Son Dakika
25 Aralık sabahı, CHP Kestel Belediye Başkan A.Adayı Cevat Asa ile birlikte, Yunanistan üzerinden Bulgaristan sınırlarına geçtik.
Buraya gitmemizdeki amaç; hem oraya davet edilmemiz, hem de oradaki Türkan bebek anma etkinliğine katılmaktı.
25 Aralık akşamı Mestanlı bölgesinde bize ayrılan otel odamızda akşam yemeğinden sonra konaklamaya çekildik.
Çünkü, ertesi gün daha da yorucu bir gün olacağını biliyorduk.
1984 yılında, baskıcı rejim, insanların isimlerini, dinlerini, kimliklerini değiştirmeye kalkmasıyla Türklerin yaşadığı bölgelerde isyan çıkmış, mitingler düzenlenmiş, baskılara karşı gelinmiş sonucunda direnişin simgesi haline gelecek olan Türkan Bebek henüz 20 aylıkken anasının kucağında, şehit düşmüştü.
Şimdi, burada sizlere asıl bahsetmek istediğim konu başka.
O zaman verilen mücadelede şehit düşenler göremezde, halen hayatta olan gaziler bugünleri gördüğünde eminim ki, üzüntüleri yüzlerce kez katlanarak artıyordur.
Sen burada kimliğin, onurun, Türklüğün için mücadele vereceksin, şehit düşeceksin, gazi olacaksın. Ama, Şinasi Süleyman diye biri çıkacak, tüm bunları inkar eder gibi, Türkan bebeğin anma gününde konuşmasını Bulgarca yapacak, sadece teşekkür ederim kelimesini Türkçe söyleyecek.
Üstelik, bu Şinasi Süleyman denilen kişi Kirkova’nın da belediye başkanı.
Şinasi Süleyman’a sormazlar mı; Sen kimin düdüğünü çalıyorsun diye.
Şinasi Süleyman’ın burada, bu özel günde Bulgarca konuşması, hem bu uğurda mücadele verip şehit olanların kemiklerini sızlatmış, hem de Bulgaristan Göçmenlerinin haklarını alabilmesi adına var gücüyle her şeyini ortaya koyan, mücadele insanı Mümin Gençoğlu’nun geride bıraktığı aziz hatırasına zarar vermiş, hem de Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Muhacirler kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır sözünü askıya almıştır.
Şinasi Süleyman, kendi vatandaşlarına, Türkan bebeğe ve onun aziz hatırasına resmen ihanet etmiştir. Biran önce çıkıp, bu yanlışını düzeltmeli ve göçmen dediğimiz soydaşlarımızdan özür dilemelidir.
Bir başka konuya gelecek olursak, Sizlerinde bildiği gibi Bulgaristan’da Türkleri temsil etmek amacıyla kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi diye bir partimiz var. Bu partinin kurulmasındaki amaç, O bölgede yaşayan Türk vatandaşlarımızın haklarının kaybolmaması, garanti altına alınabilmesi ve savunulabilmesi için meclise girip, mücadele etmesiydi.
Şimdilerde görüyorum ki, Şinasi Süleyman gibi Hak ve Özgürlükler Hareketi de bozulmuş.
Partinin kuruluşu belli, amacı belli.
Bugüne kadar Türk vatandaşların Genel başkanlık yaptığı partinin başına şimdilerde ise, Bulgar olan Türkçe dahi bilmeyen, bilse bile konuşmayan bir isim getirilmiş.
Şinasi Süleyman’dan sonra sahneye konuşmak için çıkan ve tüm konuşmasını Türkçe yapan, kişiliğinden, konuşmasından, vereceği mesajlardan geri kalmayan İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği(BAL-GÖÇ) Genel Başkanı Abdurrahim Nursoy’u da ayrıca tebrik ediyorum.
Bu anma gününde üzüntümüz, Kestel’li dost ve arkadaşlarımızı orada görünce az da hafifledi.
Buralardan duyarlılık gösterip, bu anma gününe katılanlara ayrıca teşekkür ederken, dünya, toplum siyaset ve insanlık üzerinde barışın sürmesi en büyük dileğim olacak, 2024 yılından…
Çünkü, denenmeyen bir tek şey kaldı.
Onunda adı “BARIŞ”
2024… İnanmasam da, Barış ve huzur getirsin kafi…
BENZER HABERLER