logo

21 Eylül 2020

ŞIPSEVDİ


İbrahim Sanalp
ibrahim@kestelyore.com

Kitabın adı: Şıpsevdi… Kitabın yazarı: Hüseyin Rahmi Gürpınar… Kitabın türü: Roman… Kitaptaki karakterler: Meftun, Raci, Lebibe, Mahir, Edibe, Kasım Ağa, Hizmetçi Eleni, Arap Aşçı Kadın, Uşak Şaban, Uşak Ali… Kitabın sayfa sayısı: 496…

Özet: Meftun, Fransa’da bulunmuş, Fransız hayranı bir kişidir. Fransızların yaşayışlarını taklit eder. Ev halkına Fransız geleneklerini öğretmeye çalışır. Beyoğlu’nda eğlence yerlerini dolaşır. Fransız aileler ile tanışır. Fransız aileler, kadın-erkek beraber eğlenirler, gezerler. Fransız kadınlarının gerdanları, kolları çıplak olur. Elbiselerinin kıvrımları, vücut hatlarını gösterir.

Mahir, komşu köşkün oğlu olur. Kalem kâtipliği yapar. Meftun’un kız kardeşi Lebibe ile arkadaş olurlar. Meftun, Mahir’in kardeşi Edibe ile evlenmek ister. Görücü gönderir. Teklifi kabul edilmez. Mahir ile Lebibe, kaçarak evlenirler. Meftun, Edibe ile evlenir. Lebibe, piyano çalar, Fransızca bilir.

Mahir ve Edibe’nin babası Kasım Ağa zengindir. Kasım Ağa, kızını gelin, oğlunu damat olarak Meftun’un ailesine verir. Meftun-Edibe, Mahir-Lebibe, erkek kardeşleri Raci Köşkte yaşarlar. Hizmetçi Eleni, Meftun’un annesine ve ninesine hizmet eder.

Beyoğlu’nda yaşayan Fransız aileler, Fransız kadınlarla evli Türk erkekler, Türk kadınlarla evli Fransız erkekler bir cemiyet kurarlar. Adına, “Arifler Meclisi” denir. Hem bir erkek hem bir kadın başkanı bulunur. Fransız eğlencelerini, danslarını tanıtmak için etkinlikler yaparlar. Meftun’un evinin bahçesinde danslı, içkili eğlence düzenlenir. Bira, rakı, şampanya içilir.

Fransız kurallarına göre, dans edilirken, erkeğin sağ eli, kadının belinde olur.  Erkeğin sol eli, kadının sağ elini tutar. Kadının ve erkeğin vücutlarının arasında boşluk olması, bir kuraldır. Türk erkekler, içkinin de tesiriyle, dans sırasında, Fransız kadınların vücutlarına, vücutlarıyla dokunurlar. Lebibe ve Edibe, eğlenceyi kameriyenin yanında, izlerler.

Meftun, kayın babasının parasından hemen yararlanmak ister. Mahir’i Beyoğlu’nda eğlenceye alıştırır. Mahir, babasının sandığından, para, senet, mühür çalar. Senedi, rehine verir. Borç para alır. Paraları, Meftun ile paylaşırlar.

Kasım Ağa, oğlunun ve damadının, kendisini soyduklarını öğrenir. Kızı Edibe’nin Meftun’dan boşanmasını sağlar. Mahir’i evlatlıktan ret eder. Mahir, bunalım içinde intihar eder. Meftun, ortadan kaybolur. İki yıl sonra Meftun, Raci’ye mektup yazar. Raci, mektubu okur, kız kardeşi Lebibe’ye verir. Lebibe, Meftun’un mektubunu okur. Yanında duran oğluna, babasını artık göremeyeceğini, üzüntü içinde söyler.

Romanda, yabancı gazetecilerin Abdülhamit’i kötüleyen yazılar yazıp, aracılar vasıtasıyla Abdülhamit’ten para alıp, Abdülhamit’i öven yazılar yazdıkları, belirtilir. Abdülhamit, para vererek, aleyhindeki yazıları önlemeye çalışır.

Müslüman halk, kapalı bir toplumdur. Muskacılık, kutsal su, okunmuş su ile şifa aramak yaygındır. Beyoğlu’nda yabancı doktorlar ve yabancı eczacılar vardır. Bu doktorlara ve eczacılara, çok az kişi ulaşabilir.

Müslüman kadınlar, başörtüsü örterler. Mesire yerlerinde, genç kızlar ve genç erkekler, bakışarak birbirlerini süzerler, tanışırlar, tenhalarda buluşurlar. Erkekler, kadınlara çok dikkatli bakarlar. Lebibe, saçlarını sarıya boyatır. Erkeklerin bakışlarından rahatsız olur.

Hüseyin Rahmi, Fransızların davranışlarını taklit yerine, Fransızların ekonomik çalışmalarının, ekonomik üretimlerinin öğrenilmesini belirtir.

Share
1630 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çabamız barış ve adalet için olmalı

    12 Ekim 2025 Yazarlar

    Sevgili okurlarım; Türkiye de ve dünyada gündemi meşgul eden olağanüstü şeyler oluyor. Bu durum, herkesin ciddi anlamda kafa karışıklığı yaşamasına vesile oluyor, hal böyle olunca yaşanan olayları doğru okuyamama durumuyla karşı karşıya kalınıyor. İster istemez neyin lehimize veya aleyhimize olduğunu bilmediğimiz için, ya iki arada bir derede kalıp ne yapacağını bilmeyen atıl kişiler oluyoruz, ya da bütün kötülüklerin sebebi olan hepimizin düşmanı, sömürücü zalimlerin değirmenine su taşıyan cahiller oluveriyoruz. Kısacası, ...
  • NEDEN SU SIKINTISI YAŞIYORUZ?

    11 Ekim 2025 Yazarlar

    Eylül ayının son günlerinden beri yaşanan su sıkıntısı, kendisini daha net göstermiş olmalı ki, su kesintileri yapılmaya başlandı. Gazetemizin birinci sayfasında, BUSKİ’nin haberini verdiğimiz gibi. Barajların doluluk oranı yüzde 1’in altında… Kendisini bilmeyen, laf olsun diye gevezelik yapan bazı tipler su kesintisinin sorumlusu olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i gösteriyor. Oysa ki, Bozbey, göreve geldiği gibi, Alinur Aktaş’ın yıllarca bitiremediği, bitirmek için çaba bile sarf etmediği Çınarcık...
  • UYARIYORUM

    10 Ekim 2025 Yazarlar

    Sevgili dostlar; CHP ilçe seçimleri nedeniyle bir hayli yoruldum ve kendimi karavanımla Akdeniz’in ilginç yerlerinden biri olan Tarih ve tarımın merkezi Demre’ye attım, o bölgelerde havalar hala çok güzel ve rahatlıkla denize girilebiliyor. Bu süre içinde telefonuma fazla bakmadım ve gazetede almadım, dinlenmeye çalıştım iyide oldu, vakti ve bütçesi uygun olan tüm dostlara tavsiye ediyorum, gidin ülkemizin bu cennet köşelerimizi görün, yaşamın tadını çıkarın. Döndüğümde bu hafta ne yazayım diye sosyal medya ve gazetelere göz at...
  • ATATÜRK VE ANITKABİR

    06 Ekim 2025 Yazarlar

    Yazarı: Ali Güler… Anıt mezarlar, bütün ülkelerin devlet adamları, liderleri için, onların hatıralarını yaşatmak için yaptıkları önemli eserlerdir. Atatürk, “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” demiştir. Atatürk, 10 Kasım 1938 günü saat 9.05’de öldü. Atatürk’ün yüzünün ve ellerinin mulajları-maskları- alındı. İslami usullere göre yıkanarak kefenlendi. 11 Kasım 1938 günü, Atatürk’ün naşı “tehnit” edildi. Kurşun tabuta kondu. Kurşun tabut da gül ağacından yapılan bir taşı...