Son Dakika
Geçen hafta Cuma namazından sonra, Diyanet işleri başkanlığı tüm yurtta yağmur duası yaptı. Fakat, bir gün önce meteoroloji genelde yurdun her yerinde ciddi yağışlar olacağını açıklamıştı. Şimdi derler ya; “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” hangi devirde yaşıyoruz. Sen hala duayla yağmur yağdıracağını zannediyorsun, bunu yapacağına bir Cuma hutbesinde altın aramak için siyanürle yok edilen ve birilerine peşkeş çekilen ormanlarımızın yok edilmesine DUR de. Bir direniş göster, kampanya başlat, daha doğrusu bir işe yara, yağmur bu ağaçlar sayesinde geliyor senin duanla değil. İlahiyatçı yazar Cemil Çiçek’in bir sözü ile bitirelim bu bölümü “Dua ile yağmur yağsaydı, Arabistan çöl olmazdı”
Başlıkta da yazdığım gibi, Diyanetten bir açıklama daha geldi geçen hafta. Piyango için, kumar kapsamındadır, haram kılınmıştır. Tabi bunun içine sayısal, süper, iddia, ganyan gibi daha birçok oyunda giriyor. Bakın buna aklım erer. Çünkü, bu oyunlarda bir taraf kazanırken bir taraf kaybediyor, bunun adı da kumardır, bir çok ailenin de yok olmasına kadar gidebiliyor büyük oynandığında. İyide biz bir Müslüman ülkeyiz, hadi daha öncekiler yapmadı. Fakat 18 yıldır bu ülkeyi yönetip, istediği kararı anında alabilen, uygulayabilen ve dinimize aşırı bağlılığını iddia edenler, neden haram olduğu halde bu oyunlara bir son vermiyorlar. Hadi kaldırmadınız diyelim, benim bildiğim bu sayısal, süper ve benzerleri haftada bir iki gün oynanıyordu, şimdi bu oyunları haftada altı güne çıkardılar. Yani, günahımıza günah ekleniyor, yandık billahi yandık. Ama, inanın böyle bir günahı asla kabul etmem, bizi bu işe karıştırmasınlar. Çünkü bizim başımızda ülkemizi yöneten ve bizim yaşam koşullarımızı yasalarla belirleyen bir hükümetimiz var, bir hesap verilecekse onlar verecek o kadar.
Sn. Diyanet işleri başkanı bu gibi konuları vatandaşla paylaşmanıza gerek yok, bunlar bilinen şeyler. Bunu siz acilen huzura çıkıp Sn. R.Tayyip Erdoğan ile görüşseniz, neden haram olduğu halde kaldırılmadığını sorsanız, en doğru çözüm bu olacaktır bence.
ÖRNEK OLUN ÖRNEK
Vatandaşlara, “ucuz sebze, meyve almak için akşam saatlerini bekleyin” diyen bir Diyanet işleri başkanlığımız var biliyorsunuz, birde “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” gibi fetvaları vardır bu kurumumuzun. Ama, bakın ki neler oluyor bu ülkede. Diyanet bu şartlarda bile tam bir savurganlık yarışında, ciddi bir virüs belasıyla uğraşırken, bu kadar işsizimiz varken, evini ısıtamayan 15 milyon, elektriği kesik 2600 evden bahsederken ve borç yükü altında ezilen 49 milyon insanımız varken, Bodrum ve Harput’ta yaklaşık 200 milyona mal olacak iki külliye yaptırıyor, ayrıca Denizli’de 40 milyona mal olacak içinde sauna, Türk hamamı süit odaları bulunan bir İhtisas merkezi, yaptırılmaz demiyoruz, yaptırılabilir elbette ama şu zamanda değil, şu günlerin geçmesi beklenebilir hatta bu işlere ayrılan paralar daha ihtiyaç olan yerde kullanılabilirdi. Mesela Bodrum’daki devlet hastanesi ödenek yokluğundan 4 yıldır bitirilemedi, Elazığ’daki deprem konutları hala bitirilemedi, depremle ilgili başta İstanbul olmak üzere alınacak önlemler yapılacak çok iş varken, Bodrumdaki külliyenin acelesi ne ve niye Bodrumda.
HUKUK REFORMU ALDATMACASI
Tek adam rejimi tutmadı, taşlar yerine oturmadı bir türlü, ülkemizi tam bir çıkmaza soktu, hâkimler, savcılar ciddi baskı altında korkuları yüzünden adaleti uygulamakta zorlanıyorlar. Hakaretler, tehditler almış başını gidiyor, kimsede tık yok. Hatta arka çıkılıyor bu mafya liderlerine, Türkiye’de bir ilk olduğu gibi dünyada da bir eşine rastlanmamıştır MHP lideri sn. Bahçeli, Ana muhalefet partisi liderini silahla tehdit kişi için “Dava arkadaşım” derken, ittifak ortağı sn. Erdoğan bir kelime söyleyemiyor sonra “Demokrasi” öyle mi ne hale geldik. A.Çakıcı, Kılıçdaroğlu için “Gafil, muhbir, adi, şerefsiz, onur yoksunu, ulan dürzü hatta köpek” diyebiliyor, sosyal medya üzerinden harekete geçen bir savcı bile yok, Kılıçdaroğlu’nun avukatı bir dilekçe ile şikayetçi oluyor, o zaman işlem başlatılıyor bir ayı geçtiği halde adresi tespit edilip, ifadesi alınamadı polis istese 15 dakikada bulur, bunu herkes biliyor. Yine, sırtını iktidara dayamış Kilis kent konseyi başkanı Fikret Oğuztürk, diye biri CHP için, “Cinsi sapık hayvanlar partisi” diyebiliyor. Ahlaksızca karikatürler yayınlıyor, CHP’yi Yunan, Ermeni, İsrail gibi ülkelerle ayni kefeye koyuyor ve elini kolunu sallayarak gezebiliyor, yazıklar olsun. Bu nedenle ciddi oy kaybı yaşayan iktidar gündem değiştirmek için yine bazı vaatlere sarılıyor, neymiş hukuk reformu onlarda hukuku ne hale getirdiklerini çok iyi bildikleri için, oradan başlayacakmış gibi mesaj veriyorlar, geçin bunları bu hukuk reformu işi tam bir aldatmacadır.
RESMEN ALAY EDİYORLAR
-Aile bakanı Z. Zümrüt Selçuk “Türkiye’de aşırı yoksulluğu sıfıra indirdik dedi!!!!”
-Sn. Bahçeli, sosyal medya üzerinden “HDP kapatılsın” diyor neden gidip ittifak ortağına direkt söylemiyor dersiniz ilginç değil mi ve sn. Erdoğan’dan hiçbir açıklama yok yine, B. Arınç’tan sonra sıra sn.N. Kurtulmuş’ta gibi geldi bana ne dersiniz.
-Sn. bakan asgari ücretli, emekli, esnaf, çiftçi, işsiz hepsi açlık sınırının altında yaşıyor siz hangi ülkede yaşıyorsunuz, gerçi bizde abartıyor olabiliriz hani.
-Muhalefet millet aç, perişan midesine kuru ekmek giriyor diye sitem ediyor, AKP’li vekil Şahin Tin’de cevaba bakın “Kuru ekmek yiyorlarsa o zaman aç değiller” diyebiliyor bu kadar basit..
-İslami ilimler doçenti örümcek kafalı Ebubekir Sifil Yılmaz Özdil ve C. Akmanın cesetlerini camiye sokmayın demiş. be cahil caminin tapusu senin mi, suç mu arıyorsun işte halkı kin ve nefrete sevk etmek, onlar bizim değerlerimiz size ne oluyor telaş yapmayın tabi’ki bizler o güzel yürekli insanlara gerekeni yaparız gelmeye kalkıpta oraları kirletmeyin Anıt kabir’imiz dahil.
-Bir dönem AKP’den vekil adayı olan bir örümcek kafalı daha Sakarya üniversitesi Öğretim üyesi Prf.Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Üniversiteler nerdeyse fuhuş evine döndü” demiş. O zaman şunu sorarlar adama, sizde onların başında yönetici ve eğiticiydiniz öylemi bilmem anlatabildim mi, üniversitelerde çocukları okuyan tüm aileler buna ciddi tepki vermeliydi ne yazık ki onlarda da tık yok.
-AKP gurup başkan vekili Emin Akbaşoğlu, mecliste 1930’lara gidip, Cumhuriyet gazetesi kupürünü gösterdi Milli Şef İnönü ile Führer arasında samimi tebrikler başlıklı haber, inanın kimse bu kadar cahil olamaz Hitler 1933 de Almanya’da iktidara geldi bu bir, 1930 da ne oldu Hitlerin Nazi partisi ciddi bir oy alarak ana muhalefet partisi oldu yani bir kutlama yazısı bu, sn. Akbaşoğlu, siz PKK, Barzani ve ydp ile kol kola girip onlara her türlü yardımı yapan Trump ve şimdide Beideni ve AB ülkelerinde seçilenleri seçildiklerinde kutlamadınız mı..
M.YAVAŞ ve E.İMAMOĞLU
Sevgili dostlar, diğer Büyükşehir başkanlarım affetsinler onlarda mükemmel işlere imza atıyorlar tüm engellemelere rağmen ama bu ikisi çok önemli şehirlerde ve göz önünde oldukları için AKP’nin korkulu rüyası oldular ve inanılmazda başarılılar, ikisi’de ne görev verilse altından kalkarlar buna herkesin inancı tam. Sn. Yavaş bu güne kadar maaş almadığı gibi tamamını burs olarak dağıtmış birde 18 yıldır atıl duran 1+1 400 adet Eser kent sosyal konutlarını yenileterek dar gelirli, yeni evli,65 yaş üstü vatandaşlara aylık 100 tl kira ile kura çekilerek verecek tek şart 6 aydır Ankara’da oturuyor olması ve aylık geliri 3000 tl.yi geçmiyor olması işte sosyal belediyecilik bu.
İmamoğlu’nun da seçim vaadiydi 0-4 yaş arasında çocuğu olan bayanlardan ulaşım ücreti alınmayacaktı, çocuklara süt dağıtımı ve Üniversite öğrencilerine burs, bütün hazırlıklar tamamlandı fakat Sayıştay bu uygulamayı iptal etti iyimi çok yazık çok sen hizmet edeceğim, katkı koyacağım diyorsun birileri olmaz diyor.
Kalın Sağlıcakla…
BENZER HABERLER