Kaybettiklerimiz…

Mustafa Ülker

musstafaulker@kestelyore.com

     Kıymetli Okuyucular, 

     Değerli Can Dostlar. 

     Üzerinde yaşadığımız bu coğrafya, bilinen insanlık tarihinin önemli kavşaklarından bir tanesidir.  Düşünce dünyamızın, inanç değerlerimizin beşiğidir. Bizi biz yapan sosyal, kültürel değerler 950 li Yıllarda Kafkaslar’da Abdülkerim Saltuk Buğra Han’ın yönetimindekilerle birlikte toplu olarak İslamiyeti benimsemesi ve kabulü ile tohumlanmıştır. 

      Ardından Büyük Selçuklu Hanı değerli, bir o kadarda önemli şahsiyet Sultan Alparslan han 1071 de Malazgirt meydan muharebesini kazandı. Alparslan’ın adanmışlık ruh hali ve şahadet düşüncesi çok önemlidir.   Kefen niyetiyle kuşandığı beyaz kıyafetli Alparslan’ın Selçuklu ordusu, Doğu Roma-Bizans imparatoru Romen Diyojeni Malazgirt’te bozguna uğratmıştır. Bu zafer çok önemli bir tarihi dönüm noktasıdır. Türklere Anadolu’nun kapılarını açmış, batıya doğru yürüyüşü başlatmıştır. 

      Bu topraklar yurt edilmiştir. ANADOLU halkı tek yürek olarak birlik beraberlik ruhuna sarılmıştır.  Türk milletinin önderliğinde, etnik farklılıkları , farklı inançları, kültürel değerlerini zenginlik olarak kabul etmiştir. 

      Bu anlayışla 1299 yılında Osmanlı imparatorluğunu kurmuşlar. 624 yıl insanlığa örnek,adaletli bir yönetim sergilemişler. Ne zaman birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımız zaafiyete düşürülmüşse Millet bölünmüş, Devlet zayıflamıştır. Genişlemiş devlet toprakları ayrılıkçı anlayışlarla dağılmış kaybedilmiştir. 

      Talan edilen Anayurt ANADOLU, büyük devlet adamı, Dünyanın takdir ettiği asker Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları tarafından işgalden kurtarılmıştır. Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşları Millet Meclisinde 99 yıl önce TÜRKİYE CUMHURİYET’ini ilan ettiler.  Kurucu önder Mustafa Kemal ATATÜRK Cumhuriyetimizi Türk gençliğine emanet etti. Türk gençliği aldığı emaneti her türlü sıkıntılara entrikalara rağmen bugünlere ulaştırdı. 99 yıldır onurla emanetine sahip çıkıyor. İnanın gençlik, ihtiyaç olduğunda da ne gerekiyorsa onu yapacaktır. 

      Bu millet birlik ve beraberliğini bozmadığı müddetçe ilelebet sonsuza kadar yaşayacaktır. Ancak o cu bucu, oralı buralı, o inançtan bu inançtan diyerek bölünür, zenginliğimizi kaybedersek halimiz nice olur. Dünya şahit olsun. Her türden ayak oyunlarına rağmen bu millet birlik ve beraberliğini bozmayacak, zenginliğini kaybetmeyecektir. Bunca haksızlığa, sıkıntıya, adaletsizliğe, hukuksuzluğa rağmen milletimiz, gençliğimiz devletinin yanındadır. Dimdik ayaktadır. 

      Bir başka umut ışığıda ATATÜRK sevgisidir. Geçen ay bulunduğum Amerika’nın Newjersey eyaleti Paramus bölgesinde bu ışığı gördüm. Bir vatan evladı kardeşim 10 bin kilometre ötede aracında, Cumhuriyetimizin banisi Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün sevgisini taşıyordu. Sanki bize de, bana da

sosyal mesaj veriyordu. ATAMIZI unutmayın/unutturmayın diyordu. Çünkü O çok kısacık ömrünü, cephelerde geçirmiş devamla ülke ve millet kalkınması için çalışmıştır. Çünkü O ATATÜRK bize

“Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,

On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan;

Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;

Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan.

Türk’üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi,

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri! “

inancıyla marşlar yazdırmıştır. Ve şöyle söz verdirmiştir. 

Bir hızla kötülüğü, geriliği boğarız;

Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız.

      Bugün 10 Kasım, aramızdan ayrılalı tam seksendört yıl geçmesine rağmen O UNUTULMADI,  UNUTULMAYACAK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ ruhları şad olsun. Rahmetle, minnetle, saygıyla anıyoruz. 

      Gününüz  neşeli  bereketli geçsin. 

      Sağlıcakla kalın, Mutlu huzurlu olun.