur ittifakı aynen devam ediyor. Ak parti ve MHP ana eksende mutabakata vardılar. Diğer paydaşlar olarak küçük partilerle de görüşmeler yapılarak ortak çözümler aranıyor.  Fakat “Korkunun ecele faydası yoktur “

Ekonomik durum hiç de iyi değildir kanaatinizi paylaşıyorum. Vatandaşlarımız ağır enflasyon yükü altında ezilmiş, perişan durumdadır. Hukuk yerle yeksan olmuş, adalet yok edilmiştir.

AYM kararları maalesef işlevselliğini kaybetmiş ve Anayasa yok hükmündedir. Çalışanların, emeklilerin kazançları iaşalerine yetmemektedir. Eğitimli yetişmiş insanlarımız istihdam edilememektedirler.

Bu minval ve şartlar altında ülke mahalli seçimlere hazırlanmaktadır. İnsanlarımız geçtiğimiz dönemlerdeki gibi boş seçim vaadleriyle yine yönlendirilmesi hedefleniyor. Karşılıklı konsolide edilmiş seçmen, kutuplara sıkışmış/sıkıştırılmıştır.

Bu arada cumhur ittifakının karşısında ki muhalefet birlik olamamış tüm paydaşlar dağınık bir görünüm sergiliyorlar. Muhalefet paydaşları olarak CHP, DEM, İYİ parti, TİP ve DEVA partisi kendi başlarına seçimlere katılacaklarını beyan ettiler. Saadet ve Gelecek partileri ise birlikte hareket edeceklerini açıkladılar. Bu arada Yeniden Refah Partisi de (rahmetle anıyorum) devlet adamı Muhterem Necmettin Erbakan’ın mirasını kullanarak İstanbul,Ankara ve İzmir’de Cumhur ittifakına destek verecek gibi görünüyor. Hadi hayırlısı bakalım.

“El mi yaman, bey mi yaman” göreceğiz.

Seçmenler-tercihte bulunanlar olarak millet iradesini haktan, hukuktan,adaletten yana mı ?, yoksa Türk usulü tek adam  yönetim sahibi olanlardan yana mı? kullanacak.

Buradan yaşadığımız Büyükşehir Bursa’nın adayı olarak CHP’sinin uzun zaman önce eski genel başkan Kılıçdaroğlu’nun miting meydanında açıkladığı, refere ettiği Mustafa BOZBEY’in popülaritesi oldukça yüksek, 2019 seçimlerinde çok az bir farkla, 47 bin oy farkla kaybetmişti.

İYİ parti de, geçen 5 Ocak Cuma günü MERAL AKŞENER’in katılımı ile AKKM de milletvekili Selçuk TÜRKOĞLU’nu aday  olarak gösterdi. Türkoğlu’nun seçimleri çok renklendireceğine ve Cumhur ittifakından ciddi oy alacağına inanıyorum.

Son olarak Ak Parti de BŞB başkan adayı olarak, mevcut başkan Alinur AKTAŞ gösterildi. Diğer partilerden katılacak başkan adaylarının da Ak partiden oy devşirecekleri öngörülmelidir.

Dolayısı ile yarış BOZBEY ile AKTAŞ arasında burun farkı sürecektir.  İYİ parti adaTürkoğlu’nun da her iki taraftan da oy devşirerek yarışa ayrı bir renk katacağı kesin.

İki yıl içinde trafik çilesi çözülecek diyen mevcut başkan AKTAŞ, inanırsanız şimdide 100 bin konut vaadi ile yola çıktı. Buna mukabil BOZBEY ise bir süre önce “ Gülümseyin Bursadasınız ” diye yola çıkmıştı. Türkoğlu zaten bir eline süpürge diğer eline de çöp faraşını almış, etrafa yayılmış iktidar belediyesinin “kirli her şeyini çöpe atacağım” mesajını iletti.

İlçemiz Kestel’de hepimiz merakla sekiz aday adaylı olarak çaresiz kalan Ak-partinin adayını bekliyoruz. Kanaatimce mevcut başkanla yola devam edilecek. Diğer adayları hiç merak etmeyelim. Kestel bir mucize yaratabilir. CHP de dört, İYİ partide üç aday adayı var. DEM, Deva, Yeniden Refah, Saadet, Zafer, BBP, TİP de seçimlere katılacak diye duyuyorum.

Partiye, Lidere değil, adaylara, ekiplerine bakın, tanıyın, sorgulayın  diyorum. Çünkü sizin oyunuz kıymetlidir, önemlidir. Yazık etmeyin.