Son Dakika
Biliyorsunuz, 2018 yılında Partili Cumhurbaşkanı tarafından verilen bir vaat vardı.
Neydi?
“Millet Kıraathaneleri açacağız, Çay ve Kek bedava olacak”
Eee…Tabi geleceğini düşünmeyen, bir tabak pilava, bir ekmeğe oy veren halk, elbette bir kek’e de oy verecekti, hemi de yanında bedava çay da var.
Ohhh misss….
Bu vaatlerden sonra, ülkenin hemen her tarafında, hem cumhurun sözünü yere düşürmemek, hem de cumhura şirin görünmek, yaranmak için bir çok belediye millet kıraathanesini hayata geçirdi.
Ama, bedava olan kısmını şu ana kadar hiçbir yerde de görmedim.
Kıraathanelerin nasıl olacağı halen bilinmezliğini koruyor.
Haremlik selamlık mı olacak, yoksa sadece erkeklerin yararlanabileceği Belediyenin arka tarafında açılan, Erdoğan’ın kahvesi gibi bir yer mi olacak.?
AKP uzun vadeli ve karmaşık planların partisidir.
Yıllardır İmam Hatip liselerinin sayısı artıyor, mezunlar iş bulamamaktan şikayetçi.
Millet kıraathanelerinde iş başı yaparlarsa, verecekleri çayın da adı; “imamın abdest suyu” olur, böylece binlerce İmam hatip lisesi mezunu da iş sahibi olur.
Oysa ki, kıraathaneler Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda kitap okuma yeri olarak kurulmuştur. Bunu da ilk, Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk yapmıştır. Hatta, kahvelerde okuma köşesi bulunmayan yerlere ruhsat bile alamazdınız.
Biraz daha ileriye gideyim; bana kalırsa bu beleş kek fikrini Erdoğan’ın aklına Bahçeli soktu. Adamın bütün sınıfsal çözümlemesi malum “püskevit” üzerineydi. Ona göre “püskevit” mutluluktu, “püskevit”e sahip olan mutluydu. Sınıf çatışmasının temel dinamiği olan “püskevit”in adil bölüşümü bütün çatışmayı, dayanışmaya döndürecekti. İşte Bahçeli’nin bu tezleri, şu sıralar birbirine göbek bağıyla bağlanmış olan RTE-Bahçeli paradigması içinde yatay bir hareketle Erdoğan’ın projelerinde hortladı. Bu sınıfsal çözümleme modelindeki “püskevit”i “kek”e dönüştürüp, niteliksel bir sıçrama yaptığını düşündü Erdoğan…
Kimse işsiz kalacağım, evime ekmek götüremeyeceğim, genç bir bireysem ailemden para istemeye bile utanacağım diye düşünmedi.
Milletin okuma yerine ihtiyacı yok.
Millete sen iş ve olanak sağlarsın o da işinden geri kalan zamanında, benim de zamanında yaptığım gibi, istediği zaman istediği yerde kitabını okur.
“Nerede beleş oraya yerleş” diye atasözünün olduğu topraklarda, bir lira ekmek için birbirini ezen insanların olduğu yerde, halkını çok iyi tanıyan bir politikacının vaadidir.
AKP tabanını, yoksul kesimini heyecanlandıracak proje. Belirtmeyi unuttum, düşünsel yönden yoksul insanlar.
Çünkü, bedava kek onların ağızlarını sulandırıyor.
Yıl olmuş 2023, yaşadığımız dünya üzerinde bizimle aynı oksijeni kullanan Elon Musk adında bir adam Mars’a gitmek, orada koloni kurmak hayallerinin peşinde koşarken, seksen bilmem kaç milyon kişilik bir ülkenin halen başında olan biri halen çayla, kekle oy alıyorsa, varın gerisini düşünmeyin bile…
Bu anlamda, İlçemiz belediyesini de kınıyorum.
Yüzbinlerce tüyü bitmemiş bu halkın paralarını hunharca, düşünmeden harcayan Kestel Belediyesi, tadilatı, tamiratı, imaları bittiği halde millet kıraathanesini açmadığı için.
Bakın, bir aksilik olmazsa 14 Mayıs’ta seçim var.
Tayyip Erdoğan, şimdi çıkıp ne vaat verecek.
Çay dedi, kek dedi.
Kestel halkı bu kampanyadan faydalanamadı.
Müsriflikte sınır tanımayan Önder Tanır’ın Kek ve Çay konusunda cimri olduğunu görüyoruz.
Öyle olmasa, bitirilen millet kıraathanesi açılmaz mıydı.?
Ama ben yine de şuraya küçük bir uyarı bırakmak isterim:
Eğer olursa; buraları cemaat kitapları ile doldurup, üyelik ile kitap verirler.
Siz de dostlar alışverişte görsün diye, alır götürürsünüz eve.
Sonra o cemaat paralel olur.
Siz de terörist.
Kimse o kitabı oraya koydurana bakmaz, size bakar.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
18 Eylül 2023 Yazarlar
16 Eylül 2023 Yazarlar
15 Eylül 2023 Yazarlar
02 Eylül 2023 Yazarlar