Son Dakika
Türkiye Cumhuriyeti’nin şaşmaz pusulası Atatürk’tür. Ne zamanki bu pusuladan başka yönlere gidilmeye çalışılır. İşte orada işler karışıyor. Atatürk ve onun kuşağından olan Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının tümü Osmanlı İmparatorluğu döneminde yetişmiş, dini eğitim almış kişiler. Bu kadronun kurduğu ülkenin ilk icraatlarından birisi de tarikatların yuvalandığı tekke ve zaviyelerin kapatılması işiydi. Yapılan yenilikler arasında sayılırken çok üzerinde durulmadan geçen bir devrimdir bu.
FETÖ ile başlayan tarikatların ön plana çıktığı bu dönemde, bu devrimin ne kadar önemli olduğu da anlaşılmış oldu. Dini kullanarak taraftar toplayıp sonrasında iktidara ortak olmaya çalışan bu yapıları Atatürk ve çevresindekiler son derece net biçimde tespit etmişler. Aradan yüz sene geçince bu yapılanları din düşmanlığı olarak satmak kolay. FETÖ denen illetin ülkede rejimi değiştirmeye dönük harekete girişecek cürete eriştiğini hep beraber gördük Basına sızan Diyanet İşleri raporunda da mevcut tarikatların yapılanmasından bahsediliyor. Özellikle İsmailağa Cemaati’nin tehlikeli bir yapı olduğundan bahseidlmiş. Unutmamak gerek FETÖ’ye de kısa süre önce cemaat deniyor ve devlerin en üst kademeleri tarafından laf söyletilmiyordu.
Rahmetli Kamer Genç, meclis kürsüsünde Fetullah Gülen kimdir, necidir bu adam araştırılsın dediğinde üstüne yürümüşlerdi. Adeta peygamber yerine konmuş, her laf söyleyen linç edilmeye çalışılmıştır. Geçenlerde de “Mahmut Efendi” isimli kişi vefat etti. Ona da “Hocaefendi Hazretleri” denmesi gerektiğini söylerlerdi. Cenazesine Cumhurbaşkanı katıldı.
Dini grupların mevcudiyeti laik bir ülkede sorun değildir. Herkes inandığı dini yaşamak, ibadetlerini gerçekleştirmek için bir araya gelebilir. Ancak u yapılar neden siyasi kurumlarla ilişki içine girer? Siyasi kişilikler neden bu yapılarla içli dışlı olur. Bu soruların cevabı tehlikelidir.
Her şeyden önce bu dini yapıların liderleri neden lüks arabalara binerler? İslam peygamberi ve gerçek Müslümanlar lüks içinde mi yaşarlar. Ülkemizde ve dünyada sıkıntı içinde olan Müslümanlar varken bu Hocaefendiler neden Mercedes’ten vazgeçmezler. Bu yapıların kısa ya da uzun vadede devletin başına yine bela olacağı aşikar. Geçtiğimiz yıllarda Fetullah Gülen’e laf söyleyince bizi linç etmeye çalışan camia bugün de başka kişilere laf söyleyince linçe kalkışıyorlar. Bunlardan korkmadan bu ülkenin şeyhler müritler tarikatlar ülkesi olamayacağını söylemek gerekir.
Yüce Atatürk’ü yapmış olduğu tekke ve zaviyelerin kaldırılması devriminden ötürü de minnetle anıyorum. İyi ki bu dünyadan bu ülkeden geçti. Sayesinde kadınların giyimi hakkında konuşmaya cüret eden terbiyesizler toplumun tepkisi ile geri adım atmaya mecbur oluyor. Bizim de hedefimiz bu saygısızların kadınların kıyafetine karışmaya cesaret edemeyecek hale gelmelerini sağlamaktır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar