Son Dakika
Ben küçük bir çocukken, televizyondan başka eğlence yoktu. Az sayıda televizyon kanalı vardı belki ama çok sayıda siyasetçi olduğundan, ve gençlere ilginç gelecek, hükümete muhalif olanlar bangır bangır konuşabildiklerinden televizyon çok renkliydi. Şimdi yüzlerce kanal var ama bir iki tanesi dışında izin alamdan bakan istifasını bile haber yapamıyorlar. Gerçi konumuz bu değil. O gerçekten renkli televizyonda durmadan anayasa lafları dolanırdı. Anlamazdım tabi ki. Neydi bu anayasa. Her gün Özal, Demirel, Yılmaz, Çiller, Erbakan, Ecevit, İnönü ve diğerleri konuşup durduklarına göre önemli bir şeydi herhalde.
Yıllar geçti anayasa neymiş öğrendim. Yetmedi gittim okulunu da okudum. En şaşırdığım bilgilerden biri İngiltere’de yazılı anayasanın olmayışıydı. Demokratik bir ülkede zaten gerek de olmaz aslında. Sık sık yasalardan şikayet edilir anayasa başta olmak üzere hukuk düzeni eleştirilir. Bizim hukuk düzenimizde ve demokrasimizde temel sorun anayasa ya da diğer yasalar değil. Sorunumuz tamamen uygulama ile ilgili.
Hukukun yasalarla değil uygulama ile adaleti sağladığı hukuk tarihinde tartışılmaz kabul gören bir gerçek. Cezaların artırılmasının suçu önlemediği de bir diğer gerçek. Bu yüzden kadın cinayetlerinde ceza müebbet de olsa, bu cezalar uygulansa da, kadınları öldüren erkeklerin yetişme ortamı bitmeden cinayetler de bitmiyor. Bitmeyecek.
Aynı şekilde demokrasimizin güçlenmesi için de, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, eleştirel özgürlük gibi temel konularda sorunsuz bir uygulama gerekli. Bugün yargı bağımsızlığı da hukukun üstünlüğü de, ifade özgürlüğü de yerine göre bizzat suç sayılan kavramlardan olduğundan, gariban anayasayı değiştirip, bu kitaptan demokrasi üretmesini beklemek gülünç olmaktan öte geçmez. Bahsedilen insan hakları kavramları, eylem planları anayasa taslakları güzel. Ama okuyanlara fıkra gibi geliyorsa, bundan dolayı anayasayı suçlayamayız.
Siyasi kutuplaşma o boyuta vardı ki, insanlar kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan edebiliyor. Bu ortamda düşünce ve ifade özgürlüğünün yeşermesi pek mümkün olmuyor. Çocukluğumda 1982 Anayasası’nın kötü bir anayasa olduğundan bahsedilir dururdu. 2021 yılındaki Anayasamız ilk halinden çok daha geride. Buna da Anayasa değil demokratik ortamdaki gerileme neden oldu. Bu yüzden öncelikli ihtiyaç Anayasayı değiştirmek değil, zihniyetleri, hoşgörü ortamını ve demokrasiyi değiştirmekte…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar